Kobani davasında flaş detay! Dökümanlar ortaya çıktı! PKK cenazeleri Öcalan imzalı not...

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksedağ’ın da yargılandığı Kobani davasında flaş detaylar ortaya çıktı. Kobani davası dosyasına giren delillerde, terör örgütleri PKK, YPG ve YPS'ye ait belge ve fotoğraflar bulundu. Söz konusu dökümanlarda PKK’lıların cenaze törenlerine ait görüntüler ve elebaşı Abdullah Öcalan imzalı bir not da yer aldı.

Giriş Tarihi 06 Mayıs 2021, 11:30 Güncelleme 06 Mayıs 2021, 11:34
Kobani davasında flaş detay! Dökümanlar ortaya çıktı! PKK cenazeleri Öcalan imzalı not...

İÇİNDEKİLER

Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra silahlı terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinin de aralarında olduğu Kobani davası dosyasına giren delillerde, terör örgütleri PKK, YPG ve YPS'ye ait belge ve fotoğraflar bulundu.

Dava dosyasından derlenen bilgilere göre, sanıklara ait bilgisayar, cep telefonu ve taşınabilir disklerde, delil niteliğinde çok sayıda doküman tespit edildi.

Bunlara ilişkin yapılan inceleme sonucunda, bazı sanıkların dijital materyallerinde, terör örgütleri PKK, YPG ve YPS'ye ait belge ve fotoğraflar bulundu.

Ayrıca sanıkların birçoğunun ev ve iş yerinde, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile örgütün diğer mensuplarının kitapları ele geçirildi.

Tutuklu sanık Bülent Barmaksız'ın bilgisayarında bulunan dokümanlar içeresinde, terör örgütleri PKK ve Suriye'deki yapılanması YPG ve YPS mensuplarına ait fotoğrafların yanı sıra örgüt propagandasının yapıldığı metinler yer aldı.

Savcılık ifadesinde, örgütsel dokümanın hard diskinden neden çıktığına anlam veremediğini ve bunların kendisine ait olmadığını iddia eden Barmaksız, evinde ele geçirilen Öcalan'a ait kitapların ise yasak olduğunu bilmediğini öne sürdü.

Kobani olayları sırasında HDP MYK üyesi olduğunu ve PKK ile bağlantısının olmadığını ileri süren Barmaksız, "Okuyan düşünen bir insan olarak bazı değer yargılarına sahibim. Bu bağlamda kapitalizme karşıyım, sosyalist bir insanım. PKK/KCK, Abdullah Öcalan, YPG ile herhangi bir bağlantım yoktur. KCK sözleşmesi ve yapılanması ile ilgili bilgim yoktur, daha önce de duymadım." savunmasını yaptı.

PKK'LILARIN CENAZE TÖRENLERİNE AİT GÖRÜNTÜLER
Tutuklu sanık eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in cep telefonunda yapılan incelemede, Öcalan'ın yanı sıra PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin sözde lideri Salih Müslim ile yine örgütün paravan yapılanması SDG'nin elebaşı "Mazlum Kobani" kod adlı Ferhat Abdi Şahin'in fotoğrafları bulundu.

Telefonda, etkisiz hale getirilen PKK'lıların cenaze törenlerine ait görüntüler de tespit edildi.

Savcılık ifadesinde, kendisini insan hakları savunucusu olarak tanıtan Bilgen, insanların şiddete başvurmadan toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını kullanmalarından yana olduğunu ifade ederek, "KCK yapılanması içerisinde herhangi bir görev ve sorumluluğum yoktur. KCK yapılanmasına bağlı siyasi alan merkezi yapılanması hakkında da bilgim yoktur." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Emine Ayna'nın evinde, Öcalan'ın yazdığı iddia edilen kitaplar ile Öcalan'a hitaben yazılan mektupların yer aldığı bir yayın ve dağıtımı mahkemece yasaklanan bir kitap ele geçirildi.

Tutuklu sanıklar Emine Beyza Üstün'de, örgüt faaliyetlerinin yer aldığı kitap, sanık Ayla Akat Ata'da örgüt propagandası içerdiği gerekçesiyle toplatılmasına karar verilen yayınlar bulunurken, sanık Dilek Yağlı'nın taşınabilir belleğinde ise açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen PKK'lılara ait fotoğraflar olduğu belirlendi.

ÖCALAN İMZALI NOT
Tutuksuz sanık HDP eski Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın ikametinde, altında elebaşı Abdullah Öcalan'ın imzasının olduğu not bulundu. Tan'a hitaben yazılan notta, "Tarihsel geleceğimizin büyük takipçisi Altan Tan'a saygı ve sevgiyle" ifadesi yer aldı.

Ayrıca Tan'ın kitaplığında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Kürtçeye çevrilen kitaplarının bulunduğu tutanaklara geçti.

Savcılık ifadesinde, milletvekilliği döneminde kendisine kitap ve yayınların gönderildiğini belirten Tan, "Bunlar da (Gülen'in kitapları) bu gönderilenlerdendir. Yasaklanmadığı dönemde gönderilmiştir. Yasaklandığından da haberim yoktur. Diyarbakır'daki kütüphanemde 5 bine yakın kitap mevcuttur. Geldiği tarihte kütüphaneye koymuşumdur. Başka da bir kastım yoktur." savunmasını yaptı.