Niyet ettikten sonra ezan okunmadan su içilir mi? Diyanet’e göre niyet ettikten sonra orucu bozmak günah mı?

Niyet ettikten sonra ezan okunmadan su içilir mi? Heyecanla beklenen Ramazan ayı başladı ve oruç ibadetini yerine getiren vatandaşlar bir yandan da hata yapmamak için bazı soruların yanıtlarını araştırıyor. Bunlardan en çok merak edileni niyet ettikten sonra ezan okunmadan su içilip içilmeyeceği oluyor. Diğer yandan Diyanet’e göre niyet ettikten sonra orucu bozmak günah mı? Sorgulaması da çok fazla yapılır oldu. İşte yanıtları…

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Niyet ettikten sonra ezan okunmadan su içilir mi? Diyanet’e göre niyet ettikten sonra orucu bozmak günah mı?

Niyet ettikten sonra ezan okunmadan su içilir mi? Diyanet'e göre niyet ettikten sonra orucu bozmak günah mı? Sorularının yanıtı arama motorları üzerinden sıklıkla sorgulananlar arasında yer aldı. Müslüman alemi oruca başlamadan önce niyet ediyor, niyet sonrasında ezan okunmadan önce su içip içemeyeceklerini merak ediyor. Niyet ettikten sonra orucu bozmak isteyenler ise bunun günah olup olmadığını araştırıyor. Diyanet konuyla ilgili önemli açıklamalar geldi, işte ayrıntılar…

NİYET ETTİKTEN SONRA EZAN OKUNMADAN SU İÇİLİR Mİ?

Sabah namazının girişi ve orucun başlangıcı imsak vakti, olarak ifade edilir. Oruca niyet etmek isteyen kişi imsak vaktinden itibaren yemek yemeyi ve su içmeyi bırakması gerekir. Oruç tutmak için yapılacak olan niyetin oruca başlama vakti olan imsak vaktine denk getirilmesi gerekli değildir. Bu nedenle imsak vaktinden önce niyet edilebilir.

Akşam yatmadan önce yemek yiyip oruç tutmak için niyet eden kişi, gece uyandığında imsak vaktine kadar yiyip içebilir. Niyet edilmiş olması orucu başlatmaz.Orucun başlama vakti imsak kesilmesidir.İmsak kesilinceye kadar niyet edilmiş olsa dahi yenilip içilir.

ORUCA NASIL NİYET EDİLİR?

" Niyet ettim Allah (c.c.) rızası için bugünkü Ramazan orucunu tutmaya " şeklinde yapılan niyet en efdal olan niyettir. Herhangi bir oruç içinniyet ederken gün belirlemeden yani "Bugünkü orucu tutmaya" derken bugün kelimesini kullanmadan edilen niyetlerde caizdir. Ramazan ayı içerisinde farz olan Ramazan orucu dışında hiçbir oruca niyet edilmez. Çünkü farz orucun zamanında başka oruç tutulmaz. İslam alimlerinin görüşlerine göre Ramazan ayının 30 günlük orucuna bir seferde niyet edilmez. Her oruç için ayrı niyet edilmelidir.

NİYET EDİP BAŞLANILAN ORUCU BOZMAK

Ameller niyetle sıhhat kazanır ve ona göre karşılık görür. Niyet edilip başlanılan bir ibadeti zaruri bir sebep yokken ( Bozabilmek için sağlık açısından tehlike oluşması gerekir) bozmak meşru değildir. Böyle yapan kimse hem günahkar olur, hem de kendisine bazı amellerde keffaret gerekir. O halde özellikle ramazan orucuna niyet edip, zorlayıcı bir sebep yokken onu bozmak asla doğru ve caiz değildir. Aksi halde bu hususta biri manevi, diğeri maddi müeyyide bulunuyor. Manevi müeyyide, günahkar olup muahaza edilmektir. Maddi müeyyide o orucu hem kaza, hem de keffaretle telafi etmektir.

Unutarak yemek içmek orucu bozmaz. Hz. Peygamber (S.A.V.), "Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir." (Buhârî, Savm, 26) buyurmuştur. Unutarak yiyip içen kimse, oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzındakileri çıkarıp ağzını yıkamalı ve orucuna devam etmelidir. Oruçlu olduğu hatırlandıktan sonra mideye bir şey inerse, oruç bozulur.

KAZA ORUCU NE ZAMAN TUTULUR, NE ZAMAN TUTULMAZ?

Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar." (Bakara, 2/184) buyurulmaktadır. Kaza oruçlarının peşpeşe tutulması hakkında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu oruçların, geciktirilmeksizin bir an önce tutulması uygun olur. Çünkü bu bir Allah hakkıdır. Kişi ne zaman öleceğini bilemez.

Ramazan orucunun kazası, oruç tutmanın haram olduğu günler dışında her zaman yapılabilir. Hz. Peygamber (s.a.s.), iki vakitte oruç tutulmayacağını bildirmiştir ki birisi Ramazan bayramının birinci günü, diğeri kurban bayramı günleridir (Buhârî, Savm, 66-67).

Hanefîlere göre Ramazan oruçlarının kazası için bir zaman sınırlaması yoksa da mümkün olan ilk fırsatta bu oruçlar tutulmaya çalışılmalıdır (Kâsânî, Bedâî',II, 104). Şâfiîlere göre ise bir Ramazan'da kazaya kalmış orucun, gelecek Ramazan'a kadar kaza edilmesi gerekir. Bir Ramazan'ın kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû', VI, 364; Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, I, 645).