Gara bir mağara değil hain PKK'nın üssü! İşte Gara operasyonunda saat saat yaşananlar!

Pençe Kartal-2 Harekatı ile düşürülen Gara, eli kanlı terör örgütü PKK için bir mağaradan daha ötesi. Son dönemde kahraman Mehmetçik’in operasyonlarıyla köşeye sıkışan PKK’nın adeta merkez üssü olan Gara,  Metina, Zap ve Avaşin gibi kamplarını besliyordu. Öte yandan Gara’da yabancı askerlerin katıldığı drone eğitim merkezi, hastane, misafirhane ve “halkla ilişkiler” gibi birimler bulunuyor. Başkan Erdoğan PKK’nın 13 vatandaşımızı şehit ettiği Gara’nın düştüğünü açıklamıştı. Peki TSK’nın Gara operasyonu nasıl gerçekleşti? Nasıl planlandı? Hangi aşamalardan geçti?

Giriş Tarihi 18 Şubat 2021, 12:36 Güncelleme 18 Şubat 2021, 13:04
Gara bir mağara değil hain PKK’nın üssü! İşte Gara operasyonunda saat saat yaşananlar!

İÇİNDEKİLER

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin düzenlediği büyük operasyon sonrası Gara'daki terör yapılanması yeniden Türkiye'nin gündemine geldi. Örgütte yaşanan panik havası ve verilen 13 şehide rağmen ABD'nin PKK yalanlarını dikkate alarak yaptığı açıklama, Gara'nın önemini bir kez daha ortaya koydu.

LOJİSTİK MERKEZ ÜSSÜ
Sahadaki ABD unsurlarına yakınlığı dolayısıyla terör örgütü PKK'nın "operasyon düzenlenemez güvenli alan" olarak gördüğü Gara, bilindik örgüt kampından öte anlam taşıyor. İlk olarak Gara, bugün büyük bölümü temizlenen Türkiye sınırı yakınlarındaki Metina, Zap ve Avaşin gibi kampları besleyen lojistik merkeziydi.

MAYROKE'DEN GARA'YA
Suriye/Irak içlerin araçlarla gelen silah ve erzaklar önce örgütün 'Mayroke' adını verdiği bölgeye oradan Gara'ya getiriliyor, arazi şartları elvermediği için buradan da katırlarla kamplara dağıtılıyordu. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Türkiye'den HDP aracılığıyla götürülen teröristlerin ilk durak yerlerinden birisi de Gara kampı oluyordu. Örgütü katılan kadın ve erkekler, 'şervan' , 'yeni şervanlar' gibi bölümlere ayrılarak silahlı ve ideolojik eğitimlerden geçiriliyorlardı.

KADIN TERÖRİSTLER DE BURADA
Teröristlerin en önemli eğitim merkezlerinden olan Gara'da örgütün silahlı kadın yapılanması YJA-STAR'da bulunuyor. Silahlı kadın yapılanmasının erkek teröristlerden bağımsız olarak ayrı eğitim alanları, ayrı bölükleri, örgüte yeni katılan kadın teröristler için "şervan" eğitim merkezleri, terzihaneler gibi bir çok alan da Gara'da teröristler tarafından kullanılıyor.

TERZİHANE DE VAR HASTANE DE
Örgüte yeni katılımlar olduğu zaman 50 ile 300 civarında teröristin bulunduğu Gara'da diğer terör kamlarına da hizmet veren yapılar bulunuyor. Örgütün terzihanesi, hastanesi (sağlık birimi) , telsiz (muhabere) merkezi, sözde yönetim merkezi, hastane, sözde eyalet komutanlığı gibi tesisler bulunuyor. Bölgede kendini ABD korumasında hisseden örgütün Gara bölgesinde 'misafirhane' ve sözde 'halkla ilişkiler birimi' ve hapisane bile var. Bu tesislerin çoğu doğal mağara ve el yapımı mağaralarda bulunuyor.

DRONE EĞİTİM MERKEZİ
Gara bölgesindeki Deştakafya bölgesinde Türkiye'ye yollanan teröristlere sabotaj eğitimleri veriliyor. Bölgede 'Bergare' diye adlandırılan bölgede teröristlere drone ve maket uçak dersi veriliyor. Terör örgütünün sözde özel kuvvet birimleri de tarafından verilen derslere, zaman zaman yabancı uzmanlar (ABD askerleri) de katılıyor. Ayrıca TSK'nın İHA ve SİHA'larına karşı korunma/saldırı yöntemleri ile ilgili de bilgilendirme yapılıyor.

TOPLANTILAR BURADA YAPILIYORDU
Gara kampı örgüt elebaşlarının zaman zaman toplantı yaptığı merkezlerden birisiydi. Yakalanan teröristlerin ifadelerine göre aralarında Murat Karayılan'ın da olduğu örgüt elebaşları, bölgede toplantılar düzenliyordu. Örgütün sözde gençlik yapılanmasına (DGH) üye teröristler bölgeye gelip talimatlarını alarak sözde sorumluluk alanlarına geri dönüyordu.

Öte yandan Gara operasyonunda neler yaşandığı büyük merak konusu olmuştu. Hain terör örgütü PKK'nın 13 vatandaşımızı Gara'da bir mağarada şehit etmesi Türkiye'nin ciğerini yakmıştı. Peki TSK'nın Gara operasyonu nasıl gerçekleşti? Nasıl planlandı? Hangi aşamalardan geçti? İşte Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin'den saat saat Gara operasyonunun detayları…

ANA HAREKÂT ÇARŞAMBA SABAHA KARŞI BAŞLADI
Türk kamuoyu, harekâtın başladığını 10 Şubat Çarşamba günü Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan paylaşımlarla öğrendi. Açıklamada, PKK'nın Irak'ın kuzeyinde bazı bölgelerde varlığını sürdürmeye, yeniden barınma alanları ve mevziler oluşturmaya devam ettiği ve geniş çaplı bir saldırı hazırlığı içinde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, Gara bölgesindeki hedeflere 10 Şubat 02.55'ten itibaren "Pençe Kartal-2 Harekâtı"nın düzenlendiği bildirildi.

Sonradan yapılan açıklamalar, hava bombardımanının yaklaşık üç saate yakın sürdüğünü, 50'den fazla hedeften 48'inin imha edildiğini gösteriyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in 14 Şubat tarihli açıklamasına göre, Çarşamba sabahı saat 04.55'te ikinci aşamaya geçilerek "kara harekâtı" başlatılmıştır. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise önceki gün TBMM'deki konuşmasında, harekâtın çarşamba sabahı 05.45'te başladığını bildirdiği bu aşamasını "Hava hücum harekâtı" diye adlandırıyor, "Belirlediğimiz çeşitli bölgelere özel kuvvet unsurlarımız helikopterlerle inmeye başladılar" diyor.

Akar, bu aşamadaki hedefi "Bölgeye giriş çıkışları önleme, uygun arazi kesimlerini kontrol altına alma" şeklinde açıklıyor. Harekâtın ilk gününde üç şehit bu sırada çıkan çatışmalarda verilmiştir. Çatışmalarda şehit olan ikisi subay biri astsubay üç askerin cenaze töreni 12 Şubat Cuma günü Ankara'da yapıldı. Akar, beraberinde TSK komuta kademesi olduğu halde 13 Şubat Cumartesi sabahı Şırnak'a intikal etti. Bakan Akar ve komutanlar, daha sonra Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen "Pençe Kartal-2 Harekâtı"nın sevk ve idare edildiği sınır hattındaki Harekât Merkezi'ne geçtiler.

HAREKÂT İSTİHBARATIN TEYİDİ VE MÜDAHALE AMAÇLI
Akar, operasyonun sona ermesinin ardından 14 Şubat Pazar sabaha karşı 01.00 sularında Harekât Merkezi'nde yaptığı açıklamada, harekâtın amacını "terörist unsurları etkisiz hale getirmek", "sınır güvenliğini sağlamak" hedeflerinin yanı sıra "daha önce güvenlik nedeniyle açıklanmayan, teröristler tarafından kaçırılan vatandaşlarımızla ilgili istihbaratı teyit etmek ve gerekli müdahalede bulunmak maksadı" şeklinde açıklamıştır. Harekâtın başından itibaren rehineleri kurtarma hedefine de dönük olduğu ilk kez bu açıklamayla telaffuz edilmiştir.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler de Akar'dan sonra yaptığı açıklamada, "Kaçırılan personelimiz var. Bu vatandaşlarımızı çeşitli mağaralarda saklayarak kaçırmaya çalıştılar. En sonunda istihbarat kurumlarımızdan aldığımız bilgiler, elde ettiğimiz bizim kendi özel çalışmalarımız, keşif unsurlarının çalışmaları sonucunda bunların Gara bölgesinde olabileceğine dair çok iyi kanıtlar bulduk ve bunlar üzerinde çalışmaya başladık" diye konuşuyor. Orgeneral Güler, harekât öncesinde bu alandaki araziye model araziler ve tesisler üzerinden ilgili birliklerin yoğun çalışmalar yaptıklarını da belirtiyor.

Sahaya dönelim. Çarşamba sabaha karşı kara harekâtının başlamasıyla özel kuvvetler Gara'da çeşitli noktalara inmiştir. Orgeneral Güler'in açıklamasına göre, bölgedeki çatışmalar harekâtın birinci ve ikinci günleri (çarşamba–perşembe) sürmüştür. Güler, "Üçüncü gün bu mağaraya geldik" diyor, rehinelerin bulunduğu mağarayı kastederek. Yani cuma günü...

CUMA AKŞAM: REHİNELERİN ÖLDÜĞÜ ÖĞRENİLİYOR
Bakan, "Teslim alınan birinci terörist tarafından içeride 7 terörist ve alıkonan 13 kişinin olduğu, 13 kişinin sözde mağara sorumlusu Sorej (kod ismi) tarafından hava hücum harekâtının başlangıcında, yani 5.45 civarında başlarına birer kurşun sıkılarak şehit edildikleri ifade edildi" diyor. Sorej kod isimli teröristin adı Kamuran Ataman'dır.

Bu durumda TSK, mağaradaki rehinelerin daha çarşamba sabahı öldürülmüş olduklarını cuma akşamı öğrenmiş olmaktadır. Bu açıklamalardan, teröristin rehineleri çarşamba sabaha karşı 02.55'te başlayan ilk hava bombardımanı üzerine değil, saat 05.45'te helikopterlerin yakın araziye özel kuvvetleri indirdiği, yani kendilerine dönük operasyonu fark ettikleri noktada şehit ettiği ortaya çıkıyor.

Bu noktada operasyonun görev tanımının kendiliğinden değiştiği, rehineleri kurtarma misyonundan teröristlerin yakalanarak ya da etkisiz hale getirilerek rehinelerin naaşlarının alınması hedefine yöneldiği tespiti yapılabilir.

CUMARTESİ: MAĞARAYA GİRİLİYOR
Şimdi ertesi sabaha, yani cumartesi sabahına geliyoruz. Akar'ın TBMM anlatımına göre, mağaradan cumartesi sabahı ikinci bir terörist (Doğan Geçgel/kod adı Merkaz Botan) çıkıp kaçmaya çalışırken askerler tarafından yakalanıyor. O da 13 rehinenin başlarından vurulduğunu teyit ediyor. Bu noktada teslim olan bu iki teröriste mağaradakilere (muhtemelen 6 terörist) yönelik "Teslim ol" çağrısı yaptırılıyor, ancak içeriden ateşle karşılık veriliyor.

Akar, "Bunun üzerine içeri girmeye karar verildi, operasyon başlatıldı; içerisi tamamen karanlıktı, fenerlerle kısmi bir aydınlatma yapmak mümkündü. Operasyon güvenlik sebebiyle dikkatli ve yavaş sürdürüldü" diye konuşuyor.

Bakan, mağaranın içinde yaşanan çatışmayı şu şekilde anlatıyor:

"Mağara operasyonları çok daha zor. Bilmediğiniz bir alan, bilmediğiniz bir alanda askerin ilerlemesi gerekiyor... Karanlıkta karşıda kimin olduğunu bilmeden askerlerimizin, Mehmetçiğin ilerlemesi ciddi birtakım zorluklar içeriyordu. Ateş de geliyor, ateşle cevap veriliyor. Karanlık ve bu zor şartlarda Mehmetçik bu görevi başardı. Demir kapıların da uygun bir tahriple tahrip edilmesi, parçalanması, açılması gerekiyor. Olabildiğince güvenli ve teslim alma esasına dayalı bir şekilde ilerleme geliştirildi ve nihayet 13 vatandaşımızın şehit edildiği bölmeye girildi. Ve hakikaten oraya girildiğinde vatandaşlarımızın naaşları yerde görüldü. Giriş ve çıkış emniyete alındıktan sonra naaşlar mağaradan dışarı tahliye edildi."