"İLK YAZDIĞIMI ÇOCUKLARIMA BIRAKTIM"
İlk Kur'an-ı Kerim'i pilot kalem kullanarak yazdığını anlatan Arslan, "Onu kimseye vermiyorum, çocuklarıma bıraktım. Günlerden bir gün belediye başkanı ve müftü yanıma geldi. İlk yazdığım Kur'an-ı Kerim'in fotokopi kağıdında olmasını beğenmediler. Bana kağıt verdiler ve bir daha yazdım. Onunla birlikte 2 mushaf yazmış oldum. Yazdıkça yazımın güzelleştiğini fark ettim. 2,3 derken bu 7'nciyidi de Sağlık Bakanlığı teşkilatına yazıyorum" diye konuştu.
KUR'AN BAKANLIĞA, SEVABI VİRÜSTEN ÖLENLERE
Çevresindekilerin, 'neden Sağlık Bakanlığına Kur'an-ı Kerim yazıyorsun?' diye sorular sorduğunu söyleyen Arslan, "Sağlık Bakanımız dertleniyor, üzülüyor. Her akşam televizyona çıkıyor, 'şu kadar hasta var', 'şu kadar hasta öldü' diye açıklama yapıyor. Bizde üzülüyoruz tabi. Kendisi de dertlendi. O dertlendikçe bizde dertlendik. Bir de evde kalınca Sağlık Bakanlığı ve sağlık teşkilatına Kur'an-ı Kerim yazmaya karar verdim. Hakikaten görünmeyen düşmanla büyük cihad ettiler. Kur'an-ı Kerim'in sevabını da korona virüsten ölenlere hediye ediyorum. Onun da duasını ettik" şeklinde konuştu.
"ERDOĞAN'A YAZDIĞIM KUR'AN-I KERİM'DE BİTTİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de Kur'an-ı Kerim yazdığını kaydeden Arslan, "O ara herkes, 'Sağlık bakanına yazdın. Bunu reis duyar. Sen bir de reis için yaz' dediler. Kağıt verdiler. 2-3 ay içerisinde reis için de yazdım. O da bitti, şuan ciltleniyor. İnşallah o da bitince teslim ederler" ifadelerini kullandı.
"KUR'AN BİR YAŞAMDIR"
Toplamda 8 adet Kur'an-ı Kerim yazdığını belirten Lokman Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Mevla'm ömür verirse, daha da yazmayı nasip eder inşallah. Hakikaten güzel bir şey. Kur'an-ı Kerim'i okuması güzel, yazması güzel, yaşaması da en güzeli. Kur'an bir yaşamdır, hayattır, davadır, derttir. Dertlenmek lazım."