Cevher Toktaş, doktorlara haber verip refakatçi olarak yanında kaldığı oğlunun fenalaştığını söyledi. Yoğun bakım ünitesine alınan Kasım Toktaş, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Ölüm raporunda 'nefes yetersizliği' yazılan Kasım, 24 Nisan'da Hamitler Mezarlığı'nda toprağa verildi.
"OĞLUMU HİÇ SEVMEDİM"
Kasım Toktaş'ın ölümünün üzerinden 12 gün geçtikten sonra Cevher Toktaş, karakola giderek, oğlunu kendisinin öldürdüğünü itiraf etti. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekiplerince ifadesi alınan Toktaş, oğlunu sevmediğini, sinir krizi geçirip, yastıkla boğduğunu söyledi. Toktaş, emniyetteki ifadesinde, "Oğlumun yanında refakatçi olarak kaldığım sırada sinir krizi geçirdim. Yatakta yatmakta olan oğlumun yüzüne yastık bastırdım, sonra doktorlara seslendim. Onlar da gelip muayene ederek, yoğun bakıma aldılar.
2 saat sonra oğlumun ölüm haberini aldım. Cenazesini ertesi gün Hamitler Mezarlığı'nda toprağa verdik. Herkes oğlumun hastalıktan dolayı öldüğünü düşünüyor. Yaşadıklarım gözümün önünden gitmedi. Polise gittim.
Kasım'ı hiç sevmedim. Sevmediğim için öldürdüğümü düşünüyorum" dedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Cevher Toktaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
ADLİ TIP KURUMU RAPORUNDA KASIM'IN BOĞULDUĞU BELİRTİLDİ
Bursa Adli Tıp Kurumu'nda küçük Kasım'ın bedeninden alınan numuneler incelendi ancak ölüm nedeni belirlenemedi. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, Kasım'ın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için dosya ve örneklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine ve rapor alınmasına karar verdi.
İstanbul Adli Tıp İhtisas Dairesi'nde hazırlanan raporda imzası bulunan doktorların, Bursa Adli Tıp Kurumu'nun raporu ve minik Kasım'ın vücudundan alınan bulguları yeniden incelemeleri sonucunda, ölümün hastanede verilen ilaç veya uygulanan tedavi kaynaklı olmadığı, Kasım'ın nefes alamaması nedeniyle 'boğularak? öldüğüne oy birliği ile karar verdi.