15 Temmuz'un failleri Akıncı Üssü Davası'nda tehditler savurdu!

15 Temmuz hain darbe girişiminin failleri bugün hakim karşısına çıktı. Milletin üstüne acımadan bomba yağdıran, tanklar süren vatan hainleri aldıkları cezaların ardından utanmadan bir de tehdit savurdular. Peki Akıncı Üssü davasında alınan kararlar ne anlama geliyor? Uzmanlar A Haber’de alınan kararları değerlendirdi.

Giriş Tarihi 26 Kasım 2020, 13:09 Güncelleme 26 Kasım 2020, 14:10
15 Temmuz’un failleri Akıncı Üssü Davası’nda tehditler savurdu!

İÇİNDEKİLER

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada sanıklara yönelik hüküm açıklandı.

Kanlı darbe girişiminde bulunan hainlere duruşmada ceza yağdı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLER
Darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen 4 sivil imam ve Ankara'yı bombalayan bazı pilotların da arasında bulunduğu 15 eski asker 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.

KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS
Bu sanıkların tamamı kasten öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçlarından da 3 bin 901 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum edildi.

HAİNLERDEN TEHDİT
Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın açıkladığı hükümler sonrası, yargılanan darbecilerden mahkeme heyetine tehdit geldi.

Ceza alan darbeciler, yaptıklarından pişman olmadıklarını bir kez daha göstererek mahkeme heyetine şu tehditleri savurdu;

-Esas gülen son gülen olacak.

-Tekrar hesaplaşacağız.

-Gün gelecek sizinle yer değiştireceğiz.

-Başkan seninle ileride görüşeceğiz.

KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
Cumhurbaşkanlığı avukatı Süleyman Ayhan'ın açıklamaları:

"Sayın mahkeme heyetinin tecrübesi bilgisi ve bütün sanıklara verdiği süreler onların talep ettiği tüm delillerin toplanması ve bütün bunlardan sonra 3,5 yıl sonra bu kararı açıklaması oldukça makul. Görüntü itibari ile darbe girişiminin sevk ve idare mahkemesi Akıncı Üssü görülse de Yurtta Sulh Konseyi'nin bu davadan ayrılarak Çatı davası ile birleştirilmesinin asıl nedeni Yurtta Sulh Konseyi'nin talimatları ile darbe yapılmaya çalışılıyor. Resmi anlamda sevk ve idare yeri Genelkurmay'dır.

Yurtta Sulh Konseyi'ndeki isimler Türkiye'de 251 kişinin ölümünden sorumlular. Türkiye'deki bütün yaralama ve eylemlerden sorumlular. Dolasıyla burada sivil imamlara 79'ar kez ceza verildi. Bunların pozisyonları farklı.

Darbenin amacı TBMM'yi ortadan kaldırmak, mevcut hükümeti ortadan kaldırmak, Anayasa'yı yok etmek olsa da bunlar geçiş adımlarıdır asıl amaç Türkiye'yi ortadan kaldırmaktır. Bunu yapmaya kalkan organize eden ülkeler bellidir. Bunları açık açık söyledik. Taşeronları ABD'deki teröristbaşıdır."

İşte Avukat Fatih Altay öne çıkan açıklamaları:

"Darbe yargılamaları içerisinde belki de en önemli yere sahip davalardan biriydi. Darbenin, şehit etmelerin merkezi hep Akıncı Üssü'nde havalanan uçaklarla alakalıydı. Sivil imamlar ve yönetici sanıklar oradaydı.

Buradaki isimler görüntülerine rağmen 'ben değilim' diye inkar ettiler. Hep inkar politikası güttüler. Bu FETÖ'nün bilenen bir taktiğiydi ve bunu sürdürdüler. Ortaya konulan delillerle birlikte mahkeme gerekli cezaları verdi."

Avukat Emrullah Baytar dava değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

"Biliyorsunuz Akıncı Üssü davasında bugün 516. Duruşması yapıldı. Nihayet kararlar verildi. Davanın başında itibaren sanıkların yüzünde ya da yaptıklarında bir pişmanlık söz konusu olmadı. Bunu bugüne kadar da sürdürdüler.

Bunun örgüt psikolojisi içerisinde çok normal bir durum olduğu düşüncesindeyim. Bu cezaları aldıklarında pişman olmadıklarını da söylemek mümkün. Mahkemeler olabildiğince adil ve şeffaf yönetildi. Bu adil kararlara tanık olmaktayız."