CHP'nin darbe imaları ve ardından Türkiye'yi hedef alan Londra merkezli ekonomik saldırılar neden peş peşe geldi? Kimler IMF'ye muhtaç olmamızı istiyor? Kriz sermayesi neden şimdi devreye girdi? Cumhurbaşkanlığı makamına "saray rejimi" diyenlerin hedefi ne? Millet iradesine neden saldırıyorlar? Seçilmiş lideri hedef almalarının arkasındaki gerçek ne? MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür ve SETA Genel Koordinatörü Burhaneddin Duran konu ile ilgili A Haber canlı yayınında önemli açıklamalar yaptı.
İşte o açıklamaların satır başları;
CHP'NİN İÇİNDE BÖYLE BİR NİYET VAR
MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül;
CHP il başkanını bir açıklaması olmuştu bir şekilde iktidarın değişmesi ile ilgili ve ardından bir yazarın Sayın Cumhurbaşkanını rahmetli Adnan Menderes'in akıbetiyle benzeten bazı açıklamaları bunlar çıktı ve CHP bu noktada suçüstü yakalandı. Bunlar suçüstü yakalanınca pabucun pahalı olduğunu gördüler ve bunun iktidara fayda edebileceğini ifade edip sanki Cumhur İttifakı tarafından dile getiriliyormuş gibi bir algıyı ortaya koymaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de böyle bir şey olabileceğine inanmıyorum dedi. Kendisi buna inanmıyorsa buna il başkanının sözlerini ifadeleri nereye koyacağız? İçlerinde böyle bir niyetin her daim var olduğunu bu vesileyle görmüş olduk.
DARBE İLE ARALARINDA CİDDİ BİR İLİŞKİ VAR
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür;
Başlangıçta bu olaya biraz daha parti içi CHP içi darbe severlerin harekete geçti gibi düşünüyordum. Biraz gündem belirlemek, korona konusunda hükümetin çok başarılı bir çizgi izlediği için biraz zorunlu yön değiştirmek için bir çaba diye düşünmüştüm. Ama küresel baronların da harekete geçmesiyle birlikte bunun geçmişten gelen bir hesaplaşmanın devamı olduğunu düşünüyorum. İnsani değerlerin öne çıktığı acıları paylaşabileceğimiz korona günlerinde dahi küresel baronların küresel güçlerin Türkiye'de hesabının bittiği görülüyor ne de Türkiye içindeki bu muhalefetin hesaplaşmadan vazgeçmediği görülüyor. Böylesine öfke kin ülkeyi itibarsızlaştırma ile yüklü bir siyaset ile karşı karşıyayız. İçerde birileri çıkıyor kışkırtıcı bir dil kullanıyor. "Saray rejimi yıkılacak" diyorlar. Kullandıkları terime bakar mısınız? Siyasi bir terminoloji diyor Kemal Bey ama arkasından gelene bakıyorsunuz Türkiye devleti gelir el koyar ve tıkır tıkır işler. Ortada ne var ki bu tartışmaları yaşıyoruz? Arkasından il başkanı çıkıyor seçimle olur veya başka şekilde olur diyor. CHP ile darbe arasında ciddi bir ilişki var. Hep darbe öncesi darbenin altlığını oluşturmaya çalışan onu kışkırtmaya çalışan siyasi aktörler ekibi neredeyse. Buna dışarıdan da böyle kur operasyonu saldırısıyla görünce onların da devam ettirdiğini görüyoruz.
TÜRKİYE KRİZ SONRASINA HAZIR OLDUĞUNU GÖSTERDİ
SETA Genel Koordinatörü Burhaneddin Duran;
Asıl gelen fırtına bence başta ekonomi ama ekonominin de beraberinde getireceği yeni siyasi ve jeopolitik çalkantılardan bahsediyoruz. Bu başarıyla mücadele edip kendisini de salgın sonrasına hazırlayan ülkeler buradan istifade edecekler. Bu sert rekabette ekonomisini ayakta tutan daha hızlı krizden çıkan bundan istifade edecek. Böyle bir ortamda her ülke dezenformasyon uyguluyor propaganda savaşı uyguluyor birbirine karşı ve açıkçası 55'i aşkın ülkeye tıbbi yardım gönderen Türkiye'nin hedef gösterilmesi beni şaşırtmıyor. Çünkü Türkiye ne kadar kriz sonrasına hazır olduğunu gösterdi.
DARBELERDEN İSTİFADE EDEN CHP
CHP'nin başlatmış olduğu bu son darbe imaları ise bambaşka bir hadise. Baktığınızda darbelerden hep istifade eden bir CHP var. Ama sanki darbelerin mağduru olarak kendisini konumlandırmaya çalışıyor. Bu Türkiye'yi içerde boğmaya çalışacak bir türbülans demek. Sayın Albayrak'ın yaptığı açıklamalarının aynı saatine getirilen bu tür kur operasyonlarının Türkiye'nin zayıf anını bekleyen birçok çevreden birisi olarak harekete geçtiğini görmek gerekir. CHP'nin içine düştüğü bu radikalleşmeyi hiç hayırlı görmüyorum.
