İBB Başkanı İmamoğlu'ndan skandal Kanal İstanbul açıklaması: 23 Haziran'da iptal edildi

Tüm dünyanın merakla beklediği Kanal İstanbul için "İstanbul'a ihanet projesi bile değil çok net bir cinayet projesidir." sözleriyle tepki çeken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ulaştırma Bakanı'nın 'Kanal İstanbul için İBB'yle imzalar atıldı' sözlerine verdiği karşılıkla bir skandala daha imza attı!

Giriş Tarihi 09 Aralık 2019, 16:07 Güncelleme 09 Aralık 2019, 16:23
İBB Başkanı İmamoğlu’ndan skandal Kanal İstanbul açıklaması: 23 Haziran’da iptal edildi

İÇİNDEKİLER

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tüm dünyanın merakla beklediği Kanal İstanbul için "Özetle proje, İstanbul'a ihanet projesi bile değil çok net bir cinayet projesidir. Bu proje yapılırsa, İstanbul tarihsel birikimlerini kaybedecek. İstanbul'un böyle bir önceliği yoktur. İstanbul'da yeni rant alanları açmak amaçlanmıştır. Böyle bir şeyi düşünmek bile ihanettir" ifadelerini kullanarak büyük tepki çekmişti.

BİR SKANDAL AÇIKLAMA DAHA!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul için tepki çeken "cinayet" açıklamalarının da ötesine giderek dev projenin "iptalinden" bahsetti!

İşte İmamoğlu'nun o ifadeleri:
"2012, 2014, 2015, 2016 hatta 2018'de de o dönemin yetkilileri ile aralarında yapılmış protokoller var kurum içinde. Ama protokol deyince Sayın Bakan, zannedersiniz ki, imzayı attık iş bitti. Eğer Sayın Bakan'ı bir imza kurtaracaksa ya da İstanbul'u bir imza mahvedecekse, hiç kusura bakmasın yani bu konuda da araştırma yapmamış. Sayın Bakan'ı hep uyarıyorum, araştırarak ve süreci derinlemesine analiz ederek beyanatta bulunması konusunda. Yine uyarımı yapmış olayım. Ama ne yazık ki talihsiz bir açıklama. Kaldı ki 23 Haziran 2019'da geçmişe dönük bu ve bu tür bütün anlaşmaları halk iptal etti zaten.

Yeni bir dönem başladı. Yani sesini çıkarmayan, ilgilenilmeyen değil, yeni bir dönem başladı. O bakımdan biz, 2019 23 Haziran itibari ile İstanbul'un konularına başka bir gözle bakıyoruz. Toplumun faydasını mı, bu şehrin faydasına mı? O gözle baktığımızda da Kanal İstanbul ile ilgili fikrimiz nettir. Bu netliğimizi Sayın Bakan 16 milyon insan nezdinde hala hissedememiş diye anlıyorum. Anlayacaktır. Hiçbir hukuki geçerliliği olmayan anlaşmalar. Örnek X yılında, 2014'te 2015'te neyse, bütün anlaşmalar var. 'Şu planını sizin Bimtaş şirketiniz yapsın. Şu plan sürecini kurumununuz şu birimi tamamlasın' diye karşılıklı protokoller… Onlar öyle bağlayıcılığı ve geçerliliği olan işler değildir. Bakanlık yazar ama o tebliği alan ve yorumlayan buradaki kurumlar var.

Arkadaşlarım zaten gerekli cevapları yazacaklar. Niçin geçersiz olduğu ya da hangi işlemin yapılması gerektiği konusunda. Ki altını çiziyorum bakın bu tür meseleler protokol ile olmaz. Yani sanki İBB olarak bir yeri sattık, bakanlık da aldı, iş bitti… Böyle bir şey değil ki. 16 milyon insanın yaşamından bahsediyoruz. Yani bu şehri tehdit eden unsurlardan bahsediyoruz. Yine söylüyorum. İçeriği boş, talihsiz bir Ulaştırma Bakanı açıklaması daha."

BAKAN TURHAN'IN AÇIKLAMALARI:
İstanbul'un yarınını kurtaracak proje olarak görülen Kanal İstanbul ile ilgili açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, "Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'nı kazalardan kurtaracak projedir. 2011'den bu yana yaptığımız bu titiz çalışmaların sonucunda toplamda 52 kurumun olumlu görüşünü aldık." demiş ve güzergahta, mevcut ve planlanan diğer kurumlara ait projelerle ilgili görevlerin belirlenmesi ve yerine getirilmesi için Bakanlıklar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasında da iş birliği protokolü imzalandığını ifade etmişti.


İLBER ORTAYLI PROJENİN ÖNEMİNİ BÖYLE ANLATMIŞTI
İlber Ortaylı, Kanal İstanbul'un yapılmasının önemini vurgulayarak, "Zaten Lozan çok değişti. Daha da değişecek. Montrö, Lozan'ın tashihi demektir. Daha da tashih edilecek. Çünkü İstanbul Boğazı'ndan bu kadar silip geçemezsin. Aksi takdirde her gün deniz kazaları olur. Bundan sonraki ciddi bir hükümetin programı o Çılgın Kanal denen kanalın yapılmasıdır. Çılgın Kanal bu hükümet istedi diye 'çılgın' değil o. Onu aklı başında jeologlar bu işin lazım olduğunu söylüyorlar. Çok önemli çünkü İstanbul Boğazı milletlerarası bir trafiğe müsait değildir" ifadelerini kullanmıştı.