Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten "Külliye'ye giden CHP'li" iddiasıyla ilgili flaş açıklamalar

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Külliye'ye giden CHP'li" iddiasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, "CHP'nin ne iç ne de dış işi bizi ilgilendirmiyor. Biz siyasetin onurunu düşündüğümüz için cevap veriyoruz. Yani bu meselede Cumhurbaşkanımız, AK Parti hiçbir şekilde bu konunun hiçbir yerinde yok. CHP'nin Cumhurbaşkanımızdan özür dilemesi ve bu özrün güçlü bir özür olması gerekiyor." dedi.

Giriş Tarihi 25 Kasım 2019, 15:58 Güncelleme 25 Kasım 2019, 16:43
Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Külliye’ye giden CHP’li iddiasıyla ilgili flaş açıklamalar

İÇİNDEKİLER

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Külliye'ye giden CHP'li iddialarına ilişkin İstanbul Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik, "Rakiplerini yok etmek üzere ürkütücü bir senaryo, tehlikeli bir senaryo üretenlerin Cumhurbaşkanımızın makamını ve ismini işin içine karıştırarak bir hedefe ulaşmaya çalıştıkları görülüyor. Bu meselede biz yokuz, Cumhurbaşkanımız yok" dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, şunları söyledi:

"Bu haberi yapanlar haberin arkasından çekilip CHP genel merkezini haberin kaynağı olarak gösterdiler. Bu haberle birlikte hedef alınan bir CHP'li vardı, o siyasetçi de bu haberin doğrudan doğruya CHP genel merkezi tarafından üretildiğini gösteriyor.

BUNUN HİÇBİR YERİNDE CUMHURBAŞKANI YOK
Bunun hiçbir yerinde cumhurbaşkanı yok. Cumhurbaşkanımız en güçlü şekilde kendi sözünün doğruluğunu gösterecek en büyük ifadeyi kurdu. Zaten siyasi ahlak sözünün doğruluğuna güvenmek demek, bu demek.
Biz sahip olduğumuz her makamdan vazgeçebiliriz. Cumhurbaşkanlığını işin içine katma devam ediyor. Sürekli bu komplo AK Parti tarafından kurulmuştur, diyorlar. Tamamen adrese teslim, CHP'de parti içi rekabette rakiplerini yok etmeye dönük bir kirli senaryoyla karşı karşıyayız.

SİYASET İÇİN ÜZÜCÜ VE ÜRKÜTÜCÜ GELİŞMELER
Eğer Türk siyasetinin seviyesini düşünmesek, siyasetin ahlakını düşünmesek, vatandaşlarımızın siyasetten beklentilerini düşünmesek, şu anki CHP yönetimi kadar ideal bir rakip olamaz. Sakillik içinde, siyasi senaryo içinde ahlak sınavından her gün daha fazla kalarak dibe batan bir grup. Nitelikli siyaset üretsinler siyasi akım kullansınlar. Sürekli argo sözlüğünü açıp oradan bazı kelimeler üretmeye başlıyorlar. Siyaset için üzücü ve ürkütücü gelişmeler.

SİYASİ SABOTAJ YAPIYORLAR
CHP'nin durumu bizi ilgilendirmiyor. Şu anki CHP yönetimi kadar ideal bir yönetim olamaz. Dibe batan bir grup. Biz iktidar olmayı hedefleyen bir parti olsak, sadece iktidar olma gayreti içinde olsak; bunlar kendi kendini imha eden bir grup. Böyle bir rakip var kendi kendisini imha ediyor, kendi partisini itibarsızlaştırmak için siyasi sabotaj yapıyorlar. CHP'nin ne iç işi ne dış içi bizi ilgilendirmiyor. Siz Cumhurbaşkanımızı ve makamını işin içine karıştırırken, size cevap verme durumunda kalıyoruz. CHP içi rekabet bizi ilgilendirmiyor. Bu komplonun, yalan siyaset zincirinin nereye varacağını izliyoruz. Biz siyasetin seviyesini, geleceğini düşündüğümüz için cevap veriyoruz. Siyasetin onurunu düşünmesek CHP kadrosu kadar ideal bir rakip olamaz.

BİZDEN ÖZÜR DİLEMELERİ GEREKİYOR
Bizden özür dilemeleri gerekiyor. Parti içinde itibarsızlaştırmaya çalıştıkları kimler varsa özür dilemeleri gerekiyor. İç hesaplaşma mı iç helalleşme mi olur bizi ilgilendirmiyor. Burada sivil siyasete zarar veriliyor, siyasetin kodlarına zarar veriliyor. Vatandaşlarımızın taleplerine yönelik çözüm üretmesi gereken kavramlara zarar veriliyor. Cumhurbaşkanımıza iftira atarak 'İçişlerimize karışıyorlar' diyorlar. Cumhurbaşkanımızın siyasi komplo üretenlerle televizyona çıkması gibi bir durum, zaman israfı olamaz.

BURADA MEDYANIN SUÇU NE?
Olayın köpürmesi, Genel Başkanlarının bir televizyon kanalına çıkarak cevap vermesi. Kılıçdaroğlu'nun o sözü, büyütmüştür. Medya sadece soru sormuş. Medya işi göstermekten başka faaliyet göstermiyor. Burada medyanın suçu ne? İftiraya uğrayan, itibar suikastı yaptıkları kişiye konuşma diyorlar, medyaya gösterme diyorlar, Cumhurbaşkanlığına cevap verme diyorlar. Halkla barışma adına bir takım adım atıyorlardı, demokratik bir üslup kullanmaya başlamışlardı. Parti içi rekabette en çirkin yöntemlere başvuracaklarını gösteriyorlar, devletin ilgili makamlarına iftira atacaklarını gösteriyorlar. Hangi CHP'li bu haberi sızdırmıştır? Belgesiz nasıl haber yapılmıştır? Medya bu soruları sormasaydı, yalan üzerinden yalan siyaseti yapacaklardı...