Bakan Soylu'dan İmamoğlu'na çok sert tepki: Belediye başkanı olsan ne olur!

Ekrem İmamoğlu'nun siyaset uğruna, koltuk uğruna ülkesini yurt dışında şikayet ettiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Siz DEAŞ'la ortaklık yaptınız', siz bizim Kürt kardeşlerimizi bizden ayırarak 'siz Kürtlere şunu yapıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz' diyenlere, 'siz işgalcisiniz' diyenlere, 'demografiyi değiştiriyorsunuz' diyenlere, 'bu yaptıklarınızı misliyle, bedeliyle ödettireceğiz' diyenlere bu ülkenin bir evladı olarak şurada ay yıldızlı nüfus kağıdını taşıyan bir evladı olarak çıkıp şikayet edeceksiniz ve oradan siyaseten nemalanacaksınız. Belediye Başkanı olsan ne olur? Bundan sonra bu memlekette başka noktaya gelsen ne olur?" diyerek tepki gösterdi.

Giriş Tarihi 06 Kasım 2019, 07:24 Güncelleme 06 Kasım 2019, 07:33
Bakan Soylu’dan İmamoğlu’na çok sert tepki: Belediye başkanı olsan ne olur!

İÇİNDEKİLER

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, özel bir televizyon kanalının canlı yayınında soruları yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (AYBYK) genel kurulunda kayyum belediyelerine ilişkin yaptığı konuşmayı eleştiren Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konuda yaptığının tamamen saptırma ve yalan olduğunu söyledi.

"İstanbul Belediye Başkanının yaptığı da onun aynısıdır. İstanbul Belediye Başkanının yaptığı daha büyük bir cehalettir." diyen Soylu, İmamoğlu'nun Strasburg'ta yaptığı konuşmada kayyum atamalarını "hak ihlali" olarak nitelendirmesine tepki gösterdi.

O ARKADAŞ BU İŞLERDEN ANLAMAZ
"Avrupa Konseyinin Bölgesel Yerel Yönetimler toplantısında diyor ki 'bu hak ihlalidir.' O arkadaş bu işlerden anlamaz." ifadesini kullanan Soylu, şunları kaydetti:

"Hak ihlali tanımının ne olduğunu, uluslararası hukukta ne anlama geldiğini elbette bilmez. Metni yazanlar aslında ona da ayıp etmişler. Biz bir ülke olarak hak ihlali yapıyoruz. Niçin hak ihlali yapıyoruz? Bir teröristi tespit edip, daha fazla bu ülkeye zarar vermesin. O belediyeye zarar vermesin diye idari tedbir olarak açığa alıyoruz. Bu açığa alma hakkını Anayasa vermiş, kanun vermiş bunu sağlıyoruz."

Bakan Soylu, "Kayyum belediyelerinin oluşmasının yanlış olduğunu hatta bu belediye başkanlarının tutuklanmasının yanlış olduğunu Avrupa kürsüsünden Türkiye'yi şikayet ederek ortaya koymaya çalışanlar acaba hak ihlali kavramının ne olduğunu ve hak ihlali kavramını bizim için kimlerin kullandığını, niçin kullandıklarını biliyorlar mı?" diye sordu.

"TÜRKİYE'Yİ DÜNYAYA PKK'LILAR VE FETÖ'CÜLER ŞİKAYET EDİYOR"
Türkiye'yi dünyaya şikayet edenlerin PKK terör örgütü ve FETÖ terör örgütü olduğunun altını çizen Soylu, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi yurt dışında PKK'lılar şikayet ediyordu, şimdi FETÖ'cüler de ediyor. Biz hepimiz bu ülkenin okullarında okuduk. Liseyi, üniversiteyi devlet okullarında okuduk. Okula girdik bize İstiklal Marşı, bu ülke ile ilgili bütün duygularımızı orada inşa ettiler, ailemizde inşa ettiler. Bu ülkede bize bir şey öğrettiler. Bu ülkeyi satmamak. Bedeli ne olursa olsun. Bazen kendi kendimize düşündüğümüzde ne kadar zorlanırsak zorlanalım, bu ülkeyi satmamak adına kendi kendimize yemin ettik çocukken, gençken..."

BELEDİYE BAŞKANI OLSAN NE OLUR?
İmamoğlu'nun siyaset uğruna, koltuk uğruna ülkesini yurt dışında şikayet ettiğini vurgulayan Soylu, "Siz DEAŞ'la ortaklık yaptınız', siz bizim Kürt kardeşlerimizi bizden ayırarak 'siz Kürtlere şunu yapıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz' diyenlere, 'siz işgalcisiniz' diyenlere, 'demografiyi değiştiriyorsunuz' diyenlere, 'bu yaptıklarınızı misliyle, bedeliyle ödettireceğiz' diyenlere bu ülkenin bir evladı olarak şurada ay yıldızlı nüfus kağıdını taşıyan bir evladı olarak çıkıp şikayet edeceksiniz ve oradan siyaseten nemalanacaksınız. Belediye Başkanı olsan ne olur? Bundan sonra bu memlekette başka noktaya gelsen ne olur? Bunların hiçbir ehemmiyeti yok." şeklinde konuştu.

Soylu, Türkiye'yi yurt dışında şikayet etmeyi zayıflık ve cehalet olarak gördüğünü dile getirerek, "O bunları yaparken bu ülkenin evlatları şu anda Rasulayn'da, Telabyad'da, Metina'da, Zap'ta, Hakurk'ta, Afrin'de, Cerablus'ta, Mare'de özgürlük ve insanlık mücadelesi veriyor. Bu görevler olur olmaz ama bir şeyi önemserim her zaman. İnsanların gözlerine bakabilmeyi. Şehit ailelerimizin, gazilerimizin gözlerine nasıl bakacaklar?" diye sordu.