İşten çıkarma yok diye söz veren CHP'li başkan İsmail Uygur işçi kıyımı yaptı

CHP'li belediyelerde işçi kıyımı tam gaz devam ediyor. Seçimlerin öncesinde "Hiçbir işçinin işiyle aşıyla oynamayacağım, kimseyi işten çıkarmayacağım" diye söz veren CHP'li Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur, tam 425 çalışanı işten çıkardı.

Giriş Tarihi 28 Temmuz 2019, 10:59 Güncelleme 28 Temmuz 2019, 13:31
İşten çıkarma yok diye söz veren CHP’li başkan İsmail Uygur işçi kıyımı yaptı

İÇİNDEKİLER

CHP'de seçim öncesi verilen sözler bir bir unutuluyor. Seçimlerden önce oy uğruna "hiçbir işçinin ekmeğiyle oynamayacağım, hiçbir belediye çalışanını çıkarmayacağım" diyen adaylar, başkan olduktan sonra birer birer işçi kıyımına başlıyor.

SÖZÜNÜ YUTTU, 425 KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARDI
CHP'de içşi kıyımı furyası son olarak İzmir Torbalı'da ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve onbinlerce vatandaşın önünde "içten çıkarma yok" diye söz veren CHP'li İzmir Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur tam 425 belediye çalışanını işten çıkardı.




BAŞKAN ERDOĞAN'A HAKARET ETMİŞTİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a 'Adam ol, ayağını denk al, bir daha televizyona bile çıkamayacaksın.' diyen CHP'li İzmir Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu...


SÖZDE HALKÇI GEÇİNEN BAŞKANLAR LÜKS İÇİNDE YAŞIYOR
Her fırsatta iş, emek sömürüsü yaparak halkçı geçinen ama koltuğu kapınca işçilerin ekmeğiyle oynamaktan geri kalmayan CHP'li başkanlar, ultra lüks yaşantılarıyla da dikkat çekiyor.

Yeni Asır Gazetesi yazarı Erhan Gülenç, bugünkü köşe yazısında CHP'li başkanların ulstra lüks yaşantı merakına dair çarpıcı bilgiler paylaştı.



İşte Erhan Gülenç'in "Ultra lüksü seven 'halkçı başkanlar' " adlı çarpıcı köşe yazısı:

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun CHP'de siyaset yapmalarının dışında ortak bir özellikleri daha ortaya çıktı. O da şu: Halkçı geçinen iki başkan da 'ultra lüksü' çok seviyor.

ŞATO'DA YAŞAMAYA BAŞLADI
Soyer'i zaten biliyorsunuz...
'İzmir'in pastasını arka sıradakiler ile beraber paylaşacağız' dedi ancak seçilir seçilmez ilk işi, Varyant'taki eşsiz manzaraya sahip tarihi Şato Restoran binasını kendisine konut yapmak oldu. Yani pastanın en güzel parçasını kendisine aldı.
Şu an İzmir'in en pahalı gayrimenkulleri arasında yer alan, 4 dönüm bahçeye sahip, SİT alanı üzerindeki bu binada yaşıyor. Şatoya ilk taşındığında gelen tepkileri dindirmek için lüks konutun bahçesinde muhtarları da misafir ettiği çeşitli davetler vermişti ama olay kamuoyunda kanıksandıktan sonra onları da yapmaz oldu.
Sürekli 'Önceliğimiz arka sıradakiler olacak' dedi ama ilk önce kendi şatosunun sokağında altyapı yenileme çalışması başlattı.
Belediye ekipleri, o bölgede adeta seferberlik ilan etti.
Ayrıca 'bisikletli başkan' imajı çizen Soyer, diğer yandan Mercedes marka 'ultra lüks' makam aracından da tam vazgeçemedi



GÜNLÜĞÜ 46 BİN LİRAYA YAT
İmamoğlu'nun yıldızları ise, daha seçileli 1 ay olmadan dökülmeye başladı.
Halkçı söylemlerle seçilen ve en büyük sloganı 'İsrafa son vereceğim' olan İmamoğlu'nun da 'ultra lüks' düşkünü olduğu anlaşıldı.
Göreve gelmeden önce İstanbul'a hizmet için sabırsızlandığını, kentin kaybedecek bir dakikası olmadığını söyleyen İmamoğlu, göreve başlayalı 3 hafta geçmeden 8 günlük izne çıktı. Soluğu da Bodrum'da tatilde aldı.
İlçedeki yazlığında konakladığını ifade eden İmamoğlu'nun 'Carpe Diem 4' (Günü Yaşa) isimli gulet yatla Gökova Körfezi'nde ailesiyle birlikte mavi yolculuğa çıktığı haberleri basına yansıdı

DEV GULETTE YOK YOK
Dün bu 'Carpe Diem 4'ü biraz araştırdım...
Günlük kirasını öğrenince neredeyse dudağım uçukladı. Tam 7 bin 250 Euro... Yani 46 bin Türk Lirası...
Bodrum'da 4 gün kalan İmamoğlu, 'ultra lüks' kategorisindeki bu guleti kaç gün kullandı bilmiyorum ama 47 metre boy ve 8 metre ene sahip olan ve 6 personelin hizmet verdiği yatta adeta yok yok...
2 master, 2 double ve 2 twin kabin olmak üzere 6 kamara, jeneratör, wi-fi, tam teşekküllü mutfak, açık ve kapalı yemek alanları, güneşlenme ve dinlenme alanları, Amerikan bar, GSM, LCD TV, DVD, müzik seti... Tüm misafirlere yetecek miktarda güneşlenme minderi, sandalye ve servis takımları... Yat, ayrıca güçlü motoru ile istenildiğinde 14 deniz mili hıza ulaşabiliyor. Yani ultra lüks yatın özellikleri say say bitmiyor...



NASIL SOSYAL DEMOKRATLIK?

Nasıl şatoda oturan bir belediye başkanının 'sosyal demokratlığı' tartışmalıysa, günlüğü 46 bin liralık yat kiralayan bir belediye başkanının sosyal demokratlığında da çok büyük bir soru işareti vardır. Tamam İmamoğlu hiçbir zaman yoksul bir insan olduğunu söylemedi, milyonlarca liralık bir malvarlığı açıkladı ama İstanbul'un başına gelirken belediyede olduğunu iddia ettiği israfı bitireceği sözünü dilinden düşürmedi.

BU DA İSRAF DEĞİL Mİ?
Şimdi sormazlar mı adama, "Sen 22 bin lira civarında maaş alırken günlüğü 46 bin lira olan bir yatla tatil yapman israfın dik alası değil de nedir?" diye...
Tabi bunu, İmamoğlu'nun yat kirasını kendi kendi cebinden ödediği düşüncesiyle söylüyorum. Eğer, parayı kendi cebinden ödemediyse ve üçüncü bir kişi veya kuruluş ödediyse o daha da büyük bir skandal olur...

TÜM DETAYLAR DÜŞÜNÜLMÜŞ
47 metre boy ve 8 metre ene sahip olan yatta her türlü lüks düşünülmüş. İşte onlardan bazıları:

2 master, 2 double ve 2 twin kabin olmak üzere 6 kamara, jeneratör, wi-fi, tam teşekküllü mutfak, açık ve kapalı yemek alanları, güneşlenme ve dinlenme alanları, Amerikan bar, GSM, LCD TV, DVD, müzik seti, tüm misafirlere yetecek miktarda güneşlenme minderi, sandalye ve servis takımları.