- İstanbul
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 28 Mayıs'ta İstanbul merkez olmak üzere 24 ilde düzenlenen operasyonda hakkında gözaltı kararı verilen 32'si muvazzaf asker olmak üzere 74 şüpheliden, 45'i yakalandı.
Hakkında gözaltı kararı bulunan tüm şüphelilerin arasında 6 albay, 2 yarbay, 3 binbaşı, 2 yüzbaşı, 20 üsteğmen, 2 teğmen, 27 astsubay, 9 uzman çavuş, 3 askeri öğrenci yer aldı.
- Gaziantep
FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik Gaziantep merkezli 16 ilde 9 Nisan'da düzenlenen operasyonda haklarında gözaltı kararı verilen aralarında muvazzafların da bulunduğu 32 şüpheliden 22'si yakalandı.
Bu şüphelilerin de "mahrem imamlarca" ankesör ya da büfeden arandığı belirlendi.
Bartın ve Van'daki benzer operasyonlarda ise 24 şüpheli gözaltına alındı.
YARGILAMALAR BAŞLADI
Bursa'da, FETÖ'nün TSK içindeki mahrem yapılanmasına yönelik ankesörlü telefon soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, örgütün gizlilik ve devamlılık için "devir ve badi sistemi" uyguladığı vurgulandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün TSK yapılanmasına ilişkin soruşturmada, ankesörlü-kontörlü sabit hatlarla irtibat sağladığı gerekçesiyle hakkında gözaltı kararı verilen 219 askerden 101'i yakalandı, gözaltına alınan muvazzaf denizci astsubay M.O'nun evinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "Hutbeler" adlı CD'si ele geçirildi.
Bolu'da ise örgütün "mahrem imamları"yla ankesörlü telefonla irtibat kurduğu iddiasıyla haklarında dava açılan zanlı askerlerden S.K, askeri lisedeki öğrencilik yıllarında götürüldüğü örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in kaldığı Altunizade'deki Fem Dershanesi binasında örgüt elebaşı tarafından subaylara mezuniyette verilen 2 adet kılıcın asılı olduğunu gördüğünü anlattı.
Örgütün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu Ankara'daki "çatı" davası sanıklarından 37'sinin de ankesörlü telefon ile mahrem imamlarla görüştüğü tespit edildi.
FETÖ'NÜN ANKESÖRÜNE İSTANBUL'DA İLK CEZA
FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik İstanbul'da yürütülen soruşturma kapsamında örgüt içi ankesör/kontörlü hattan iletişim kurduğu gerekçesiyle yargılanan meslekten ihraç edilen yarbay Akın Yıldızhan'ın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verildi. Bu karar, İstanbul'da, ankesör/kontörlü hat üzerinden örgüt içi iletişim kurduğu gerekçesiyle yargılananlara yönelik çıkan ilk karar olarak kayıtlara geçti.
"VUR" EMRİNİ VEREN DARBECİ ESKİ BİNBAŞI DA ANKESÖRDEN KONUŞMUŞ
FETÖ'nün kanlı darbe girişimi sırasında en fazla can kaybının olduğu, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, askerlere "vur" emri verdiği ve hedef gözeterek ''nişan alma'' görüntüleri ortaya çıkan eski binbaşı Ahmet Taştan'ın da örgüt içi haberleşme aracı olarak kullanılan ankesör/sabit hatlardan iletişim kurduğu belgeleriyle ortaya konuldu.
ESKİ SUBAY ÇİFTE ARDIŞIK ARAMADAN HAPİS CEZASI
İzmir'de, FETÖ'nün "mahrem imamlarıyla" ardışık arama yöntemiyle haberleştiği gerekçesiyle yargılanan eski pilot üsteğmen Mustafa Denlikol'a 7 yıl 1 ay, eşi eski pilot teğmen Kübra Denlikol'a ise 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
''FETÖ'NÜN ANKESÖRÜNE'' ÜST SINIRDAN CEZA
FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik İstanbul'daki bir soruşturmada tutuklanan eski astsubay Dursun Enli, örgüt içi haberleşme amacıyla kullanılan ankesör-sabit kontörlü hatlar ile iletişim kurduğu gerekçesiyle yargılandığı davada, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Mahkeme heyetinin bu kararı ile ankesör-sabit kontörlü hatlardan iletişim kuran askerlere yönelik açılan davalarda en üst sınırdan verilen ilk hüküm kurulmuş oldu.
Heyet kararı gerekçesinde "sanığın TSK mensubu olarak devlete ve millete olan bağlılığı en üst düzeyde olması gerektiği halde, bu bağlılıktan ayrılıp devleti hedef alan ve 15 Temmuz darbe girişimine teşebbüs eden terör örgütüne bağlılık göstermesi dikkate alındığında suç kastının yoğunluğu ortaya çıkmakla hakkında tayin edilen cezanın alt sınırdan uzaklaştırılmak suretiyle tayin edilmiştir." ifadelerine yer verdi.
ANKESÖRLÜ TELEFON KARTIYLA SADECE FETÖ'CÜ ASKERLERİ ARAMIŞLAR
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada, FETÖ'nün mahrem imamlarının, ankesörlü telefon kartlarını yalnız kendilerine bağlı örgüt mensubu askerleri aramak için kullandığı sonucuna ulaşıldı.
Eski astsubay F.D'nin itirafçı olarak verdiği bilgilerde, "Mahrem imam bizi ankesörlü telefonla arardı. Buluşma noktasında göz göze geldiğimizde yanına gitmez, kendisini uzaktan takip ederdik. Sonra örgüt evine giderdik. Bizden sorumlu kişi elindeki ankesör kartıyla sadece bizi arıyordu." ifadesi dikkati çekti.
"ANKESÖR DELİL OLAMAZ" RAPORUNU HAZIRLAYANLARDAN 2'Sİ FETÖ ŞÜPHELİSİ
FETÖ'nün TSK'deki yapılanmasını deşifre eden bulgulardan biri olan ankesörlü-sabit kontörlü hatların "hukuka aykırı delil" olduğu yönünde hazırlanan raporda imzası bulunan 9 kişiden 2'si FETÖ şüphelisi çıktı.
Soruşturmaları sekteye uğratmak için her yolu deneyen örgüt mensuplarının tavrını ortaya koyan raporda, FETÖ'den tutuklu avukat Kemal Uçar ile örgüte iltisakı nedeniyle TSK'den ihraç edilen Hava Mühendis Binbaşı Levent Mazılıgüney'in de imzasının yer alması örgütsel tavrı ortaya koydu.
"ANKESÖR ÖRGÜTSEL NİTELİKTEKİ ARAMADIR"
FETÖ'nün mahrem imamları ile ankesörlü telefondan iletişime geçtiği tespit edilen ve yargılama sonucunda hapis cezasına çarptırılan eski üsteğmene verilen cezanın gerekçesinde, ankesörlü aramaların "FETÖ'nün kullandığı bir iletişim sağlama yöntemi" ve "örgütsel nitelikteki arama" olduğu bir kez daha vurgulandı.
Gerekçeli kararda, "Genellikle ayda veya iki ayda bir kez iletişime geçilerek buluşma ve toplantıların gerçekleştirildiği, görüşmelerde bir sonraki buluşma tarihinin kararlaştırıldığı, bir aksaklık olmadığı müddetçe yeniden bir aramaya ihtiyaç duymadıkları anlaşılmıştır. Sabit kontörlü hatlardan yapılan aramaların tarih saat aralıkları incelendiğinde bu şahısların ardışık veya periyodik olarak değişik tarih ve saatlerde peş peşe arandıkları, şahısların farklı farklı telefon bayilerinden arandıkları ve bu aramaların örgütsel nitelikteki aramalar olduğu tespit edilmiştir." ifadeleri yer aldı.