"KİME NE DİYECEĞİMİ SİZ BİLEMEZSİNİZ"
HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Yavuz Bey, işte orada destek verin de çözelim ya!
FATMA KURTULAN (Devamla) – Bize böyle ayar veremezsiniz. Kırk defa söylemişiz, bize ayar veremezsiniz.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU( İstanbul) – İşine bak! İşine bak! Biz, oy avcılığı yapmadık, işine bak!
FATMA KURTULAN (Devamla) – Kime ne diyeceğimizi siz bilemezsiniz.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Oy avcılığı yapan sizlersiniz, sizler!
YAVUZ AĞIRALİOĞLU( İstanbul) – Yapmadık, yapmadık! İşinize bakın, biz oy avcılığı yapmadık.
FATMA KURTULAN (Devamla) – Haddinizi bileceksiniz.
BAŞKAN – Sayın Kurtulan, Sayın Grup Başkan Vekili, Meclise hitap edin.
FATMA KURTULAN (Devamla) – Tamam, toparlıyorum. Bir dakikada toparlıyorum Sayın Başkan. Siz şunu bileceksiniz: En köşede oturuyorsunuz. Bakın, aritmetiğe bakın. Zar zor şu kapıdan içeri girdiniz, en köşede oturuyorsunuz, kapının eşiğinde oturuyorsunuz.(HDP sıralarından alkışlar) Böylesi bir partiye "Haddinizi bilin." "Şunu deyin, bunu deyin." diyemezsiniz.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Diyen yok zaten!
FATMA KURTULAN (Devamla) – Siz haddinizi bileceksiniz. Teşekkür ediyorum, saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Flu bile görmüyoruz, rahatına bak.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Konuşacağım Başkan, konuşacağım Başkan. O kadar parmağa razı değilim ben, konuşacağım Başkanım. "Öyle, böyle…" dediği gibi değil, "İstediğimi konuşurum." yeri değil burası.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Sizin için de öyle, siz de öyle istediğinizi konuşup oturamazsınız.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Konuşacağız, problem yok.
"KÜRTLER ÖZGÜR YAŞAMAK İSTİYOR, İYİ PARTİ BUNU GÖRSÜN"
FATMA KURTULAN (Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Tekrar şunu söylemek isterim: Böyle "Gelin, teslim olun." demekle olmadı. Bu ülkede defalarca liderler bunu söyledi. Kendilerinin genel başkanı bunu çok iyi bilir. Bir dönemin özel savaş yürütücülerinden birisiydi, önemli katkıları da oldu ancak başarıya gitmedi, kendileri çok iyi bilir. O deneyimi başkanları kendileriyle paylaşsın. Yapılacak tek çözüm var bu Meclisin önünde: Demokratik çözümdür. Ortak vatanda, demokratik bir ülkede, ortak bayrak altında, ortak değerler altında özgür yurttaşlar olarak Kürtler yaşamak istiyor, bu kadar.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – "Ortak vatan." yok, "Ortak bayrak." Yok; tek vatan, Türk vatanı, Türk Bayrağı, Türk devleti.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Üstü, altı, yanı, sağı, solu hepsi budur. Kürtler özgür yurttaşlar olarak yaşamak istiyorlar. Bunu görmeleri lazım. Bunu görmesi lazım İYİ PARTİ'nin. Öyle dalga geçilemeyecek kadar derin bir sorundur. Oluk oluk insanların kanı akıyor. Her gün asker cenazeleri geliyor. Öyle gülünmez orada. Çok ciddi bir meseledir, çok ciddi bir mesele.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bana mı diyorsun?
FATMA KURTULAN (Mersin) – İYİ PARTİ, öyle dalga geçeceğiniz, yerinizde güleceğiniz bir mesele değil. Her gün bu vatanın evlatları toprağa düşüyor, bazılarının, üçte 1'inin bile cenazelerine gidemiyorsunuz.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Neyine gidemiyoruz?
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Biz hepsinin cenazesine gidiyoruz.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Bu ülkenin evlatları -askerlerden de bahsediyorum, askerlerden bahsediyorum- İdlib'de toprağa düşüyor, Afrin'de toprağa düşüyor, her yerde toprağa düşüyor bu ülkenin evlatları.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Sen hoparlörü başka tarafa çevir.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Nasıl konuşuyorsun? Seviyeli ol biraz.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Saygılı ol, saygılı.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Bunu durdurmak gibi bir sorumluluğumuz var hepimizin. Bunu durdurmak zorundayız.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Var, var, durduracağız. Durduracağız, durduracağız.
"BİR OY DEVŞİRMENİN DERDİNE DÜŞMEK AYIPTIR"
FATMA KURTULAN (Mersin) – Öyle, orada bir oy devşirmenin derdine düşmek ayıptır, ayıptır, günahtır size! Utanın biraz ya! (HDP sıralarından alkışlar)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Durduracağız, durduracağız. Kanı durduracağız, durduracağız.
BAŞKAN – Ahmet Bey, buyurun…
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Önce bir devlet ülkünün eline düşseydi de bir görseydiniz, Refah Partililere denk geldiniz siz.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Toplanmışsınız oraya…
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Siz dua edin, siz dua edin AK PARTİ denk geldi size.
FATMA KURTULAN (Mersin) – Tabii, siz gelseydiniz… Sizin başkanınız da geldi.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Tabii, tabii, siz dua edin, onlar denk geldi size.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Ne yapardınız? Siz ne yapardınız, hadi dua ettik, ne yapardınız?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Katliamdan mı geçireceksiniz, ne yapacaksınız?
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Ya, görürsünüz.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Seviyeli olun biraz ya! Saygılı olun!
FATMA KURTULAN (Mersin) – 17 bin faili meçhulde imzanız var. Ne oldu?
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Ya, devletin hizmetini alırız da görürsünüz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Ne göreceğiz?
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Gelin, gelin! Gelin buradayız.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Siz oradan öyle bağırarak…
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) – Devletin hizmetini alırız da görürsünüz.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – İstediğiniz yerde buluşuruz, gelin.
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, bir milletvekilimize…
"HER GÜN ŞEHİT CENAZESİ GELİYOR, BİZ BIKTIK SİZ BIKMADINIZ"
FATMA KURTULAN (Mersin) – 17 bin faili meçhulde imzanız var.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Hiç mi gururunuz yok?
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Ne gururu?
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Her gün şehit cenazesi geliyor, umurunuzda değil ya! Biz bıktık, siz bıkmadınız ya! Yeter ya!
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…