İşte Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör'ün "Koruması karşıladı 46 dakika sürdü" adlı köşe yazısının tamamı:
Türkiye'nin nefesini tutup izlediği Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu yayınını evde izledim. Bir gariplik yaşandığı o dakikada belliydi. Moderatör bir soru soruyordu, İmamoğlu sorunun bitmesini beklemeden yanından bir karton çıkarıyordu. Başka bir soru soruyor, önceden hazırlanmış başka bir karton havaya kalkıyordu.
Başka bir soruda yine aynı sahne… İsmail Küçükkaya sordukça İmamoğlu "Cevap burada" diyerek kartonlarını sallıyordu.
Gece boyunca içimden "Ya soruları çaldılar, ya verdiler" diye geçirip durdum. Dün foyaları ortaya çıktı.
Sözde tarafsız yayın (!) iddiasıyla moderatörlük yaptırılan İsmail Küçükkaya'nın skandal görüntüleri yayınlandı.
Görüntüler, Küçükkaya'nın CHP'nin adayıyla programdan üç gün önce (13 Haziran 2019) Taksim'deki bir otelde buluştuğunu ortaya koydu. Tabii, yakalandıklarını anlayınca kıvıramadılar.
İmamoğlu da danışmanı Murat Ongun da moderatör de "Yüz yüze görüştük" demek zorunda kaldı.
Peki o görüşme kaç dakika sürdü?
Öncelikle şunu söyleyeyim. Otele giriş görüntülerinde dikkatlerden kaçan bir durum var. İsmail Küçükkaya, 13 Haziran 2019'da Taksim'deki otele girdiğinde bizzat Ekrem İmamoğlu'nun koruması Mustafa Akın tarafından karşılanıyor. Akın'la el sıkışıp asansöre biniyorlar.
Sonrasını güvenilir kaynağım anlattı.
İsmail Küçükkaya otele geldiği dakikalarda Ekrem İmamoğlu'nun programı sürüyor. Daha sonra Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Necati Özkan ve Şükrü Küçükşahin'in olduğu mekana getiriliyor.
Kaynağım, görüşmenin öyle Küçükkaya'nın öne sürdüğü gibi 3-5 dakika değil, 46 dakika sürdüğünü söyledi.
Sizce Küçükkaya 46 dakikada birkaç kelimeyle özetleyebileceği program formatını mı anlattı? Yoksa İmamoğlu ve ekibiyle soracağı sorular üzerine mi tartıştı?
O kadar çok iddia var ki… İmamoğlu ve ekibinin telkiniyle bazı soruları çıkardığı, hatta değiştirdiği bile söyleniyor. Dinledikçe gazetecilik adına utanç duydum. Günler öncesinden "Sır yok, yalan yok" diye yayınlar yapıyorsun.
Tarafsız gazeteci havaları atıyorsun.
İmamoğlu'nun ayağına kadar gidip yüz yüze görüşüyorsun. Yaptığın görüşmeyi saklıyorsun. Üzerine de yalan söylüyorsun.
Binali Yıldırım dün meseleyi "Gayri ahlaki" diye nitelendirdi.
Bence az bile dedi. Bu bildiğin kepazelik…
