Tanzim satışlardan rahatsız olanlara ağır gönderme: Sizin derdiniz kuyruk değil kuyruk acısı

15 Temmuz gecesi demokrasiye sahip çıkmak yerine ATM ve marketlerde kuyruklar oluşturanlar, tanzim satış kuyruğundan rahatsız oldu. Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, halkın ucuz alışveriş yapmasını sağlayan tanzim noktalarına tepki gösterenlere, "Kuyruk kıyameti koparanları tanıyoruz. Onların derdi kuyruk filan değil, kuyruk acısı" diyerek tepki gösterdi.

Giriş Tarihi 13 Şubat 2019, 11:47 Güncelleme 13 Şubat 2019, 11:57
Tanzim satışlardan rahatsız olanlara ağır gönderme: Sizin derdiniz kuyruk değil kuyruk acısı

İÇİNDEKİLER

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, bugünkü yazısında tanzim satış noktalarını hedef gösterenlere değindi. Serbest piyasa ve stokçuların yükselttiği fiyatları düşüren hükümeti eleştirenleri kaleme alan Dilek Güngör, "Kıyamet koparanları tanıyoruz" ifadelerini kullandı.

İşte Dilek Güngör'ün bugünkü yazısı:.

KUYRUK KIYAMETİ KOPARANLARI TANIYORUZ
Bir süredir market-pazar- Hal'de fahiş fiyata satılan sebze-meyve birilerinin yeni umut kapısı oldu. Malum çevre, "darbeyle, kumpasla, seçimle hükümet devrilmeyince meyve-sebzeyle başarabilir miyiz?" diye umutlandı.

Hükümet vatandaşı fırsatçıların eline bırakmamak için piyasaya sopa gösterip marketleri denetlemeye, Hal'leri disipline edecek yasal mevzuatı çıkarmaya hazırlanınca bu kez malum çevre, "serbest piyasaya müdahale ediliyor" diye bağırmaya başladı.

Devlet, markette, pazarda, Hal'de fiyatlar inmeyip, alternatif dağıtım kanalı açıp tanzim satışa başlayınca malum çevre yine durmadı.
"Eskiden tüp, yağ, ekmek kuyruğu vardı, şimdi domates kuyruğu var" diyerek algı operasyonu yapar oldu. Tanzim satış noktalarındaki kuyrukları 1970'lerdeki yokluk kuyruklarına benzettiler.

Halbuki, o dönemleri yaşayanlar bilir. O zaman ekmeği, yağı, tüpü mecburen kuyruğa girerek alıyordunuz.
Şimdi devlet zorla "Gelin tanzim satış noktalarında kuyruğa girin" demiyor ya… İsteyen gider tanzim satıştan alır, isteyen marketten, isteyen pazardan…

***
Tanzim satış işini şöyle görmek lazım… Devlet ilelebet manavcılık yapmayacak. Bir süreliğine piyasayı regüle edecek. Fiyatlar normale döndükten sonra da bu işi bırakacak.
Nitekim, tanzim satış noktalarında sebze-meyve satışı başlar başlamaz market zincirleri fiyatları aşağı çekmeye başladı.
Anlayacağınız, maksat hasıl oluyor...

Bu arada iki gündür kuyruk kıyameti koparanlara bakıyorum… Ya Atatürk'ü ticarileştirip 2.500 TL'ye pazarlayan adamın kitabı için saatlerce kuyruk bekleyenler… Ya eline yeni model iPhone almak için ABD'de mağaza önünde yatanlar… Ya bir Cafe Latte almak için 15 dakika Starbucks'un kasasında sıraya girenler… Ya 15 Temmuz'da darbe girişimi sırasında gece yarısı bankaların ATM'lerinden para çekmek için birbirini iteleyenler…
***
Valla, bana sorarsanız onların derdi kuyruk filan değil, kuyruk acısı… Malum çevre, 31 Mart'taki yerel seçim öncesinde yüksek sebze-meyve fiyatlarından nemalanacaklardı.
Buradan siyaset üreteceklerdi.
Ama gelin görün ki, kısmet olmadı.
Fiyatlar düşmeye başlayınca ellerindeki en büyük seçim argümanları çöpe gitti. Tüm muhalefetleri, bağırıp çağırmaları, eleştirileri de ondan…

TANZİM SATIŞLAR BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile belediyeler harekete geçti, vatandaşın ucuza sebze ve meyve tüketmesi sağlandı. Tanzim tezgahlarındaki fiyatlar marketlere oranla yarı yarıya düştü. Ancak bu durum bazılarında rahatsızlık yarattı. Dün İstanbul ve Ankara'da ucuz meyve ve sebzelere talebin çok olmasıyla kuyruklar oluşması birileri tarafından eleştirilir oldu.

Bu eleştiriyi yapanların hatırlaması gereken şey ise 15 Temmuz gecesi oluşan ATM ve market kuyrukları. Birileri meydanlara koşarak demokrasi mücadelesi verirken, birileri ise ATM'lerden para çekme, marketlerden alışveriş yapma derdine düşmüştü.

İşte o kuyruktan görüntüler: