RTÜK Halk TV'yi neden koruyor? Skandal rapor ortaya çıktı

Halk TV'de yayınlanan bir programda yer alan skandal ifadelerle ilgili verdiği cezayı açıklayan RTÜK kamuoyunda büyük tepki topladı. Verilen ceza ile suç arasındaki orantısızlık dikkat çekerken, RTÜK'ün cezayı kendisine sevk edilen maddeden değil de yumuşatarak farklı bir maddeden verdiği ortaya çıktı. Yani RTÜK lisans iptalini gerektiren cezayı, para cezası vererek geçiştirdi. İşte RTÜK'ün Halk TV'yi kolladığının belgesi...

Giriş Tarihi 15 Kasım 2018, 00:00 Güncelleme 15 Kasım 2018, 16:30
RTÜK Halk TV’yi neden koruyor? Skandal rapor ortaya çıktı

İÇİNDEKİLER

CHP'nin yayın organı Halk TV'de yayınlanan Uğur Dündar'ın sunduğu "Uğur Dündar ile Halk Arenası" adlı programa konuk olan Mine Kırıkkanat'ın yaptığı açıklamalar sonrası RTÜK'ün verdiği skandal ceza gündeme bomba gibi düştü. Kırıkkanat, "29 Ekim'in İstanbul'da kutlanmasını nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna toplumda kin ve düşmanlık meydana getirecek, intikam duygularını açığa vuran, mütedeyyin kesimleri aşağılayan söz ve ifadelerde cevap vermişti. Yaşanan bu olaydan sonra kamuoyu bu sözlere yoğun tepki gösterdi ve RTÜK'e binlerce şikayet mesajı yağdı.

RTÜK UZMANI RAPOR YAZDI
Kanalın denetiminden sorumlu RTÜK uzmanı bu skandal yayından dört gün sonra (30.10.2018) Mine Kırıkkanat'ın bu ifadeleri için ceza öneren bir rapor yazdı. Raporda Kırıkkanat'ın bu sözlerinin toplumda ayrıştırıcı ve kutuplaşmaya neden olabileceğini vurgulanarak, 6112 sayılı RTÜK Kanununun "Yayın ilkelerini düzenleyen" 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz" hükmünü ihlal ettiğini ve müeyyide uygulanmasını talep etti.

Yazılan bu rapor aynı gün İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı tarafından onaylanarak Üst Kurul gündemine alınması talebiyle RTÜK Başkanına havale edildi. Daire Başkanlığı da üst yazısında uzmanın (b) maddesinden öneren rapora katıldıklarını ve yüzde 2-5 arasında idari para cezası ve 5 keze kadar program durdurma cezası önerdi. RTÜK Başkanı da 5 Kasım 2018 tarihinde bu öneriye "olur" vererek raporu görüşülmesi amacıyla Üst Kurul gündemine aldı.


KARAR OY ÇOKLUĞU İLE ALINDI
Rapor 7 Kasım 2018 tarihinde haftalık olağan Üst Kurul toplantısında görüşülerek karara bağlandı. Uzman ve Daire Başkanlığı (b) maddesinden işlem yapılmasını önermesine rağmen ceza yumuşatılarak (e) maddesine çevrildi. Kanunun "yayın ilkelerini düzenleyen" 8'ince maddesinin birinci fıkrasının (e) maddesi ise "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez." şeklinde düzenlenmişti.

Kurul'da verilen bu karar bir üyenin karşı oyuna rağmen oy çokluğu ile alındı.

İKİ MADDE ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Kararın verildiği (e) maddesi ile sevk edildiği (b) maddesi arasındaki fark ise akıllara "RTÜK Halk TV'yi neden koruyor?" sorusunu getirdi. Üst Kurul uzman raporunda önerine ve Daire Başkanlığı tarafından da teyit edilen (b) maddesinden ceza almanın idari müettidesi kanunun "idari yaptırımlar" başlıklık 32'inci maddesinde şu şekilde "Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir."

"8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir." bir düzenleme içermekte.

Uzman ve Daire Başkanlığı önerisine uymayıp cezayı hafifletme yoluna giden Üst Kurul'un vermiş olduğu (e) maddesinin müeyyidesi ise Kanunun "İdari Yaptırımlar" başlıklı 32. maddesinde şu şekilde; "8'inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir." bir düzenleme içermekte.

RTÜK HALK TV'Yİ LİSANS İPTALİNDEN KURTARDI!
Yani Üst Kurul uzman ve Daire Başkanlığının önerisine uyarak (yerleşik uygulama öneriye uyup aynı yönde karar almak yönünde olmaktadır) cezayı (b) maddesinden vermiş olsaydı Halk TV yüzde 2'den yüzde 5'e kadar idari para cezası ve bunun yanı sıra 5 keze kadar program durdurma cezası ile karşı karşıya kalacaktı. Bununla birlikte aynı maddeden bir yıl içerisinde ikinci kez ceza alması durumunda 10 güne kadar yayın durdurma, üçüncü tekrarda ise kanal lisansının iptal edilmesi cezaları ile karşı karşıya kalacaktı.

Üst Kurul'un çoğunluk kararı neticesinde (e) maddesinden yaptırım uygulama kararı sonucunda Halk TV böylesi bir ağır yayın ihlalinden sadece yüzde 1 idari para cezası alarak kurtuldu. Geçmiş uygulamalar göz önüne alındığında bu türlü bir ağır hakaret, toplumu kin ve düşmanlığa sevk edebilecek bu türlü ifadeler nedeniyle farklı yayın kuruluşları bu maddelerden ceza alırken Halk TV neden korunup kollandı?

RTÜK KAMUOYUNA NEDEN YALAN SÖYLEDİ?
07.11.2018 tarihli Üst Kurul toplantısının bitmesinden sonra RTÜK Başkanı tarafından Anadolu Ajansına gönderilen Kurul kararları özet metninde şu ifadeler yer aldı:

"Kanalda yayınlanan "Uğur Dündar'la Halk Arenası" isimli programa konuk olan Mine Kırıkkanat'ın sözleri Üst Kurulca değerlendirildi. Söz konusu ifadeleri "Toplumda kin ve düşmanlık yaratabilecek, nefret duyguları oluşturabilecek, ayrımcılık içeren ifadeler" olarak değerlendiren ve radyo ve televizyonların kuruluşlarına ilişkin 6112 sayılı yasadaki ilgili maddenin ihlal edildiğini saptayan Üst Kurul, Halk TV'ye oy birliğiyle idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı."

RTÜK Başkanı AA'ya verdiği bilgide "Toplumda kin ve düşmanlık yaratabilecek, nefret duyguları oluşturabilecek, ayrımcılık içeren ifadeler" nedeniyle Halk TV'ye ceza verildiğini ifade etmiştir. Ancak Kanun metnine bakıldığında bu gerekçenin (b) bendinde yer aldığı ama Üst Kurul'un (b) bendinden değil, çok daha yumuşak bir madde olan (e) bendinden ceza verdiği açıktır. RTÜK Halk TV'ye uzman ve Daire Başkanlığının önerisine rağmen ağır bir ceza vermemiş ancak bunu basına ağır ceza verdik diye lanse etmiştir. Kanunun (b) maddesi şu şekildedir: "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz".

Üst Kurul'un ceza verdiği (e) bendi ise şu şekildedir: "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez." açıklamalarında bulundu.

Bu açıklamalarla birlikte görüldüğü gibi Üst Kurul vermediği cezayı vermiş gibi göstermeye çalıştı. Bunun yanı sıra toplantıda karar oy birliği değil bir üyenin (b) maddesinden ceza verilmeli karşı oyu neticesinde oy çokluğu ile alındı. Bu konu da RTÜK Başkanlığı tarafından kamuoyuna yanlış bir şekilde aktarıldı.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından kamuoyu; her fırsatta Cumhurbaşkanına, hükümete ve onlara oy veren vatandaşa yaptığı yayınlar ile hakaret eden, toplumu kin ve düşmanlığa sevk eden, kışkırtan Halk TV'ye verilen gülünç cezanın gerekçesini sorgulamaya başladı. Kamuoyu ortaya çıkan raporla birlikte RTÜK'ün Halk TV'yi kolladığı konusunda hemfikir oldu.

İŞTE O SKANDAL RAPOR