Hafif raylı ulaşım sistemlerindeki yerli katkı şartıyla Türkiye'de üretilen çok sayıda vagon, rayların üzerinde yerini almaya başladı.
Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) Koordinatörü İlhami Pektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de şehir içi ve şehirler arası ulaşımda raylı sistemlere büyük ihtiyaç olduğunu söyledi.
Özellikle nüfusu 1 milyon ve üzerinde olan şehirlerde gelecek yıllarda binlerce kilometre raylı ulaşım ağına ve yüzlerce raylı ulaşım aracına ihtiyaç olduğunu ifade eden Pektaş, 2023'e kadar 26 bin 200 kilometre raylı sistem altyapısı yapılacağını ve mevcut 4 bin 400 adet araca yaklaşık 10 bin adet daha yeni raylı ulaşım aracı ekleneceğini belirtti.
Pektaş, ihtiyaç duyulan raylı sistem alımları ve alt yapısının 2035'e kadar yaklaşık 100 milyar avroluk bir ekonomi yaratacağını dile getirerek, şöyle konuştu:
"2012'de Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ihalesi yapılan ve CRRC-MNG ortaklığının kazandığı 324 adet metro aracı alım şartnamesine ilave edilen yüzde 51 yerli katkı şartı, Türkiye'de büyük bir değişime yol açtı ve Türk sanayisi için bir milat oldu. O tarihten bu yana yapılan tüm kamu ihalelerinde giderek artan yerli katkı şartı bugün itibarıyla yüzde 60 seviyesini aşmış ve milli markalarımız birer birer üretilmeye başlanmıştır.
2012'den bu yana Türkiye'de üretilen ve Bursa, Samsun, Kocaeli, İstanbul ve Kayserişehirlerimizde hizmet veren 146 adet ve son alınan siparişlerle birlikte toplam 212 adet yerli ve milli marka raylı ulaşım araç sayısına ulaştık. 2023'e kadar İstanbul'da ihalesi yapılacak bin 100 adet metro aracı ve gerekse Ankara'da ihalesi yapılacak Havaalanı-Kızılay metro araçları ve ülkemizde ihtiyaç duyulan tüm raylı sistem araçları için üyelerimizle yerli ve milli üretime hazırız."
Raylı sistem araçlarının asgari yüzde 51 yerli olması şartının geçen yıl kasım ayında Başbakan Binali Yıldırım'ın imzaladığı genelgeyle yaygınlaştırıldığına dikkati çeken Pektaş, bu gelişmenin Türkiye'de demiryolu sektörü açısından yeni bir dönem başlattığını belirtti.