Pegasus uçağında neler oldu?

İçinde 162 yolcusuyla büyük bir faciadan dönen Pegasus Havayolları uçağı, denize birkaç metre kala durdu. Ancak kaza sonrası özellikle Hürriyet gazetesinin Pegasus Havayolları adını gizleyerek örtbas çabasına girmesi bugün Sabah gazetesinde Melih Altınok'un köşesine konu oldu. Altınok, Doğan medya grubunun Pegasus Havayolları'nı korumak için kazanın üstünü örtme çabasına dikkat çekti. İşte yazısı:

Giriş Tarihi 17 Ocak 2018, 00:00 Güncelleme 17 Ocak 2018, 07:59
Pegasus uçağında neler oldu?

İÇİNDEKİLER

İçinde 162 yolcu olan Pegasus Havayolları'na ait uçak Trabzon'da pistten çıkıp denize düşmesine birkaç metre kala durdu.
Çok şükür can kaybımız yok. Ancak uçaktaki panik sonrası yolcuların yaşadığı travmanın izleri nasıl silinir bilmiyoruz.
Kazanın ardından, normalde havayolu eleştirilerine balıklama atlayan birtakım medyanın takındığı tavırsa olayın üstünün örtüleceği şüphelerini artırıyor.
Evet, suskunluk sarmalını muhtemelen reklam baskısı ve damatlık ilişkileri derinleştiriyor.

Ama sormaya devam edeceğiz.
Görüşlerini aldığım bütün uçuş güvenliği uzmanları, pilotların "manevra yaparken birden sağ motor hızlandı ve uçak sol tarafa gitti" ifadelerine şüpheyle yaklaşıyor.
"Manevra esasında motor öyle durup dururken hızlanamaz" diyorlar.
Sahada çalışan uzmanların, kazaya dair somut duyumlara dayandığını bildiğim senaryoları ise şöyle:
"Büyük olasılıkla manevra esnasında uçak yanlış tarafa sürüldü ve pilot da ani bir refleksle uçağı doğru yöne hareket ettirmek için kopan motora güç verecek bir hamle yaptı."
Altı çizilen diğer bir iddia ise kaza esnasında uçaktan tahliyenin geciktiği.
20 dakika boyunca kapıların açılmadığı ve yolcuların büyük panik yaşadığı.
Soruşturma sürüyor. Kara kutuların ve kuleyle diyalogların dinlenmesinin ardından gerçek ortaya çıkacak.
Ancak kamuoyu yukarıda bahsettiğimiz iddialara doyurucu cevaplar istiyor.
Çünkü medya korumasıyla olayın soğutulmasını ve sonucun aylar sonra "fi tarihindeki kazaya ilişkin" başlığıyla açıklanmasından çekiniyor...
Uçuş personelini, yolcudan yastık parasını nakit tahsil etmeyi unutmayacak kadar iyi örgütleyen şirketlerin uçuş güvenliğine de aynı hassasiyeti göstermesini istiyor...
En azından, şirketlerin sosyal medyada eleştirileri kesmek için tuttuğu trol ekibine değil, uçuş personeline özen gösterilmesini talep ediyor...
Kısacası canından kaygılanıyor.
Haksız mı?