FETÖ'nün kriptoları böyle itirafçı oldu

FETÖ’nün “mahrem imamları”na yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde devam eden savcılık soruşturmalarında önemli detaylar ortaya çıkıyor.

Giriş Tarihi 15 Ocak 2018, 00:00 Güncelleme 15 Ocak 2018, 09:18
FETÖ’nün kriptoları böyle itirafçı oldu

İÇİNDEKİLER

Kara Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ve halen bu görevi yürüten Orgeneral Yaşar Güler'in yakın koruma ekibinde yer alan Yüzbaşı Burak Akın'ın teslim olması gelişmeleri beraberinde getirdi.

Yüzbaşı Akın'ın konumu, FETÖ'nün "kripto elemanları"nın halen TSK bünyesinde faaliyet gösterdiğinin işareti.

15 Temmuz gecesi vurularak gazi olan ve madalya verilen Akın'ın, faaliyetlerine Orgeneral Güler'in yanında "kaldığı yerden" devam etmesi ve tespit edilememesi ilginç.

Akın, TSK'daki kripto FETÖ'cüleri deşifre eden "kontörlü telefon" soruşturmasında gözaltına alınacağını tahmin edip, teslim olmak için komutanı Güler'e gitmese, faaliyetlerini sürdürecekti. Hem de TSK'nın 2. adamı olan Orgeneral Güler'in yanında.

K. Irak'ta operasyon

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, TSK Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) yetişen Yüzbaşı Akın'ın itiraflarıyla yürüttüğü soruşturma ülke sınırlarını aştı.

Akın'la aynı "mahrem imam"a bağlı olarak aynı FETÖ hücresinde faaliyet yürüten yine ÖKK'dan yetişme Yüzbaşı Fuat Söylemez, Kuzey Irak'tan Ankara'ya getirtildi. Savcılığın girişimi sonrasında, Özel Kuvvetler'in birliği ile Kuzey Irak'ta bulunan Yüzbaşı Söylemez, gözaltına alındı. Söylemez de Yüzbaşı Akın gibi kripto idi. FETÖ'nün sızdığı ÖKK'da, sınır ötesinde görevliyken tespit edilebilen Söylemez, itirafçı oldu.

Yapılan araştırmalara göre Yüzbaşı Söylemez'in 2017'de FETÖ ile birden fazla teması ve görüşmesi var. Hatta, Sadık kod adlı "mahrem imamın" ekibinde yer aldığı, Yüzbaşı Akın'ı yeniden örgüte kazandırmak için çaba gösterdiği anlaşıldı.

Söylemez'in eşiyle FETÖ'nün talimatları doğrultusunda "katalog evliliği" yaptığı anlaşıldı.

Karargahta FETÖ'cü

Akın'ın itiraflarında yer alan yine kendisi gibi hem devresi hem de aynı "mahrem imama" bağlı faaliyet gösteren Yüzbaşı Abdülkadir Koçyiğit, çok önemli bir birimde mesai yaptı. Aynı hücrede yer alan iki devresi gibi Yüzbaşı Koçyiğit de "kripto" çıktı. FETÖ'yle bağı hakkında herhangi bir tespit yapılamayan Koçyiğit, Genelkurmay Başkanlığı karargahındaki Personel Başkanlığı'nda görev yapıyordu.

Yani, tüm TSK personelinin kayıtlarının bulunduğu birimde.

15 Temmuz darbe girişiminin önemli isimlerinden birisinin, daha önce bu görevi yürüten ve rütbesi geri alınan eski Korgeneral İlhan Talu olduğunu unutmamak gerekir. Koçyiğit'in, darbe gecesi evinde olduğu, gözaltılar yapıldıktan sonraki günlerde Personel Başkanlığı'nda göreve başladığı biliniyor.

Yüzbaşı Söylemez gibi "katalog evliliği" yapan Yüzbaşı Koçyiğit'in halen FETÖ'yle temasının devam ettiği, 2017'de bin lira himmet verdiği tespit edildi. Koçyiğit, eşinin 2012 KPSSsorularının yarısını bağlı olduğu imamdan aldığını, kendisinin de yine aynı yıl Diyarbakır'da görevliyken Kamu Personeli Dil Sınavı (KPDS) sorularının yarısını imamından aldığını söyledi. KPDS'den 91 puan alarak yurtdışı göreve gitme hakkı kazanan Koçyiğit'in eşi de aldığı yüksek KPSS puanı ile devlette göreve başladı. Ayrıca, Koçyiğit'in eşi mahrem yapı içinde yer alıyor.

Vuran devre 'abisi'

Asıl itirafçı Akın'la ilgili soruşturmada bir tespit daha yapıldı. Akın ile kendisini vuran darbeci FETÖ'cü Yarbay Halit Kazancı, iki farklı hücrenin üyesi. Savcılık kaynakları, farklı hücrede oldukları için tanışmayan Kazancı'nın, girişim sırasında Akın'ı tanıdığı için öldürmediği görüşünü ortaya koyuyor. Kaynaklar, Yarbay Kazancı'nın, kendi devresinin "abisi" olduğunu anlaşıldığını belirtiyor.

Kripto FETÖ'cü olarak gözaltına alınan, itirafçı olan ancak daha sonra itiraflarından vazgeçen bir FETÖ'cünün varlığının, darbe girişiminden bugüne kadar geçen 1.5 yılda nasıl tespit edilemediğinin hesabı da verilmesi gerekir ilgililerince.

FETÖ vazgeçemiyor

Ankara Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir'in yürüttüğü KKK'daki mahrem imamlar soruşturması bazı gerçekleri de beraberinde getiriyor. Şöyle ki; FETÖ, halen faaliyette. Özellikle TSK'daki bağlarını kopartmak istemiyor. Bu kurumdaki elemanlarından vazgeçemiyor.

Yüzbaşı Akın'ın imamı, yurtdışından whatsapp üzerinden arayıp "kendisini ihmal ettiklerini, irtibatı koparmaması gerektiği" talimatını veriyor.

Yüzbaşı Koçyiğit geçen Aralık'ta bağlı olduğu imamıyla görüşüyor, örgüte himmet veriyor.

Yüzbaşı Söylemez, Yüzbaşı Akın'ı yeniden örgüte kazandırmaya çalışıyor.

FETÖ'nün temas trafiği devam ediyor.

İlk ipucu Tekirdağ'da

Son dönemde TSK'daki kripto FETÖ'cüleri gün ışığına çıkaran kontörlü aramaların tespit edilmesi işlemleri, TSK'daki varlığı bilinmeyen FETÖ'cülerin tespiti açısından çok ama çok önemli. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü'nün ilk kez tespit ettiği ve tüm yurda yayılan bu organizasyonun deşifresi Bylock kadar, hatta Bylock'tan da önemli.

Zira, yapılan soruşturmalarda hiç boş yok.

Kriptolar, itirafçı olmaya başladı.

Bu durum, örgütte ciddi biçimde çözülmelere neden olduğu kadar yeterli temizlik yapılmadığını ortaya koyuyor.

Kontörlü iletişim sistemi deşifre edilmeseydi, bugün FETÖ'nün faaliyetleri devam ediyordu. Hem de eskisinden daha güçlü biçimde belki de.

Devletin mücadeleye devam etmesi şart.

Kurumların gerekli dirayeti, hassasiyeti ve katkıyı göstermesi lazım. (Milliyet)