Cumhurbaşkanı Erdoğan Başbakan Aleksis Çipras ile görüşmesinin ardından mevkidaşı Pavlopulos ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhubaşkanlığı konutunun önünde Yunan mevkidaşı Pavlopoulos tarafından karşılandı.
LOZAN ANLAŞMASI
Karşılamanın ardından konuya geçen iki lider basın toplantısı gerçekleştiriyor. Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos, "Lozan Anlaşması tartışılacak bir sözleşme değil." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan Cumhurbaşkanı'nın bu açıklaması üzerine tarihi bir konuşma yaptı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:
"65 yıl aradan sonra rahmetli Celal Bayar'ın ziyaretinden sonra ilk defa böyle bir resmi ziyareti gerçekleştiriyoruz. Bunun bana nasip olmasıyla da ayrıca mutluyum. Bu anlamlı ziyaretin iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmasını ayrıca diliyorum. Tabi bazı gerçekleri açık net sizler ortaya koydunuz ben de açık net ortaya koyacağım. Özellikle Lozan konusunda zannediyorum hala anlaşılmayan bazı incelikler var. 94 yıl öcne yapılmış bir anlaşma ve bu anlaşma sadece Yunanistan ile Türkiye arasında yapılmış değildir.
"LOZAN'IN 11 TARAF ÜLKESİ VAR"
Bu anlaşmanın 11 taraf ülkesi vardır. Düşünün ki Lozan'da Japonya bile var. İngiltere Portekiz vs. Bütün bu ülkelerle beraber hepsini kapsayan anlaşmayı konuşuyoruz. 94 yıl içinde dünya adeta yeniden inşa ediliyor, yeniden kuruluyor. Türkiye ile Yunanistan arasında da birçok şey gelişti bu süre içinde.
"MÜSLÜMAN AZINLIK İFADESİ GEÇİYOR"
Mesela Lozan'da buradaki Türklerle ilgili Müslüman azınlık ifadesinin geçtiğinden bahsediyorsunuz. Doğrudur ama aynı zamanda AİHM'de Türk ifadesi geçmektedir.
Mesela bir başka özelliğe geleyim, oradaki insanların yaşam koşullarının ne durumda olduğunu değerlendirmede buraya iyice bir göz atmak lazımdır. Batı Trakya'da yaşayan Müslümanlar inandıklarını Lozan'a göre yaşayabiliyorlar mı?
BATI TRAKYA'DA YAŞAYAN MÜSLÜMANLAR
Batı Trakya'da yaşayan Müslümanlar bugün kendi baş müftülerini seçemiyorlar, atama ile başmüftü onlara gönderiliyor. Türkiye'de mesela patrik, atanan bir patrik değildir. Patrik kendi meclislerinin seçtikleri bir patriktir. Lozan'a göre de malum belirli bir sayıda o mecliste kişi vardır. Bu kişilerin de Türk vatandaşı olması lazımdır.
Biz o mecliste isim azalınca, patrik isim verir, biz de Türk vatandaşlığına alır gereğini yaparız. Ve bize verilen bu isimleri biz Türk vatandaşı yaptık, Sen Sinod Meclisi'nde şu an 17 kişi var ve patriği onlar seçecek.
Ama Yunanistan'da biz hala Batı Trakya'da, oradaki Müslümanların başmüftüsünü oradaki din adamlarının seçemediğini görüyoruz.
NASIL OLUYOR DA LOZAN'IN UYGULAMADA OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİYORUZ
Nasıl oluyor da Lozan'ın uygulamada olduğunu söyleyebiliyoruz. Demek ki Lozan uygulamada değil.
Lozan'ın uygulanabilirliğini bu şekilde ortaya koymamız lazım ve bunu bugüne kadar tanıştığım bir çok Başbakan arkadaşımızla Yunanistan'da görüştük. İşin ekonomik tarafına baktığınızda Yunanistan'da kişi başı gelir 18 bin dolar civarındadır.
BATI TRAKYA'DA TÜRK KELİMESİNİ YAZMAYI BİLE HAZMETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Batı Trakya'nın ortalama milli geliri 2200 dolar civarındadır. Yatırım noktasında atılması gereken adımlar noktasında, gerekli olan destekler Batı Trakya halkına verilmemektedir.
Türkiye'de bizim Rum vatandaşlarımıza yönelik böyle bir uygulama göremezsiniz. İbadethaneleri noktasında en ufak bir ayrıntı göremezsiniz ama Batı Trakya'da Türk kelimesini yazmayı bile hazmetmek mümkün değildir.
LOZAN'LA İLGİLİ GÜNCELLENMESİ GEREKİR DEDİĞİM KONU BUDUR
Bir okulun kapısında veya derneğin kapısında Türk yazıyorsa onu bile hazmedemiyorlar. Bence bir defa bunları aşmamış lazım. Lozan'la ilgili güncellenmesi gerekir dediğim konu asıl budur. Ve tabi birçok, tabii askeri konularda sıkıntı yaşanıyor.
BİZ ENGEL OLSAYDIK NATO'YA GİREMEZDİNİZ
Siz NATO'dan çıktınız, tekrar girişinizi biz sağladık. Eğer engel olsaydık siz NATO'ya giremezdiniz. Çünkü Türkiye'nin muhalefeti NATO'ya girmenize engeldi ama biz öyle bakmadık. Biz komşu diye baktık.
KIBRIS GÖRÜŞMELERİNDE SİZ YOKTUNUZ BEN VARDIM
Siz Kıbrıs görüşmelerinde yoktunuz ama ben vardım, içindeydim.
Yunanistan garantör olduğu gibi Türkiye de garantördür.
Bizzat final görüşmelerinin içinde oldum. Ve Kofi Annan'la birlikte o süreci birlikte yürüttük. Oradaki görüşmeler neticesinde, çözüme kavuşması gerekirken ne yazık ki orada alınan kararlar uygulamaya girmedi. Kıbrıs'taki Türkler referandumda yüzde 60 Evet oyu verdiler ama güneyde Rumlar hayır oyu verdiler.
AB'NİN VERDİĞİ SÖZLER YERİNE GETİRİLMEDİ
AB'nin verdiği sözler de yerine getirilmedi. Mali noktada vereceği desteklerin hiçbirini uygulamaya sokmadılar.
Bugün bile hala bunlar yerine getirilmiş değil. Bizler bu noktadaki sadakatimizi aynen sürdürüyoruz.
Tabi bizim hedefimiz şu: Kıbrıs'ta kalıcı adil bir çözüm bulalım.
Aynı şeyi Ege'de bulalım ve bunlar Lozan'da şöyle böyle olmuş, tamam eyvallah ama biz olması gerekenleri bir an önce yapalım. Kolay değil 94 yıl geçti bu arada.
94 YILDA BİRÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
94'da birçok şey değişti, gözden geçirilirse birçok şeyin olması gerektiğini inanıyorum ki taraflar da kabul edecektir.
ÇOK FARKLI BİR HEYECANLA GELDİK AMA..
Bakın 65 yıl aradan sonra biz bugün buraya çok farklı bir heyecanla geldik. Tabii Batı Trakya'ya da, soydaşlarımıza da bir ziyarette bulunmak istiyorum. Ama birileri de bu ziyareti provoke ediyor. Dağıtılan broşürlerden tutunuz, binaların kapılarına çizilen işaretlere kadar.
Her toplumun içinde artılar eksiler vardır, o ayrı bir konu. Ama bunların 65 yıl aradan sonra böyle bir cesareti ortaya koyarak, buraya eğer bir Cumhurbaşkanı geliyorsa, kontrol altında tutulması gerekiyor diye düşünüyorum.
ARAMIZDAKİ İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEMİZ LAZIM
Ve tabii bunları, ayrıca aramızda detaylıca görüşeceğiz. Ve bu ziyaretimizin, ben istiyorum ki çok farklı ve zengin ve barışa yönelik bir şekilde yürümesi, tarafların gayretleriyle önem arz ediyor.
Aramızdaki gerek siyasi, gerek ekonomik, askeri ve kültürel ilişkileri süratle güçlendirmemiz lazım.
BİR KARA PARÇASINDAN DİĞĞERİNE BAĞIRILDIĞI ZAMAN SES DUYULUR
Turizmdeki gelişmelere baktığınız zaman, sizden bize, bizden size gelenler hatırı sayılır oranda yükseliyor.
Çünkü bizde bir kara parçasından, bir tarafa bağırıldığı zaman ses duyulur.
Öyleyse bunu zenginleştirmemiz lazım, aramızdaki yüksek düzeydeki konseyi güçlendirerek devam ettirmemiz lazım.Benim Cumhurbaşkanı olarak arzum şudur, biz bardağın boş tarafıyla uğraşmayalım.
Bardağın dolu tarafına bakalım ve münasebetlerimizi güçlendirelim. Bu ziyaretimizin de inanıyorum ki, 65 yılı bir kenara koyup artık ileriye bakacak bir ziyaret olmasını temenni ediyorum. Teşekkür ediyorum."
