15 Temmuz'un acılı aileleri o geceyi ve yaşadıklarını anlattı

15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan hain darbe girişiminde şehit düşen 248 kişinin yakınları o geceyi anlattı...

Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişimi, ardında 248 şehidin gözü yaşlı ailelerini bıraktı. Acısı hala ilk günkü gibi taze olan aileler, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişiminin yaşandığı o geceyi ve neler yaşadıklarını anlattı.

"KABRE GİRDİĞİ GÜN, DOĞUM GÜNÜYDÜ"
15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde nöbete koşan Oğuzhan Yaşar'ın acılı babası, Ahmet Yaşar, "O, babayiğit bir çocuktu. Kabre girdiği gün, doğum günüydü." dedi. 23 yaşındaki Oğuzhan Yaşar, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde uçaklardan atılan bombalar nedeniyle başından ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede 18 gün sonra şehit oldu. Erzurum'da yaşayan Ahmet Yaşar, 15 Temmuz'un, Türkiye Cumhuriyeti'nin tekrar diriliş tarihi olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bütünlüğünü hedef alan hiçbir terör örgütüne fırsat vermeyeceklerini, gerekirse tüm ailesinin bu yolda canını feda etmeye hazır olduğunu dile getiren Yaşar, "Ülke bütünlüğü için daha çok nöbetler tutacağız. Bu bayrağın altında yaşıyorsam FETÖ'cüler, PKK'lılar benden korksun. Ben onlardan asla korkmuyorum. 15 Temmuz Türkiye'nin dirilişi, benim bayramımdır." dedi.

FETÖ mensuplarının genç yaşlı demeden birçok kişinin canına kıydığını belirten Necmiye Yaşar, "Doğum gününde çocuğumu toprağa verdim." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oda ve borsa başkanlarıyla yaptığı istişare toplantısındaki konuşmasında da şehit Yaşar'ı anımsatarak, "23 yaşında, 1,95 boyunda bir fidan. Dünya güzeli bir fidan. Şehadetle bir başka güzelleşmiş. Morgda da cemalini bir göreyim istedim. İndim bir de cemalini izledim." ifadelerini kullanmıştı.
"FETÖ'CÜLERİN İDAMINI GÖRÜRSEK MUTLU OLACAĞIZ"
15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit düşen özel harekat polisi Mustafa Aslan'ın ailesi, darbecilerin cezalandırılmasını bekliyor.

Eşini ve Türk milletine yapılan ihaneti unutmayan Aslan, "Onlar çıkıp geziyorlar, kendilerini assalar daha iyi. Utanmadan bir de milletin önüne çıkıyorlar, yargılanmaya gidiyorlar. Milletin, çocukların, bizim vebalimize girdiler. İdam olmasını istiyorum." dedi.

Bir daha 15 Temmuz gibi olayları yaşamak istemediklerini dile getiren Aslan, yeniden böyle bir şey olması durumunda ise vatanı savunmaya hazır olduğunu belirtti.

"DİVAN KIRILDI AMA DEĞİŞTİRMİYORUM, ORADA YATTI, ORAYA ELİNİ SÜRDÜ"
​FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otele düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Nedip Cengiz Eker'in anne ve babası, evlatlarının hatırasını Marmaris'te aldıkları evde yaşatıyor.

Evladının anılarını yaşatmak için ilçeye yerleştiklerini dile getiren Eker, "Çocuğumun adını Marmaris'te yola, okula, hastaneye, ormana verdiler. Oğlumun ismi burada yaşıyor. Çocuğumun burada hayalleri vardı. Bu nedenle hayatımızı burada sürdürüyoruz." dedi.

Gözü yaşlı anne Güzel Eker ise oğlu şehit olmadan önce zaman zaman Marmaris'e gelerek 2-3 ay boyunca onun yanında kaldığını söyledi.
Oğlunun Marmaris'i çok sevdiğini anlatan Eker, "Marmaris'e geldiğimde 'Cengiz'im yaşıyor' gibi geliyor. 'Anne burada bir ev alıp oturalım' diyordu. 'Tamam çocuğum' demiştim ama böyle oldu. Biriktirdiği parasıyla ev alarak oğlumuzun yarım kalan hayalini gerçekleştirdik. Üstüyle, kıyafetiyle avunuyorum. Divan kırıldı ama değiştirmiyorum. Orada yattı, oraya elini sürdü. Onun her şeyini özlüyorum." ifadelerini kullandı.

OĞLUNUN EŞYALARINI YANINDAN AYIRMIYOR
Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit olan Özel Harekat Camisi imamı Mustafa Yaman'ın annesi Kezban Yaman, oğlunun üzerinden çıkan eşyaları bir an olsun yanından ayırmıyor.

Özel Harekat Daire Başkanlığında bir imamın da şehit düştüğü şeklinde televizyonlarda alt yazı geçtiğini öğrendiklerini ve buna rağmen umutlu olduğunu anımsatan Yaman, şöyle devam etti:

"Hastaneye ulaşmıştık ve mahşer yeri gibiydi. Hastanede 'Ben oğlumu görmek istiyorum.' diyordum. Bana 'Yoğun bakımda, nefes alıyor.' diyorlardı tabii inanmıyordum. Ayağa kalkmak istediğimde herkes üzerime üşüşüyordu. Bana su ve hap içirmek istiyorlardı. Ben de 'Bana sakın hap içirmeyin, beni hataya düşürmeyin. Oğlumu, doktoru görmek istiyorum. Ben oğlumun acısını da, sevincini de bilinçli yaşamak istiyorum.' diye bağırıyordum. Gelinimin ağabeyine 'Bana doğru söyle, oğlum nefes alıyor mu?' dedim. 'Başımız sağolsun.' dedi. Dünyam o anda yıkıldı.

"AMCAM VATAN VE MİLLET İÇİN CANINI FEDA ETTİ"
İstanbul'da 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişimini önlemek isterken hayatını kaybeden 7 çocuk babası Askeri Çoban'ın Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde yaşayan ailesi, suçluların hak ettiği cezayı almasını istiyor.

Daha iyi bir iş ve yaşam kurmak için ailesi ile 20 yıl önce memleketi Ergani ilçesinden İstanbul'a giden 15 Temmuz şehidi Askeri Çoban, darbe girişimi gecesi oğluyla birlikte çıktığı evine FETÖ mensuplarının saldırısı sonucu bir daha geri dönemedi.

Çoban, amcasının yüzünün çok sert göründüğünü ancak yumuşak ve sevecen biri olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Amcamı bir cevize benzetiyorum. Dışarıdan çok sert ama içi o kadar güzeldi ki tanıyan bir daha bırakmak istemiyordu. Amcam hiçbir zaman kendini büyük görmezdi, herkesle güzel bir şekilde muhabbet ederdi. O bizim için ölmedi yaşamaya devam edecek. Bizim amcamızdı ama bir yandan da babamız gibi bir insandı. Amcam vatan ve millet için canını feda etti. Allah ondan ve onun gibilerinden razı olsun. Devletin onlardan intikam alacağını biliyoruz ve sabrediyoruz. Askeri Çoban bizlere bir devlet gibi sahip çıkıyordu. Ondan sonra da Allah razı olsun devletimiz sahip çıktı bize. Beklentimiz yüzlerce şehitlerimizin binlerce gazimizin hesabının onlardan sorulmasıdır."

ŞEHİT ÖZEL HAREKATÇI SEVDA'NIN ACISI İLK GÜNKÜ GİBİ TAZE
​FETÖ'nün darbe girişiminde şehit düşen özel harekat polisi Sevda Güngör'ün ailesinin acısı, hain kalkışmanın üzerinden geçen bir yıla rağmen tazeliğini koruyor.

Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Özel Harekat Daire Başkanlığı Eğitim Tesislerine 15 Temmuz 2016'da yapılan saldırıda şehit olan 27 yaşındaki Sevda Güngör'ün babası Mehmet ve annesi Nural Güngör, her gün kızlarının mezarını ziyaret ediyor.

Kızının kaybetmenin acısının ilk günkü tazeliğini koruduğunu dile getiren baba Güngör, şunları kaydetti:

"Acımız ilk günkü gibi taze, bir sene önceki haliyle bugünkü hali arasında hiç fark yok. Acımız boğazımızda düğümleniyor. Unutamıyoruz. Kızım fotoğraf çektirmeye çok meraklıydı. Fotoğraflarını görünce gelecekmiş gibi hissediyoruz. Bakıp bakıp avunuyoruz. Kızımın hatırası yaşasın diye, belki bir kuş kurt bir yudum su içer hayır hasenat olur diye çeşme yaptırdık. Çeşmeye fotoğrafını da koyduk. Oradan biri su içtiği zaman biz içmiş gibi oluyoruz. Sanki kızımın yüreği soğumuş gibi oluyor. Yatıp kalkıp namaz kılıyoruz, kızıma dua ediyoruz. Bizim başka işimiz yok. Her gün bir sabah bir akşam mezarına gidiyoruz. Çiçeklerini her gün suluyoruz. Kızımla iş konusunda, arkadaşlık konusunda, dertleri konusunda arkadaş gibi konuşurduk."

"HEM ACIYI HEM DE İFTİHARI YAŞADIK"
​FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit düşen polis memuru Akif Altay'ın annesi ve kız kardeşinin acısı dinmiyor.

Oğlunun sorumluluklarını bilen, çalışkan, ilkeli ve memleketine, devletine, dinine bağlı biri olduğunu vurgulayan Anne Altay, "O şehitliği hak etti. Ama bir Müslüman, Müslümana bunu yapar mı? Unutulacak bir olay değil. Büyük bir olay atlattık ama çocuklarımızı toprağa verdik. Bir oğlum daha olsaydı onu da gönderirdim, kendim de giderdim. Bayrak için her şeyimizi veririz, çünkü bayraksız yaşanmıyor." dedi.

Şehidin kız kardeşi Aysun Şermet ise 15 Temmuz'da vatan hainlerinin, millete cumhuriyet tarihinin en karanlık gecesini yaşattığını belirtti.

Şermet, 15 Temmuz'u unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını anlatarak, "Demokrasimize, cumhuriyetimize sahip çıkalım. Bundan sonra bölücülerin, hainlerin oyununa gelmeden, birbirimizle kenetlenerek cumhuriyetimizi, demokrasimizi korumalıyız. Bulunduğum ortamlarda bunları savunuyorum. Bundan sonraki günlerimi de böyle geçirmeyi sürdüreceğim. Vatanımız, birliğimiz, bütünlüğümüz, özgürlüğümüz, bağımsızlığımız söz konusu. Ne olursa olsun bir bütün olmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Darbe girişiminde bulunanların, hak ettikleri cezayı alacaklarına inandığını anlatan Şermet, "Kurtuluş Savaşı'nda, Birinci Dünya Savaşı'nda, Çanakkale'de topraklarımızı işgal eden düşmanları bilirsiniz ama bunları bildik mi? Vatan hainlerini içimizde barındırmışız, bilmeden, istemeden, fark etmeden. Yıllarca bir ur gibi her tarafımıza işlemişler. Allah fırsat vermesin. Kesinlikle milletimize, devletimize güveniyoruz. Biz bir bütünüz. Sonuna kadar devletimizin yanındayız." ifadelerini kullandı.

ŞEHİT POLİSİN GÖZÜ YAŞLI BABASI "15 TEMMUZ"U ANLATTI
​FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Hareket Daire Başkanlığına yapılan bombalı saldırıda şehit olan Konyalı 'nin babası, 15 Temmuz'u hüzün ve gururla anıyor.

Şehidin babası emekli imam Hüseyin Kiremitçi, torununu özlediğinde eve getirttiğini, onu öpüp sevdiğinde şehidinin kokusunu aldığını söyledi. Gözü yaşlı baba Kiremitci, oğlunun şehadetinin ardından eşinin de gözyaşlarının hiç dinmediğini aktardı.

Şehidin babası Kiremitci, 15 Temmuz'da milletin topyekun sokaklara inerek hain darbe girişimine fırsat vermediğinin altını çizerek şunları söyledi:

"Allah bir daha böyle bir darbe girişimini ülkemize milletimize göstermesin. O gece oğlumun şehadet haberini aldıktan sonra şunu dedim: Türkiye, ikinci kez Çanakkale'yi geçilmez kıldı. Nasıl ki Çanakkale'de 250 bin şehit vererek geçilmez kıldıysak o gece de 249 şehidimiz ikinci kez 'Çanakkale geçilmez' dedirtti. Dağılmıştık, parçalanmıştık fakat Rabbimiz, korudu. Allah, 249 şehidimizle bize bir mesaj verdi: 'Kendinize gelin, bir olun, tek vücut olun.' Cumhurbaşkanımızın da 'tek bayrak, tek devlet ve tek millet' vurgusu gibi Allah da müminlerin bir olmasını emrediyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.