Kanlı re'çete'

Güvenlik güçleri, Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonları genişletti. Kahramanlar, hainlere geçit vermedi. Dün düzenlenen bir operasyon ise terörün sağlıktaki uzantısını da belgeledi. Buna göre İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü 6 ay önce aldığı bir ihbar üzerine harekete geçti. Ekipler; doktor, eczacı, hemşire ve sağlık memurlarından oluşan çetenin terör örgütü PKK'yla irtibat halinde olduğunu belirledi. Buna göre çete üyesi doktorlar, sahte reçete ile ilaç yazdı. Bu şekilde elde edilen ilaçlar, çete tarafından terör örgütleri PKK, PYD ve DAEŞ'e gönderildi. Zanlılar, sahte reçeteyle yapılan ilaç alımları nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nu (SGK) 300 milyon lira zarara uğrattı. Ancak en vahimi de canlı bomba saldırılarıyla ilgiliydi. Çünkü çete üyelerinin terör örgütlerine verdiği ilaçların arasında bazı psikiyatrik ilaçlar da vardı. Bu ilaçlar, PKK tarafından canlı bomba eylemlerinde kullanıldı. 6 aylık çalışma sonrası bu bilgilere ulaşan ekipler, dün harekete geçti. İstanbul merkezli olarak 32 ilde operasyon düzenlendi. Operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan bizzat takip edip yönlendirdi.
HİPOKRAT YEMİNİ BOŞA ÇIKTI
90 adrese girildi. Ankara, Diyarbakır, Adana, Mersin, Batman, Siirt, Antalya, Hatay, Mardin ve Ağrı'nın da aralarında bulunduğu 32 ildeki operasyonlarda 30'u doktor ve eczacı, 107 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. M.O.A. ile çetenin organizatörü M.S. de vardı. Çetenin basılan depolarında ise piyasa değeri 40 milyon lirayı bulan 5 kamyon ilaç ele geçirildi. İlaçların içinde fiyat aralığı 500 ila 3 bin lira arasında değişen binlerce kanser, hematoloji, psikotrop, ruh ve sinir hastalıkları tedavisinde kullanılan ilaçların da bulunduğu kaydedildi.
SORUŞTURMA GEÇİRMİŞ
Gözaltına alınan isimlerden biri de Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. M.O.A.'ydı. Çetenin doktorlar ayağının başındaki ismin M.O.A. olduğu anlaşıldı. Profesörün 5 yıl önce ilaç yolsuzluğu nedeniyle soruşturma geçirdiği ortaya çıktı. M.O.A.'nin çetenin sahte rapor temin işini üstlendiği de anlaşıldı. Bu arada 2011'deki soruşturmada Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Kliniği'nde 'ilaç yolsuzluğu' belirlenmişti. Müfettiş raporlarına göre kliniğin şefi M.O.A.'nın tüm reçeteleri eşine ait eczaneye yönlendirdiği iddia edilmişti. Sahte raporlar yazdığı iddia edilen M.O.A.'nın bazı ilaçları yazabilmek için ise tedavilerle ilgili prosedürlerde oynama yaptığı ileri sürülmüştü.

Baskınlarda 5 kamyon ilaç ele geçirildi. Bunların içinde dünyaca ünlü bir firma tarafından üretilen psikiyatrik ilacın da bulunduğu belirlendi. Söz konusu ilacın başta kaygı giderici olmak üzere çok sayıda etkiye sahip olduğu iddia edildi. Beyni uyuşturan bu ilaçların, canlı bombalara verildiği, böylece kanlı eylemlerin "sorunsuz" gerçekleştirildiği tespit edildi.
FERİT ZENGİN-ZAFER HALATÇI