İlk satış değil

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'ndaki skandalın detayları ortaya çıkmaya başladı. Bir süredir şüpheli olarak izlenen MKEK'e bağlı Kırıkkale Silah Fabrikası'nın müdürü Mustafa Tanrıverdi'nin yakalanması için önceki gece operasyon yapılırken Tanrıverdi ile alıcı, Eskişehir yolu üzerindeki bir lokantada akşam 19.00 sıralarında buluştu. Tanrıverdi'nin, yanında getirdiği gizli bilgilerin kayıtlı olduğu 2 adet flash belleği, alıcıya verdikten sonra seri numaraları alınan çanta içindeki 200 bin TL ve 300 bin ABD doları (yaklaşık 1.2 milyon TL) parayı alarak çıktı. Tanrıverdi'yi, lokantanın önünde bekleyen polisler suç üstü yakaladı. Tanrıverdi ifadesinde şöyle dedi.
O TÜFEĞİN HER AŞAMASINDA VARIM
"1987 yılından beri MKEK kurumunda değişik görevlerde, son olarak da silah fabrikası müdürü olarak çalışıyorum. MPT-76 adlı piyade tüfeğinin ilk başından itibaren tüm aşamalarında aktif olarak görev aldım. Proje koordinatörü olarak çalıştım. Şu anda NATO standartlarındaki en çok testi geçebilen ve dünyada birinci sırada yer alacak nitelikteki bir piyade tüfeğinin seri üretimine fabrikamızda başlanmıştır.

İHANETİ KABUL EDEMEDİM
K.K. isimli kişiyi bir buçuk yıldır tanırım. Kendisinin Amerika'da yasal olarak silah ticareti işi yaptığını, ayrıca sivillere yönelik bir silah fabrikası kuracağını biliyorum. Ben bu kişiye on bin adet MP-5, G-3 ve buna benzer silahların sivil versiyonlarını yasal olarak sattım. Benden MPT-76 ve MP-5 tüfeklerinin çizim ve diğer bilgilerini istedi. Amerika'da silah fabrikası kuracağını, benim de tecrübemden faydalanmak istediğini söyledi. Ben de bir hata yaptım, söylediği sözlere inandım. Bu kapsamda K.K. bana uygun bir para vereceğini söyledi. Biz pazarlık yapmadık. O da çanta ile parayı bana verdi. Çantadaki parayı saymadım bile." Silah tüccarı olan ihbarcı K.K, "Devletimizin sırlarının böyleleri tarafından satılmasını kabullenemedim. Benim zaten param, pulum, her şeyim var. İhtiyacım yok. Bütün bunları düşündükten sonra ihbar etmeye karar verdim" dedi.