"Bunun adı darbedir"

FETÖ'nün finans kaynağı İpek Koza Holding'e kayyum atanmasını Davutoğlu atv-a haber yayınında değerlendirdi.

Giriş Tarihi 26 Ekim 2015, 00:00 Güncelleme 27 Ekim 2015, 03:45
Bunun adı darbedir

İÇİNDEKİLER

Başbakan Ahmet Davutoğlu atv a haber ortak yayınında gündemi değerlendirdi. Fetullahçı Terör Örgütü'nün finansörü İpek Koza Holding'e kayyum atanmasıyla ilgili Başbakan Davutoğlu, "Paralel yapının devlet içindeki faaliyetleri, yürütmeye ve yargıya sızarak devlete dönük yaptığı eylemler ortak bir dosya içerisinde değerlendirmeli. Bu süreçte, bu firmalar da finansal destek sağladı. Bunun adı darbedir, öyle ya da böyle. Hukuka intikal etmiş bir konu" diye konuştu.



Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanması ve Paralel Yapı ile mücadeleye ilişkin görüşleri sorulan Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti:

► Bütün bunlar hukuki süreçler. Yani hükümet olarak biz buna müdahil, öyle veya müdahil olmak durumunda değiliz. Bir kere bu hukuka intikal etmiş olan ve hukuki bakımdan da tekemmül etmesi gereken bir dosyadan bahsediyoruz. Dolayısıyla onu hukuki sürecin doğası içinde değerlendirmek lazım.

► Paralel Yapı'nın devlet içindeki faaliyetleri ve yürütmeyle ilgili, yürütmeye sızarak veya yargıya sızarak devlete dönük yaptığı eylemler ve bu anlamda da bu şirketler üzerinden sağlanan finansman, ortak bir dosya içinde değerlendirilmesi gereken hususlar. Dediğim gibi bunlar hukuka intikal etmiş ve savcılık gerekli işlemleri yaparak gerekli kararları aldı. Bunun üzerinde ekstra bir yorum yapmaya gerek olmaksızın bu hukuki sürecin sonuçlarını herkesin kabullenmesi icap eder.

► Diğer konuda zaten daha önce yaptığımız açıklamalar ve girişimler var. Çok açık bir şekilde bir sivil toplum niteliğini çoktan kaybetmiş olan ve devlete nüfuz ederek bürokrasi üzerinden halkın yetki verdiği meşru yönetimi değiştirme ya da o yönetimi değiştirme ya da o yönetim üzerinde baskı oluşturmak için yapılan faaliyetler var. Bunun adı darbedir, öyle veya böyle.

Herkes ayağını denk alsın

► Darbe nihayette nedir? Bu ülkeyi kim idare edeceği konusundaki merciinin neresi olduğuyla ilgili bir sorudur bu. Eğer merci halk ise halkın oylarıyla seçilmiş bir hükümet iş başındayken, o hükümetin bürokrasisi ona uymak zorundadır."

► Ola ki hükümet içinde veya siyasi kadrolar içinde hata mı var? O da yargı süreci içinde ortaya çıkarılır? Ama siz yargıyı kontrol altına tümüyle alarak, bunun emniyetle ilgili bağlantılarını kontrol altına alarak birlikte siyaset yapmaya kalkarsanız, siyaset yapması gereken siyasi kadronun yerine siz bunu yapmaya kalkarsanız, sonunda da hesap vermek durumunda olmayacaksanız, bu 12 Eylül'de yapılan şey. Onu asker yapmıştı, bunu polis yapmış olur. Dolayısıyla bürokrasi rolünü bilecek.

► Bürokrat talimatı meşru hükümetten alır. Dışarıdaki bir imam, imam demek bile benim... İmamlar adına özür dileyerek söylüyorum. Dışarıdaki bir paralel otoritenin talimatıyla bürokrat hareket etti mi o bürokrat ya bürokratlığı bırakacak ya da o otoriteye itaat etmeyecek. Bürokrasinin modern, çağdaş devletlerde rolü, konumu budur."