Bağış, İtalyan ''La Repubblica'' gazetesinden Marco Ansaldo'ya verdiği demeçte, Türkiye ile AB arasında yürümeyen şeyin ne olduğu sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Türkiye'nin masasında herkese yer vardır. AB bu ideale dayanan bir birlikti ve masada herkese yer var anlayışı geçerliydi. Ancak bugün maalesef AB masasında yemekler ırkçılık ve önyargı ile zehirlenmiştir. Ve bazı çevreler sadece bu zehirli yemekleri tatmak isteyenlerin masada yer bulabileceği anlayışını yaymak istemektedir."
Türkiye'nin Avrupa yolundaki amacı sorulan Bakan Bağış, "Türkiye'nin AB üyelik süreci bizim demokratik, şeffaf ve müreffeh bir ülke olmamız için itici gücümüzdür. Türkiye'nin AB üyelik süreci, Türkiye'yi en yüksek demokratik standartlara ulaştıracak bir reform sürecidir. Bu nedenle, sürecin sonuçtan daha önemli olduğuna inanıyoruz" ifadesini kullandı.
Ankara'nın Avrupa'ya ne getireceği sorusuna Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğinin, yoksulluğa sürükleyen kafa yapısının, toleranssızlığın, İslam karşıtlığının ve aşırıcılığın panzehiri olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE VE ARAP BAHARI
Bakan Egemen Bağış, Türkiye'nin neden model ülke olarak gösterildiği sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Türkiye, Arap Baharı için bir ilham kaynağıdır. Sayın Başbakanın, Ortadoğu gezisindeki görüntüleri izlediğim zaman, Sayın Başbakanın, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile tartıştığı Davos gezisinden döndüğü akşam Atatürk Havaalanındaki izlenimlerimi hatırlıyorum. Sayın Başbakanın en büyük gücü Türkiye'nin demokrasisidir."
TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ
İsrail'in gerçeği reddedemeyeceğini savunan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir ülke, uluslararası sularda, başka bir ülkenin vatandaşlarını öldürme hakkına sahip değildir. Bunu, sadece korsanlar yapar. Eğer İsrail, Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmek istiyorsa, özür dilemeli, hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine tazminat ödemeli ve Gazze'ye uyguladığı haksız, yasa dışı ve gerekçesiz ambargoyu kaldırmalıdır."