Selçuk Yula... 8 Kasım 1959 tarihinde Ankara'da doğdu. Futboldan önce basketbol ile ciddi olarak ilgilenirken tesadüfen futbolcu oldu. Bir dönem Mili takımı ve Fenerbahçe'yi çalıştıran Aydın Örs, Selçuk Yula'nın basketbol antrenörlüğünü yaptı. Selçuk Yula futbolculuk kariyerine, Şekerspor'da başladı. Daha sonra transfer olduğu Fenerbahçe'de golcülüğü ve penaltı atışları ile tanınan Yula, takımda oynarken, 1981 - 1982 sezonunda kaydettiği 16 golle, 1982 - 1983 sezonunda da attığı 19 golle, Gol Kralı oldu. 1979 – 1986 seneleri arasında, Fenerbahçe forması altında, 134 gol atan Yula, 1986’da, Almanya'nın, Blau Weiss 90 Berlin takımına geçti. Berlin’de bir sezon geçiren Yula, daha sonra Türkiye’ye dönerek, Sarıyer forması giydi. 19 Temmuz 1991’de Galatasaray'la, 2 yıllık mukavele imzalayan ve 31 Mayıs 1993'e kadar, sarı-kırmızılı formayı giyen Yula, 21 kez oynadığı Milli Takım'da, 3 kez kaptanlık yaptı. Selçuk Yula, Galatasaray'a attığı imzadan sonra “Ben Fenerbahçe’liyim” diyebilecek kadar Fenerbahçeli'ydi. Jübilesini, aktif sporculuk yaşamına ara verdikten bir süre sonra Erzurumspor ile yapılan özel bir maçta Fenerbahçe forması ile yaptı. Yula, Fotomaç gazetesi'nde spor yazarlığı yapıyordu Futbolculuk kariyerinde attığı penaltılarla dikkat çeken Yula'nın attığı penaltılar öyle hafif olurdu ki, top neredeyse tıngır mıngır kaleye giderdi. Ters köşeye yatan kaleciler biraz çevik olsalardı, kalkıp diğer tarafa giden topa yetişmeleri bile neredeyse mümkündü. Selçuk bu penaltı atışını öyle iyi yapardı ki, “Bir gün bir penaltı atacağım, top çizgiyi geçecek ama ağlara değmeyecek” diye iddiası bile vardı. Selçuk Yula iyi penaltı atmanın püf noktalarını şöyle anlatıyordu: 'Penaltı atmak, ilkin cesaret ve soğukkanlılık ister. Başarılı penaltı atabilmek için bu iki özelliğin teknik ve beceri ile birleştirilmesi gerekir. Sanırım bunları yapabildiğim için penaltıyı iyi attığım söylenir. Kaleci penaltıyı kurtarabilmek için mutlaka vuruş anında bir yöne hareket etmesi gerekir, çünkü mesafe çok yakın. Kalecinin hareketini sezer hafif yaslandığı yönü görünce ters köşeye topu yollardım. Tabi penaltıda bileğin hareketi de çok önemli.' Selçuk Yula Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle ilgili çok ilginç bir anıya sahip. Selçuk Yula bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisini şöyle anlatıyor: Yıl 1982... Şimdiki Şükrü Saracoğlu Stadı'nın ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçı. Suadiye Otel'de kamptayız. Dizimde ciddi bir problem var. Oynamam çok zor. Gece rüyamda gol atıp maçı 1-0 kazandığımızı gördüm. Sabah toplantıda Branko Stankoviç beni riske atmayacağını söyledi, yani oynatmayacak. Ben de oynamak için saatlerce yalvardım. Sonunda izni kopardım. Bandajlarla maça çıktım. İlk çeyrekte bir gol attım. Golden sonra maçı bıraktım ve maç 1-0 bitti. Hem rüyam gerçekleşti hem de şimdiki Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçının ilk golünü ben attım. Stadın ilk golünü de, açılış maçında Altay'a karşı yine ben atmıştım. Yine aynı senenin rövanş maçında Ali Sami Yen'de karşılaştık. Maçı kaybedersek şampiyonluk Trabzonspor'a gidecekti. Maçın son 20 dk. gelindiğinde 4-1 gerideydik. O maçı son 20 dk. 4-4'e getirdik ve şampiyon olduk; tarih yazdık. Bu maç, sadece benim değil, bütün Fenerbahçelilerin unutamadığı bir maçtır. 3-0'dan 4-3 galip geldiğimiz ve 4-1'den 4-4'e getirip şampiyon olduğumuz maçlar, unutulacak maçlar değil!'