Bu okuyacağınız haber aslında bir Fenerbahçe gerçeği... Aykut Kocaman ve yandaş medyası her ne kadar ona karşı olsa da Fenerbahçe'nin en değerli oyuncularından birisi o. Kocaman'a rağmen ortada bir gerçek var.. Ve şimdi okuyacaklarınız bu gerçeğin birer ispatı... Serdar Ali Çelikler'in Habertürk'te yaptığı Alex araştırmasına bir göz atalım... Fenerbahçe bu sezon 13 resmi maçta 27 gol attı; 16 gol yedi. Bu 27 golün 21’inde Alex sahadaydı. YANİ ALEX SAHADAYKEN ATILAN GOLLERİN, TOPLAM GOL SAYISINA ORANI YÜZDE 78. Bu 27 golün 4’ünün Alex’in kadroda olmadığı Konya’ya atıldığını biliyoruz. Özetle Alex kadrodayken F.Bahçe 23 gol atmış. Diğer 2 gol de Alex’in oynamadığı dakikalarda Trabzon’a atılan 2 gol. GERİYE KALAN 21 GOLÜN TÜMÜNDE ALEX SAHADA. SKOR ÜRETEN TAKIMIN BİR PARÇASI. Peki ‘savunma yapmayan Alex’ sahadayken takım ne kadar gol yemiş bir bakalım. Alex sahadayken takım 8 gol yemiş. Alex’in sahada olmadığı anlarda yenilen gol sayısı da 8. YANİ ALEX SAHADAYKEN DE DEĞİLKEN DE ATILAN VE YENİLEN GOLLERİN SAYISI EŞİT. SAVUNMA EKSİKLİĞİNE OLUMSUZ BİR KATKISI YOK! Üstelik Kayseri’den 2; Beşiktaş’tan yenen 1 gol Alex oyundan alındıktan sonra yenmiş. Takım ileride top tutamamış; rakip yüklenmiş. Bu rakamlar çok net bir gerçeği ortaya koyuyor: Alex sahadayken de değilken de eşit oranda gol yeniyor. Ama ‘10 numara’ sahadayken takımın gol oranı artıyor. G.Saray maçından sonra Akşam Gazetesi’nde yayınlanan bir haberi daha hatırlatatıyor Çelikler: Derbilerde pas alamıyor Alex’in Fenerbahçe’nin kazanamadığı derbilerde aldığı pas sayısı ile Sarı-Lacivertli takımın Anadolu takımlarını yendiği maçlarda aldığı pas sayısı arasında yüzde 50’ye yakın fark var. Örneğin G.Saray derbisinde 18, Beşiktaş derbisinde 16 pas alan Alex’in, F.Bahçe’nin 3-0 galip geldiği G.Birliği karşılaşmasında aldığı pas sayısı ise tam 34... 4-0’lık Antalya maçında arkadaşları Alex’e tam 68 pas vermiş. Orta saha ile hücum arasındaki bağı kurması gereken futbolcu olan Emre’nin derbide Alex’e verdiği pas sayısı ise sadece 1. Alex’i Gökhan Gönül (3) ve Niang (4) dışında besleyen başka futbolcu da yok. Ancak; “istatistikler asıl gösterilmesi gerekeni göstermez” diyenlerdenseniz. Birkaç çarpıcı başlık daha: F.Bahçe Alex’in oyundan alındığı ya da oynamadığı her maçta gol yemiş. Yerine Semih’in girdiği ya da oynadığı (Konya’da da Semih oynadı sayıyorum. Çünkü Alex’in pozisyonunda oynayan Özer’in yerine 14. dakikada Semih girdi.) maçlarda mağlubiyeti yok. Ama Alex çıkmış Cristian girmiş (Beşiktaş maçı) o dakikaya kadar önde olan F.Bahçe maçı 1-1 bitirebilmiş. Kayseri’de Alex çıkmış Dia girmiş; Alex’in bölgesine Emre kaydırılmış. Sonuç 2-0 Kayseri galibiyeti. Young Boys rövanşında Alex 45’te çıkmış; yerine Emre geçmiş; maç 1-0 kaybedildi. İlk Young Boys maçında Alex 80’de oyundan alınmış. Durum 2-1 F.Bahçe lehineyken maç 2-2 bitmiş. Alex yoksa Semih'li 4-4-2 Bunların tam zıttı olarak Kasımpaşa, Gençlerbirliği, Manisa ve Antalya gibi maçlarda Alex onbirde başlamış ve takım bu maçları kazanmış. Bu durumun tek istisnası PAOK maçları. Alex her iki müsabakayı da tamamlamış ama F.Bahçe birinde 1-0 yenilmiş; diğerinde 1-1 berabere kalmış. G.Saray maçında da Alex çıkmış, Semih girmiş; takım gol atamasa da yememiş. Bu rakamların bana gösterdiği şu. Alex varken 4-2-3-1 dizilişinde kendinden zayıf görünen rakiplere karşı sorun yaşanmamış. Beşiktaş ve G.Saray maçları göstermiş ki Alex varken 4-2-3-1 dizilişinde Stoch-Dia ikilisinden biri fazla. Bu tip maçlarda bu iki isimden birinin (bence Dia her maç yedek bekler; takım skoru alınca oyuna girip kontratakta etkili olabilir) kulübede oturması lazım. Eğer Alex yoksa da onun bölgesine Emre ya da Özer gibi o pozisyonda asla verim veremeyecek isimleri oynatmak yerine sistemi 4-4-2’ye çevirip Semih-Niang çift santrforuyla oynamak en akılcı yol. Kahrolsun Alex yaşasın Mesut Yaratıcı futbolcunun mumla arandığı bir ortamda Mesut Özil’in Real Madrid’e neden gittiğinin cevabını doğru verirsek Alex’in neden önemli olduğunu daha iyi anlarız.