Milliyet'te yer alan Prof. Dr. Erol Ulusoy'un yazısı şöyle:
İki yıl önce, yurt dışında seyahatteyken evime bir tebligat gelir. Açıp bana bildirirler, trafik cezası ve araç sürerken elimde cep telefonu olan bir resim.
"Olamaz" dedim, "Ben araç kullanırken cep telefonu ile konuşmam." Resmi internetten gönderdiler. Haklıydım. Cep telefonu elimdeydi, ama konuşmuyordum. Resim, cep telefonunu navigasyon olarak kullandığım esnada, telefonu yerine yerleştirirken çekilmişti.
Yurt dışında olmam ve işlerimin yoğunluğu nedeniyle itiraz süresini kaçırdım, sonra da cezayı tıkır tıkır ödedim. Geçenlerde elime geçen bir mahkeme kararını okurken bunları düşündüm...
Olay Muğla'da geçiyor
Bir fahri trafik müfettişi, Muğla Menteşe Sıtkı Koçman Caddesi'nde giderken, bir sürücünün araç sürerken cep telefonuyla konuştuğu yönünde, aracın plakasını da yazarak tutanak tutup, elektronik sisteme yükler.
Bildiğiniz gibi fahri trafik müfettişleri trafik cezası düzenleyemez, tespit ettikleri trafik kuralı ihlallerine ilişkin tutanak düzenlerler.