Atv'de bugünden itibaren 'Mutfak Bahane' adlı programla seyirci karşısına çıkacak olan Zahide Yetiş'le bir araya geldik. Yetiş; ekran macerasını, seyirciyi nasıl bir program beklediğini anlattı, mutlu evliliğinin üç sırrını paylaştı.
■ Sosyal medya yorumlarında dikkatimi çekti; izleyici sizi çok özlemiş...
Ben de onları çok özledim, çok. Hayatımızın önemli bir kısmı ekranda onlarla geçiyor. Benim için çok farklı bir yeri var seyircinin.
Rahmetli babaannem büyüttü beni. Karşımda sanki hep o varmış gibi gelir bana. Her ekrana çıktığımda ona göre oturur ona göre konuşurum.
"Neden hep gülümsüyorsun?" derler, "Karşımda babaannem varmış gibi hissederim, o yüzden gülümserim" derim. Annemi de kaybettim, şimdi ikisine bakar gibi hissediyorum.
ANNEM-BABAM AYRILDI
■ Ekranların güler yüzlü, sevilen sunucusu olarak hatırlanmak farklı bir sorumluluk yüklüyor mu?
Hayır, bu keyif aslında. İnsanın hayatında, yüzde 100 güvendiği, her şeyiyle kendini bıraktığı, arkasını kollayan, düştüğünde tutacak, kol kanat gerecek, sonsuz sevgisini gösterecek, çok sevebileceği insanlar olması çok güzel bir şey. Annem-babam ayrıldığı için babaannem büyüttü beni. Onun kaybı hayatımın değişimi oldu.
■ Ne kadar oldu?
14 yaşındaydım babaannemi kaybettiğimde. O 14 sene bütün hayatımı değiştirecek şeyler yaşatmış ki bana, her konuşmamda, her söylemimde hep vardır. Onun dualarıyla buradayım.
"Hayırlı bir yere gelin gitsin, elini sıcak sudan soğuk suya değdirmesinler" diye söylerdi ama esas bölüm şu; "Süsleyip püsleyip seyretsinler benim kızımı" derdi. O yüzden çoluğunuza çocuğunuza bir şey söylerken doğru ve güzel şeyler söyleyin, sonra o onun gerçeği oluyor.
■ Rahmetli babaannenizden aldığınız bu öğretileri kendi çocuğunuza uygulayabiliyor musunuz?
Aras daha 3 yaşında. Çok iyi niyetli bir oğlum var. Yengeç burcu, biraz duygusal bir çocuk. O yüzden Allah'ım, hiç kimse oğlumun kalbini kırmasın diye dua ediyorum.
■ Televizyonda bir şeyler yapma idealiniz var mıydı?
Önce radyoyla başladım. Daha 17'ye girmemiştim.
Lisedeyken güzel konuşma yarışmalarına katılırdım, o yarışmalarda aldığım derecelerle kendime özgüvenim gelmişti. Tiyatro kolundaydım.
Okuldaki pek çok sunumu ben yapardım. Bir de babamın elektronik merakı çoktur. Daha ilkokuldayken elinde kamerayla beni çeker, okuldan geldikten sonra günümün nasıl geçtiğini ona anlatırdım. Bayağı röportaj yapmış benimle...
■ Var mı o kayıtlar?
Babam "Var" diyor ama bulamıyoruz...
■ Radyodan televizyona geçiş nasıl oldu?
1990'ların sonu, sabah haberlerini sunuyordum İzmir'de yerel bir radyoda.
Sonra bir gün TRT'den arandığımı söylediler. Meğer, Genç Gözüyle diye bir program varmış ve onu sunmam için beni bir gazeteci büyüğümüz tavsiye etmiş. Cemalettin Özdoğan, "Sabahları cıvıl cıvıl program yapan bir kız var" diye benden bahsetmiş.
Hayatımı değiştiren kişidir.
O vesileyle program sunmaya başladım. Türkiye'nin ilk internet programını sundum, yarışma sundum. Sonrası geldi. 20 sene oldu.