Kimse Bilmez’in Özlem’i Sevtap Özaltun huzurun sırrını açıkladı 'Akışta kal'
atv ekranlarının sevilen dizisi Kimse Bilmez, yoluna tam gaz devam ediyor... Kimse Bilmez'in kadrosuna sonradan dahil olan Sevtap Özaltun, duru güzelliği, naifliği ve iyi oyunculuğu ile dikkatleri üzerine çekiyor. Sevtap Özaltun, bildiğimiz ünlü profillerinin dışında... Tarla da ekiyor, mantı da açıyor. Bir de bakın hayattaki huzurun sırrını nasıl açıklıyor.
atv'de yayınlanan Kimse Bilmez dizisinin kadrosuna Özlem karakteri ile dahil olan oyuncu Sevtap Özaltun, Sabah'a konuştu. Sevtap Özaltun, özel hayatın dair açıklamalarda bulundu.
- Kimse Bilmez dizisinin kadrosuna Özlem karakteri ile dâhil oldunuz. Nasıl bir karakter Özlem?
- Bu proje bana ilk başladığında da gelmişti ama kısmet olmadı. Yeni bir karakter gireceğini söyleyip teklifte bulundular. Karakteri çok sevdim ve hemen kabul ettim. Ali'nin eski eşi Özlem bir anda ortaya çıkıyor. İlk çocukları, Ali'nin işi yüzünden ölüyor ve hamile olduğunu Ali'ye söylemeden onu terk ediyor Özlem. Kendince haklı sebepleri var. Özlem'in yerinde ben olsaydım, ne yapardım diye düşünüyorum bazen.
- Ne yapardınız?
- Hamile olduğumu söylerdim. Bunu çocuk için yapardım, babasız büyümesini istemezdim.
- Çocuk deyince gözlerinizin içi güldü. Çocukları çok seviyorsunuz galiba?
- Çok severim. Çocuk istediğim, anne olmalıyım dediğim biyolojik saatlerim oluyor. Ama bir gün çocuğum olsa da olmasa da çocuklar için yapmak istediğim planlarım var.
- Çocuklar için neler yapmak istiyorsunuz?
- Pedagoji okumak istiyorum. Köy okullarına gidip oradaki çocuklarla vakit geçirmek istiyorum.
- İstanbul'da setlerde çalışıp buna zaman ayırabileceğinizi düşünüyor musunuz?
- Çalışmadığımız dönemler de oluyor. Bu dönemlerde köy çocuklarının kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak istiyorum.
- Bir hayat felsefeniz var mı?
- Eskiden hayata direnen biriydim. Her şey kontrolümde gitsin isterdim. Bunun beni çok yorduğunu ve yıprattığını fark ettim. Şimdi hayatın getirdiklerine direnmek yerine akışta olmayı tercih ediyorum. Bu huzur veriyor. Huzurun olduğu yerde ben de varım.
- Mesleğinizi yaparken kendi hayat felsefenizle çeliştiğiniz durumlar oluyor mu?
- Oldu tabii. Çok yönetemediğim durumlar da oldu. İşimi çok seviyorum. Oyunculuktan başka mesleği hiç düşünmedim. Ama bu sektöre adapte olma sıkıntısı yaşadım. Belki de bu benim kuruntularımdan kaynaklanıyordu. Biraz ürkek ve çekingen bir yapım vardı. Daha içe dönük biriydim sektör içinde. Ancak kendi kabuğunuzdan çıkmadığınız süre de bu işinizi yapmaya engel oluyor. Yani piyasada olmanız, daha çok görünmeniz, daha çok sosyalleşmeniz gerekiyor. "Olmayacak, yapmasam mı bu işi?" diye düşündüğüm zamanlar oldu ama işime olan sevgim kazandı. Şu an böyle çelişkilerim yok. Dengeyi kurdum.