İngiltere'de kanser tedavisi gören Claire Cunningham defalarca ölümün kıyısına geldi. 2008 yılında ilk kez meme kanseri teşhisi konulan Cunningham yıllar içinde birçok kez hastalığın tekrarlamasıyla kemoterapi radyoterapi ve ağır ameliyatlar geçirdi. 2016 yılında ise doktorlar artık yapılacak bir şey olmadığını söyleyerek onu evine gönderdi.
İlk kez 2008 yılında meme kanseri teşhisi konulan Cunningham, yıllar boyunca lumpektomi, kemoterapi ve radyoterapi gibi geleneksel tedaviler gördü. Ancak 2012'de hastalığı tekrarladı ve bu kez sırtından alınan kas dokusu ile rekonstrüktif cerrahi geçirerek çift mastektomi uygulandı.
2015 yılı sonunda yeniden iyi hissetmeye başlayan Cunningham, takip taramasını Ocak ayına erteledi. Bu karar, kendisine altı aylık ömrü kaldığının söylenmesiyle sonuçlandı. Kanser bu süreçte göğüs bölgesinden lenf sistemine, karaciğerine, akciğerlerine, omurgasına ve kafatasına kadar yayılmıştı.
"ARTIK YÜRÜYEMİYORDUM, AĞRILAR İÇİNDE KIVRANIYORDUM"
Eylül 2016'ya gelindiğinde Claire Cunningham'ın durumu ciddi şekilde kötüleşmişti. Günlük bakım desteği olmadan yaşayamayacak hale gelen genç kadın, halüsinasyonlara neden olan ağrı kesicilerle ayakta durmaya çalışıyordu. Kendi ifadesiyle "ölüm için dua ettiği" bir noktaya gelmişti.
Ancak bu karanlık tablo, Almanya'nın Stuttgart kentindeki Hallwang Özel Onkoloji Kliniği'nde başlayan immünoterapi tedavileriyle bambaşka bir yön aldı. Ailesi ve arkadaşlarının başlattığı GoFundMe kampanyasıyla 11 bin sterlin bağış toplanarak özel tedavi masrafları karşılandı.
ALMANYA'DA İMMÜNOTERAPİYLE GELEN UMUT
Hallwang Kliniği, son teknoloji antikor tedavileri, tümör aşıları ve doğal destek takviyeleriyle tanınıyor. Cunningham, burada sadece 11 gün içinde bastonla yürümeye başlayacak kadar güç kazandı. Kısa sürede ilk testlerinde kanserin izine rastlanmadı.
İmmünoterapinin temel işleyişi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını ve etkisiz hale getirmesini sağlamaya dayanıyor. Bu tedavi yöntemi, özellikle küçük hücreli olmayan akciğer kanseri vakalarında %20-30 oranında olumlu yanıt gösteriyor.
İMMÜNOTERAPİ NEDİR?
İmmünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini kanser hücreleriyle savaşması için güçlendirmeyi hedefleyen modern bir tedavi yöntemidir. Geleneksel kanser tedavilerinden (kemoterapi, radyoterapi vb.) farklı olarak, doğrudan tümöre değil, vücudun savunma sistemine müdahale eder.
Kanser hücreleri, bağışıklık sisteminden gizlenmek için bazı "kamuflaj" sinyalleri yayar.
İmmünoterapi, bu kamuflajı ortadan kaldırarak bağışıklık sisteminin kanseri fark etmesini ve saldırmasını sağlar.
Genellikle monoklonal antikorlar, kontrol noktası inhibitörleri, tümör aşıları ve T-hücre tedavileri gibi farklı alt türleri vardır.
NHS'İN PAHALI BULDUĞU TEDAVİ YAŞAM UMUDU OLDU
İngiliz gazetesi The Sunday Times'a konuşan gazeteci AA Gill de benzer şekilde, doktorunun kendisine immünoterapi önerdiğini ancak bu yöntemin NHS kapsamında olmadığını ve yüksek maliyet nedeniyle önerilemediğini açıklamıştı.
Aynı sorunu yaşayan Claire Cunningham, sosyal medya üzerinden şu sözlerle bağış çağrısında bulunmuştu:
"Negatif bir balonun içinde yaşayacaksam şimdi ölmek daha iyi olur diye düşünüyordum. Ama sonra her şeyimi ortaya koyup yeniden yaşamak için savaşmaya karar verdim."
"YATAKTA ÖLÜMÜ BEKLİYORDUM, ŞİMDİ BASTONLA YÜRÜYORUM"
Stuttgart'taki klinikte tedaviye başlamadan önce tamamen yatağa bağımlı hale gelen Cunningham, birkaç hafta içinde bastonla yürümeye, konuşmaya ve yeniden normal hayatına dönmeye başladı. Yeni yılı sevdikleriyle karşılayan Claire, 2017'ye büyük umutlarla girdi:
"Bu bir mucize. Gerçekten hayatta olduğuma inanamıyorum. Artık yürüyebiliyorum, konuşabiliyorum. Birkaç ay önce ölümü bekliyordum, şimdi hayata yeniden başladım."
"BU TEDAVİ HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR OLMALI"
Claire Cunningham, bağış yapan tüm destekçilerine teşekkür ederek yaptığı açıklamada, bu tür tedavilerin sadece özel kliniklerle sınırlı kalmaması gerektiğini vurguladı:
"Çalışkan bir Yorkshire kadını olarak her zaman aktif ve sağlıklıydım. Köpeğimle her ay yüzlerce kilometre yürürdüm. Bu tedavi hayatımı kurtardı. Her ülkede, herkesin erişimine açık olmalı."