Müjde Uzman'ın eski sevgilisi bakın kimmiş! Ünlü oyuncu geçtiğimiz günlerde imam nikahı açıklaması ile gündeme gelen sanatçı Sinan Akçıl ile yemek yemişti. İkilinin aşk yaşadığı iddia edilirken, taraflardan herhangi bir açıklama gelmedi. Mekan çıkışı Sinan Akçıl'a, "Müjde Hanım ile ilişkiniz var mı?" sorusu soruldu. Akçıl, "Çok iyi arkadaşlığımız var" yanıtını verdi. Açıklaması 'aşka açık kapı' olarak yorumlanırken Müjde Uzman'ın eski sevgilisi gündem oldu. İşte Müjde Uzman'ın uzun süre aşk yaşadığı eski sevgilisi...
26 Eylül 1984 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Müjde Uzman kariyerine modellik ile başladı. Ardından Vj'lik yapan Uzman daha sonra oyunculuğa adım attı.
Oyunculuk kariyerine ilk kez 2008 yılında rol aldığı Paramparça Aşklar adlı diziyle başlayan oyuncu günümüze kadar bir çok dizi ve proje de yer aldı.
2010 yılında Kapalı Çarşı ve Aşk Bir Hayal dizilerinde konuk oyuncu olarak yer aldıktan sonra Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Muhteşem Yüzyıl, 20 Dakika ve Kiralık Aşk gibi dizilerde yer alan Müjde Uzman, sinema dünyasına 2015 yılında Hadi İnşallah filmi ile adım attı.
KANSERE YAKALANMIŞTI
Uzman, 2014 yılında troid kanserine yakalandığına duyurmuştu. Tedavi gördüğü dönemi ve sonrasını anlatan güzel duygularını şöyle dile getirmişti;
''İnsan, başına ne geleceğini bilemiyor da, seçemiyor da. Gelen iyi bir şeyse, ya fark etmiyor, ya da fark edip mutlu oluyor, ardından devam ediyor yoluna. Gelen kötü bir şeyse, ya yırtıyor, sonra zannediyor ki dersler alacak, değişimler yaşayacak, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Ya da yırtmazsa, gerisi çile, veya boşluk, hiçlik zaten.. Ben "yırtanlar"danım. Şanslılardan.Hiçliğin ne kadar yakınına bilmiyorum ama, kıyısına gelip, virajı alabilip, direksiyonu toparlayanlardan.''
''Hep söylüyorum: Yırtanlar için konuşmak kolay. Basit değil asla; ama kolay. 'Artık', en azından. Gelen kötü şeyle hem empati yapabilip, hep dibini görmeyip, aynı anda hem şanslı hem suçlu hissetmek değil kolay olan tabi. Konuşmak kolay. Bölge gri. Bölge karışık. Hiç bir şey aynı değil gibi, ama aynı da. O alınacak zannedilen dersler, yaşanacak zannedilen değişimler, hayata daha farklı bakmalar, daha fazla mutlu olmalar, daha az üzülmeler... Yani kısaca 'akıllanmalar...' Yok. Yoksa var mı? Dedim ya, gri. Dünyanın tüm güzelliğine karşın insanoğlunun çirkinliğine, insanoğlunun tüm güzelliğine karşın bazılarının iğrençliğine, büyük resmi görüp aslında kimseye kızamama hissine karşın tahammülün bittiği hissine, doğanın ve evrenin mükemmelliğini görüp her şeyin saçma olması hissine karşın günlük insanî dertlere, çekip gitme isteğine karşın kalıp direnme dürtüsüne, öğrenerek büyüdüğünü bilmeye rağmen, bilmeyerek daha mutlu olmayı istemeye...