FETÖvari kumpasın medya ayağı! İtiraflar mahkeme tutanağında Uğur Dündar panikte... Diğer iki gazeteci kim?

Türkiye, 17/25 Aralık yargı darbesini anımsatan FETÖvari kirli bir kumpasla karşı karşıya. Ankara Emniyeti'nde müdürlerden oluşan bir klik komploda başı çekerken sürece ilişkin her adım titizlikle soruşturuluyor. Karanlık tezgahın medya ayağında ise Uğur Dündar ismi ön planda. M7 kodlu firari itirafçı Serdar Sertçelik'in sorgu odasında Uğur Dündar'la konuştuğu ortaya çıktı. Duruşma tutanağında bir başka tanığın "Bora Kaplan'ı pikaptan indiren İbrahim başkomiser beni Uğur Dündar'la görüştürdü" itirafı ise dikkat çekti. Dündar'ın yanı sıra iki gazetecinin de gizli tanık ayarlamak için faaliyetler yürüttüğü öne sürüldü. Panikleyen Uğur Dündar ise 'inkar' politikasına girişti.

Takvim.com.tr

Giriş Tarihi: 15 Mayıs 2024 11:28 Güncelleme Tarihi: 15 Mayıs 2024 15:14

Türkiye Cumhuriyeti'ne Ankara Emniyeti'ndeki bir grup eliyle 17/25 Aralık FETÖ kumpasını anımsatan kirli bir komplo kurulmak istendi. Karanlık eller harekete geçti... Bakanlara, AK Partili isimlere, MHP'li isimlere ve yargı mensuplarına kumpas hazırlığını yansıtan konuşmalar ifşa oldu.

Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde yaşanan bu gelişmeler üzerine Mülkiye Başmüfettişlerinin raporuyla Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve yardımcısı Şevket Demircan açığa alındı.

ELEKTRONİK KELEPÇEYLE YURT DIŞINA FİRAR ETTİ

Dosyada "M7" kod adı verilen gizli tanık Serdar Sertçelik ise elektronik kelepçeli olmasına rağmen yurt dışına firar etti. Firar ettikten sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele iddialarda bulunan Sertçelik, Emniyet Müdürü Şevket Demircan ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kayıtlarını da yayınladı.

KİRLİ ELLERİN 'TEMİZ ELLER' HAYALİ!

Kendisi üzerinden komplo kurulmaya çalışıldığını iddia eden Sertçelik, emniyetin daha önce AK Parti'de bakanlık yapan birçok isim ile halen aktif görevde bulunan bazı bürokratların isimlerini de dosyaya sokmaya çalıştığını ileri sürdü. Sertçelik, Organize Suçlarla Mücadele ekiplerinin "Temiz Eller Operasyonu" adını verdikleri bu operasyon ile kendisi üzerinden darbe yapmaya çalıştığını da iddia etti.

BAHÇELİ: SÖZDE GAZETECİLERİN BEDEL ÖDEMESİ YAKINDIR

Açığa alınan 3 polis müdürü hakkında yürütülen soruşturma genişletilirken, MHP lideri Bahçeli, "17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin" resti çekti.

Bahçeli'nin "Yurt içinden ve yurt dışından hain FETÖ'cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır" sözleri ise dikkat çekti.

UĞUR DÜNDAR GİZLİ TANIKLA SORGU ODASINDA NE GÖRÜŞTÜ?

Tam da bu noktada firari itirafçı Serdar Sertçelik'in Ankara Emniyeti'nde sorgu odasındayken Uğur Dündar ile görüştüğünün ortaya çıkması manidar bir detay olarak kayıtlara geçti.

Gizli tanığın Uğur Dündar'la görüşmesi duruşma zaptına da yansıdı.

"KAPLAN'I PİKAPTAN İNDİREN BAŞKOMİSER BENİ UĞUR DÜNDAR'LA GÖRÜŞTÜRDÜ"

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Müşteki Sanık Muhammet Kaplan'ın "Başkomiser İbrahim. Bora Kaplan'ı pikaptan indiren başkomiser var ya. Uğur Dündar'la telefonda görüştürdü" ifadeleri dikkat çekti.

Kaplan sorguda mülakat adı altında dosyaların ezberletildiğini öne sürdü.

Duruşma tutanağında şu ifadeler kayıtlara geçti;

"SERDAR UĞUR ABİN TELEFONDA"
Serdar Sertçelik burada ben yan odadayım. Serdar Sertçelik ile başkomiser İbrahim "Serdar, Uğur abin telefonda" dedi.

"ABİLERİNİN SANA SÖYLETECEKLERİ ÇOK ÖNEMLİ AMAN ABİLERİNİ KIRMA"

Telefonda Uğur Dündar ile Serdar Sertçelik'i görüştürüyor. Yemin ediyorum hoparlörü açtı, Uğur Dündar'a diyor ki adam "Abilerinin sana söyletecekleri çok önemli, aman abilerini kırma"

DÜN METHETTİ BUGÜN İNKAR!

Gelişmeler üzerine panikleyen Uğur Dündar, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden kimseyi tanımadığını, Ayhan Bora Kaplan Suç Örgütü'nden hiç kimseyle yüz yüze veya telefonla görüşmediğini dile getirdi.

Dündar, "Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi Müdürlüğü'nde, dün ya da bugün; müdüründen polisine kadar hiç kimseyi tanımadığım gibi, hiçbiriyle telefonla dahi konuşmadım. Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne en son 40 yıl önce gittim. Keza Ayhan Bora Kaplan Suç Örgütü'nden hiç kimseyi tanımam. Hiçbiriyle yüz yüze veya telefonla görüşmem olmamıştır. Zaten yaşadığım kent İstanbul'dur" paylaşımında bulundu.

Ancak Uğur Dündar'ın 19 Ekim 2023 tarihli bir tweeti, Dündar'ın bugünkü beyanlarını yalanlar nitelikte.

Dündar bahse konu tarihte kumpasın merkez üssü Ankara Emniyet'inin müdürü Engin Dinç'e methiyeler düzüp "Operasyonlardan anlıyoruz ki; Engin Dinç öncesinde Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün bazı birimleri ve yetkilileri, Suç Örgütlerinin İşlerini Kolaylaştırma Müdürlüğü gibi çalışmış!.." ifadelerini kullanmıştı.

MAHKEME TUTANAĞI, ÇELİŞKİLİ İFADELER, PANİKLEYEN UĞUR DÜNDAR...

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın tutanaklarında Uğur Dündar'ın adının yer alması, ifadelerde gizli tanıkların Dündar'la görüştürüldüğünün kayıtlara geçmesi ve Dündar'ın dün methiyeler düzdüğü Ankara Emniyeti'ni bugün tanımadığını beyan etmesi içerisine girdiği panik havasını da açık etti.

" 'ABİLER'LE ANILACAĞI 40 YIL DÜŞÜNSEM AKLIMA GELMEZDİ"
Odatv'de Hürrem Elmasçı mahlaslı yazar da bugünkü köşesinde konuya dair "Öyle bir isim ki bu, hani bırakın bu soruşturmayı, herhangi başka bir benzer soruşturmada gizli tanıklarla, efendime söyleyeyim 'abiler'le anılacağı 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi…" satırlarını kaleme aldı.

TÜM OKLAR UĞUR DÜNDAR'I GÖSTERİYOR...

Uğur Dündar'ı işaret eden Elmasçı, "Acaba dedim, polisler mi oyuna getirdi o gazeteciyi… Aradım hatta, sordum o gazeteciye, diyorum ya inanılacak hadise değil. "Kesinlikle böyle bir şey yok" dedi...Peki bu olay kim ya da kimler tarafından yapıldı...İnanın şaştım kaldım..." şeklinde konuştu.

KİM O İKİ GAZETECİ?

Öte yandan Ayhan Bora Kaplan davasında gizli tanıkla görüştüğü ortaya çıkan Uğur Dündar'ın yanı sıra Dilan Polat davasına ilişkin iki gazetecinin de gizli tanık ayarlamak için faaliyetler yürüttüğü öne sürüldü.

"Hürrem Elmasçı" mahlaslı yazar, "Bu davaya dahil olan gizli tanık hakkında uzun süredir bahsi geçen iki gazeteci varmış, olaylara bakın… Son dönemlerin yıldızı parlayan isimlerinden olan bu ikili, davaya yön verebilecek nitelikteki bir gizli tanığı ayarlamış ve dosyaya dahil ettirmiş. Gel de 'Organize işler bunlar' deme…" dedi.

"BUNUN BİR DE MEDYA VE BASIN AYAĞI VAR"

Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ise kurulmak istenen kirli kumpasın medya ayağına dikkat çekti.

A Haber ekranlarında konuşan Pazarcı, "Bunun bir de bence medya ayağı var. Birtakım operasyonlar var. Basın üzerinden de konu kirletilmeye çalışılıyor. Biliyorsunuz 17/25 Aralık yargı darbesi sırasında da aynısı yapılmıştı. Bunlar ciddi yerlerden destek alıyorlar. Bu örgütün mensubu olsa da olmasa da muhalefet içerisinde bunların ayakları var. Bunları biliyoruz... Basın içerisinde de ayakları var. Yurt dışında birtakım ayakları var" değerlendirmesinde bulundu.

T24'E DİKKAT!

Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek de kumpasın medya ayağına ilişkin kritik bir çıkış yaptı.

Şimşek şunları söyledi:

"Medyaya servis ettikleri kim? Bir internet sitesi. İlk görüntüler orada yayınlandı. Yayınlandıktan sonra Cevheri Güven, Adem Yavuz Arslan, Emre Uslu gibi FETÖ'cü firari gazeteciler bu operasyonu sürekli köpürttüler. Muhalif medya firari gazeteciler sürekli köpürttüler.

"ANKARA EMNİYETİ BU OPERASYONU BİZDEN SAKLADI"

Ben orada tepkimi şöyle koymuştum. Biz Sabah Gazetesi olarak Ankara'da güçlü bir ekibimiz var. A Haber olarak güçlü bir ekibimiz varken Ankara Emniyeti bu operasyonu bizden sakladı. Sadece o internet sitesi üzerinden bu olayı özel olarak kamuoyuna duyurdular. Neden devletin haber ajansı Anadolu Ajansı, Demirören Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı üzerinden değil de bu T24 adlı internet sitesi üzerinden bütün sermayesi yabancı istihbarat örgütleri tarafından planlanan Alman istihbaratı tarafından finanse edilen bu internet sitesine bu operasyon verildi? Verilince ben orada tepkimi koymuştum."

.

Gelelim sürecin Emniyet ayağına...

"ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALINACAK" İDDİASI
Devlete komplo kurmaya çalışan klikin barındığı Ankara Emniyeti'nin müdürü Engin Dinç'in görevden alınacağı konuşuluyor.

Hatırlacağı üzere Dinç, 1 Ağustos 2023'te yayımlanan kararname ile Ankara Emniyet Müdürü olan Dinç, daha önce İstihbarat Daire Başkanı, Eskişehir Emniyet Müdürü ve son olarak da Konya Emniyet Müdürü olarak görev yapmıştı.

Engin Dinç'in adı Türkiye'nin gündemine oturan birçok olayda da geçiyor.

HRANT DİNK, ANKARA GAR PATLAMASI, AKADEMİSYEN CİNAYETİ, KONYA KATLİAMI...

Hrant Dink cinayetinde yargılanan Dinç, İstihbarat Daire Başkanlığı görevindeyken de Ankara Gar patlaması meydana gelmişti. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü döneminde akademisyen cinayeti ile tekrar gündeme gelen Dinç'in Konya Emniyet Müdürlüğü döneminde ise Kürt bir aileye yönelik saldırı olmuş, 3'ü kadın 7 kişi öldürülmüştü.

AÇIĞA ALINAN POLİS MÜDÜRLERİNE TÜM GECE SORGU

Açığa alınan 3 polis müdürüne tüm gece sorgu yapıldı. Mülkiye başmüfettişlerinin, "Gizli tanık üzerinden soruşturmayla ilgisi olmayan siyasetçi ve bürokratların isimlerinin dosyaya neden sokulmaya çalışıldığı, operasyon için üstten talimat alınıp alınmadığı, gizli tanığa ifadesinde geçirmek için söylenen isimlerin nasıl belirlendiği, emniyet görevlisi dışında bu süreçte başka kim veya kimler var, dışarıdan bir talimat alınıp-alınmadığı" gibi kritik soruları yönelttiği öğrenildi.

Müfettişlerin emniyet müdürlerine yönelttiği ve cevap bekleyen diğer sorular ise şu şekilde;

"Gizli tanık gözaltındayken kimlerle görüştürüldü?

Hücrede kayıt alınmadan nasıl çıkarıldı?

Kamera olmayan odada kimlerle görüştürüldü?

Elektronik kelepçe takılıyken ve evden ayrılmaması gerekirken gizli tanık nasıl rahat rahat dolaşabildi?

Silahlı saldırıya uğradıktan sonra Cumhuriyet savcılığının tutuklamaya yönelik gözaltı kararı neden yerine getirilmedi?

Hastanedeki tedavisinin ardından hazırlanan doktor raporuna müdahale edildi mi?

Gözaltına alınmasında sakınca var raporu nasıl verildi?

Taburcu edildikten sonra evinde gözetim altında olması gerekirken yurt dışına nasıl kaçtı? Kaçmasında kim veya kimler yardımcı oldu?

Tanık koruma programına alınan gizli tanık ile neden görüşüldü?

KUMPASA 'KÜLLİYE'N MÜDAHALE

Açığa alınan 3 polis müdürü hakkında yürütülen soruşturma genişletilirken, MHP lideri Bahçeli, "17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin" resti çekti. Külliye'de de hareketli saatler yaşandı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi.

"KURDUKLARI TUZAKLARI YERLE BİR EDECEĞİZ"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize, sosyal medya destekli "oyun kurmaya" çalışıyorsa; onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz" çıkışında bulundu. Yerlikaya, "Hangi kurum içinde Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize yönelik bir yapılanma varsa, sonuna kadar gidip, o yapıları tespit edip adalete teslim edeceğiz" dedi.