Çünkü yeşil çimlerde futbolu ile ışıl ışıl parlayan bir Beşiktaş vardı!
Son 20 dakikada belki biraz geriye yaslandık, Leipzig'in de top oynamasını izin verdik. Ama bu anlarda bile ana kontrataklarla rakip kalede pozisyon bulan yine bizdik! Takım halinde topun gerisine geçip çok iyi savunma da yaptık!
Avrupa futbolunun yeni prensi Beşiktaş dün bir büyük zafere daha imza attı! Ana sütü gibi helal bir zafer bu!
Beşiktaş bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde takır takır oynuyor, önüne geleni yere seriyor ve Türkiye'nin Avrupa'daki gururu olmaya devam ediyor!
Helal olsun sana Avrupa Kartalı Beşiktaş!
Koşun haber verin tarihe! Sıradaki gelsin!
Erman Toroğlu: HAKEMLERE DERS OLSUN!
Beşiktaş, Avrupa kupası maçlarında Türkiye Ligi'ne göre değişik bir görüntü sergiliyor.
Hakeme itiraz, futbol ukalalığı hiçbirisi Avrupa kupası maçlarında yok. Yerli maçlarda da bu tam tersi tavan yapıyorlar. Maça iyi hazırlanmışlar, müsabakaya da iyi başladılar. Neticeyi kolay aldılar.
Ama ondan sonra maçtan koptular.
Siyah-beyazlıların dün akşam şu özelliği vardı.
2-0'a kadar her şeyi çok iyi yaptılar. Yani iyi oynadıkları zamanlarda... Ama sonra kötü oynadıkları zamanlarda hiçbir şey yapmadılar. Şampiyonlar Ligi maçlarında iyi oynarken öne geçiyorsan, kötüyken vakit geçirmeye bakacaksın. Açık vermeyeceksin.
Dün akşamın tahlilini iyi yaparsanız ikinci yarı Beşiktaş için hiç de güzel görüntüler yok. Işıkları sönmesi de siyah-beyazlılara çok yardım etti. Öyle veya böyle iki maçtan 6 puan çıkarmak büyük başarı.
Beşiktaş büyük hata yapmazsa bir üst tura geçer.
Ama bu işlerin hiçbir garantisi yok.
Her zaman papaz pilav yemez! Ama şu da bir gerçek Şampiyonlar Ligi gibi bir turnuvada iki maçtan 6 puan çıkarıyorsan yolu yarılamışsın demektir. Bundan sonra da eğer bir üst tura çıkamıyorsan Boğaz Köprüsü'nden aşağı kendini atman lazım.