Emniyet Genel Müdürlüğünün "PKK-KCK/PYD-YPG Terör Örgütü Kadın ve Çocuk İstismarı" raporu, bölücü terör örgütünde, kadınların sağladıkları faydayla doğru orantılı olarak "özgürleşecek köleler", "yoldaşlar" ve "tanrıçalar" ifadeleriyle nitelendirilmelerine karşın gerçekte erkek örgüt mensuplarının tecavüzlerine uğradığı ve daha çok "meta" olarak görüldüğü gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca hazırlanan raporda, "Kadın Örgüt Mensuplarının Örgüt İçerisindeki Durumu", "Teröristbaşı Abdullah Öcalan ve Örgütün Kadına Bakışı", "Terör Örgütünde Kadınların Cinsel İstismarı", "Örgüt Yöneticilerince Gerçekleştirilen Cinsel İstismara İlişkin İfadeler", "Cinsel İstismara Uğrayan Örgüt Mensuplarının İfadeleri", "Cinsel İstismara Tanık Olan Örgüt Mensuplarının İfadeleri", "PKK/KCK Terör Örgütünde Çocuk İstismarı", "PYD/YPG İçerisinde Çocuk İstismarı", "Çocuk İstismarı ile İlgili Bağımsız Uluslararası Kuruluşların Tespitleri" ve "Çocuk İstismarı ile İlgili İfadeler" bölümleri yer aldı.
Terör örgütü PKK/KCK içindeki sayıları 1990'lı yıllardan itibaren artan kadın teröristlerin, örgüt tarafından araçsallaştırılan konuların başında geldiği belirtilen raporda, terör örgütünün, silahlı ve ideolojik mücadelenin kritik unsuru olarak gördüğü kadınlara yönelik propagandasını, onları özgürleştireceği iddiasıyla yaptığı kaydedildi.
Raporda, örgüt tarafından başlangıçta "özgürleşecek köleler" olarak görülen kadınların, silahlı eylemlerde yer almaya başladıkları 1990'lı yıllarda "yoldaşlar", intihar saldırılarının öznesi olmaya başladıkları 1996'dan sonra da "tanrıçalar" olarak adlandırıldıkları bildirildi.
Kadın örgüt mensuplarının, söylem bazında yüceltilmelerine rağmen gerçekte erkek örgüt mensuplarınca küçümsendiği, cinsel taciz ve tecavüze uğradığı ve daha çok "meta" olarak görüldüğü belirtilen raporda, örgütteki bu çelişkileri gören ve uygulamada yaşananlardan rahatsızlık duyan pek çok kadının örgütten kaçma arayışına girdiği aktarıldı.