Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, oyunları bir bir bozdu. 2023'ten sonra 2053 planlarını ortaya koydu. Dev projeler hizmete sunuldu. Hem yer hem gök, milli ve yerli imzalarla doldu. Köprüler, yollar, havaalanları, şehir hastaneleri, 83 milyonun hayatına damga vurdu. Kanal İstanbul için ilk kazma vurulurken milli gemimiz vira bismillah deyip seyre durdu. Yerli ve milli otomobilimiz TOGG, gururumuz oldu. Türk SİHA'ları, İHA'ları dosta güven verirken düşmanı korkuttu. Fezaya çıkan uydularımız ise Türk düşmanlarının uydusunu bozdu. Fakat durmak yok yola devam. İşte Takvim Gazetesi'nin sizler için derlediği Türkiye'nin 2022 vizyonu...
ROBOTLARIN ÇAĞI
Endüstri 4.0 ya da 4. sanayi devrimi denilen süreç çoktan başladı. 2011'de Almanya'da adı kondu, şimdilerde birçok ülkede iş dünyası, bilişim sektörü, mühendisler, akademisyenler, ekonomistler, siyasetçiler bu süreci anlama ve adapte olmaya çalışıyor.
İNSANSIZ fabrikalar, akıllı şehirler, evler, kişiye özgü üretilen ürünler, çalışma saatlerinin daha da aşağıya çekilmesi, insanın kas gücü yerine beyin gücünden yararlanılması, 3D yazıcıların üreteceği organların nakilleri, insan ömrünün daha da uzaması, şimdi de adı konmamış yepyeni meslekler geliyor.
PEKİ işçilere ne olacak? Üretime katılan robotlar, yapay zeka, makinelerin birbiriyle iletişim halinde olması, her türlü sistemin uyum içinde koordineli bir şekilde çalışmasına olanak sağlayacak. Hayatlarımız şimdikinden hiç olmadığı kadar farklı olacak. Ama mesela giyilebilir teknoloji ürünleri nedeniyle her şeyimizin kayıt altına alınacak ve bu veriler ise büyük bir hafızada toplanacak.
İNSANSIZ FABRİKALAR
Endüstri 4.0 sayesinde insansız fabrikalar hedefleniyor. Aslında bunun altında Batı'nın Doğu'ya ya da gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere kaptırdığı endüstriyel üretim üstünlüğünü yeniden kazanma amacı var. Küreselleşme sürecinde ucuz işgücü nedeniyle üretimi gelişmekte olan ülkelere kaydıran Batı, bu sürecin sonucunda üretim üstünlüğü kaybetti.
YAZICIDAN HEM AYAKKABI HEM KARACİĞER...
Endüstri 4.0'ın hedefi şimdiki gibi herkese standart ürünler üretmek yerine kişiye özel ürünleri seri bir şekilde üretmek. Nedir kişiye özel ürünler derseniz, bir örnekle açıklayalım: Herkesin TV izleme alışkanlığı farklı. Siz yeni bir TV almak isteyince izleme açınız, mesafeniz, göz bozukluğunuz incelenecek (ki bu bir önceki TV'nizin hafızasında var olacak zaten) ve sizin alışkanlıklarınıza uygun bir TV üretilecek. Ya da rengini, tipini, ihtiyacınıza göre bagaj büyüklüğünü, koltuk özelliklerini sizin seçtiğiniz bir arabayı fabrika üretecek. Ki ayakkabılar üretilmeye başlandı bile. Tabii bunlar günlük ihtiyaçlarınız için. Prof. Dr. Ümit Özlale, bu sürecin daha büyük ve şaşırtıcı gelişmelere gebe olduğunu söylüyor ve "Mesela 10 yıl sonra 3D yazıcılardan çıkma karaciğerlerin insanlara naklini konuşuyor olacağız" diyor.