2023 seçimlerine sayılı bir zaman kaldı. Cumhur İttifakı'nın adayı Başkan Recep Tayyip Erdoğan olarak karşımıza çıkarken; CHP, İYİ Parti, DEVA, Saadet, Demokrat ve Gelecek Partilerinin oluşturduğu 6'lı koalisyon Kemal Kılıçdaroğlu'nda mutabık kaldı.
Ancak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şartlı 'evet' aldığı ittifak ortaklarından her birine Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve partilerine oyları ile orantılı Bakanlık vermekle yükümlü.
Bir de Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş faktörü var...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in uğurlarına masadan kalkıp sonrasında geri döndüğü bu iki isme de Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı verilmesi planlanıyor. Bilindiği üzere Akşener, İmamoğlu ve Yavaş'ın Cumhurbaşkanı adayı olmasını savunmuş, isteği kabul görmeyince masadan kalkmıştı. Takip eden süreçte "Yavaş ve İmamoğlu'na CB Yardımcılığı" formülü geliştirildi, bu vesileyle Akşener tekrar 'kumar ve noter masası' dediği ittifaka geri döndü.
7 CUMHURBAŞKANI YARDIMCILI FORMÜL
Millet İttifakı'nın üzerinde durduğu bu formül ise birçok krize ve sistemsizliğe gebe.
Kılıçdaroğlu, seçilmesi durumunda 7 tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile hareket edecek bunlardan Parti Genel Başkanı olan 5 cumhurbaşkanı yardımcısının isteklerini ve taleplerini yerine getirmekle mükellef olacak.
Aksi takdirde ne olur? Bu sorunun cevabını masanın küçük ortaklarından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ağzından alalım;
"Cumhurbaşkanı, masanın mutabakatına uymazsa kriz çıkar ve o cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder. Ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır"
Ahmet Davutoğlu, 6'lı koalisyonun seçtiği adayın, yani Kemal Kılıçdaroğlu'nun söz dinlememesi, mutabakata uymaması durumunda kriz olacağını söylüyor, bu krizin erken seçime yol açabileceğini ifade ediyor.