Türk futbolunun ve Fenerbahçe'nin efsane isimlerinden Cemil Turan oynadığı futbol kadar başından geçen olaylardan da adından söz ettirdi. Bir kuşağın Fenerbahçeli olmasında büyük rol oynadı. Hayat hikayesi mafya-asker-futbol üçgeninde geçen Turan'ın yaşadıkları polisiye romanlarını aratmayacak cinsten. En basitinden ezeli rakipler F.Bahçe ve G.Saray renklerine katmak için kıyasıya bir yarışa girdi. Bu yarışta öyle şeyler var ki, okudukça şaşıracaksınız. Sözü çok fazla uzatmadan Cemil Turan'ı tanıyalım: Cemil Turan Trabzonlu bir ailenin çocuğu olarak 1947’de İstanbul’da doğdu. Futbola Rumeli Kavağı’nda başladı. Ortaokul 3. sınıfta okurken, futbol sevdası nedeniyle tarih dersi sınavında boş kağıt verdi ve Sarıyer genç takımının seçmelerine katıldı. Seçmelerde beğenildi. Futbol kariyeri 1963'de İkinci Lig'de mücadele eden Sarıyer'in genç takımında başladı. Kısa sürede (A) takıma yükseldi. İki sezon formasını giydiği Sarıyer'de sergilediği performansla dikkatleri üzerine çekti. Kendi ifadesiyle süratli, çabuk oynamayı seven, kaleyi düşünen, hava toplarını sevmeyen bir futbolcu olan Cemil Turan daha sonra İstanbulspor’da ve ardından F.Bahçe’de futbol oynadı. F.Bahçe’de 3 şampiyonluk yaşadı. Milli Takımda 44 maçta 19 gol kaydetti. Sarı-Lacivertli forma altında ise toplam 194 gole imza attı. 1974-1975, 1975-1976 ve 1977-1978 sezonlarında gol kralı oldu. 1977'de Türkiye'de 'Yılın Sporcusu' seçildi. 18 golle Beşiktaş'a en fazla gol atan Fenerbahçeli futbolcu unvanını koruyor. Futbol hayatı boyunca bir kez sakatlandı. Sahada su birikmemesi için saha kenarına açılan deliğe ayağı girince dizi döndü. İç ve dış menüsküsten ameliyat oldu. Futbolu bıraktıktan sonra 1980-1981 sezonunda İstanbulspor’da yöneticilik yaptı. 93-94 ve 94-95 yıllarında F.Bahçe’de Futbol Şube Sorumluluğu ve İdari Menajerlik, yine 99-2000 yılında aynı takımda İdari Menajerlik görevlerinde bulundu. 10 yıl boyunca futbolla hiç ilgilenmedi. Petrol işine girdi, ancak başarılı olamadı. Şu anda 2 Fenerium dükkanı bulunmaktadır. METİN OKTAY’IN EVİNDEN KAÇARAK İSTANBULSPOR’A İMZA ATTI 1968'de İstanbulspor'a transferi olaylı oldu. G.Saraylı Metin Oktay tarafından apar topar Çeşme'ye götürüldü. 20 gün zoraki burada kaldı. Oktay'ın İzmir’e gittiği bir gün kaçarak, İstanbulspor’a imza attı. İşte Sarıyer’den İstanbulspor’a gidişinin öyküsü: “Futbola 14 yaşında lisanslı olarak Sarıyer’de başladım. Çok kısa zamanda A takıma yükseldim. Sonra İstanbulspor’la birlikte G.Saray ve F.Bahçe bana teklifte bulundu. Rahmetli Metin Oktay beni Çeşme’ye kaçırdı. 20 gün onun evinde kaldım. Ben F.Bahçe’ye gitmek istiyordum; baba gibi sevdiğim Sarıyer Başkanı Selahattin abi ise İstanbulspor’a imza atmamı istiyordu. Bir yandan da Türk futbolunun efsane ismi Metin Oktay beni G.Saray’a götürmek için çabalıyordu. Ben başkanımızı kıramadım. Metin abi İzmir’e havaalanına gittiği bir gün kaçarak İstanbul’a geldim, İstanbulspor’a imza attım. İmzadan sonra Metin abi bana çok kızdı. GALATASARAY'A GİTMEMEK İÇİN 6 AY FUTBOL OYNAMADI NEREDEYSE FUTBOLU BIRAKIYORDU Cemil Turan’ın İstanbulspor’dan F.Bahçe’ye geçişi de olaylıydı. 1972'nin son aylarında İstanbulspor, Cemil Turan'ı G.Saray'a sattı. Ancak Cemil, F.Bahçe'de oynamak istiyordu. Küçüklüğünden beri F.Bahçe’yi tutan Cemil, İstanbulsporlu yöneticilerin baskılarına rağmen G.Saray’a değil, F.Bahçe’ye imza atışında çok sıkıntılar çekti. Devreye koyu F.Bahçeli kabadayı Sultan Demircan, hatta Muhsin Batur Paşa bile girdi. Cemil'i kaçıran, İstanbulspor Kulübü Başkanını tehdit eden Kasımpaşalı ünlü kabadayı, bu yüzden hapse bile girdi. Araya Muhsin Batur paşaların bile girdiği o transfer günlerini de kendisinden dinliyoruz: “Ben F.Bahçe’yi istiyordum, yöneticilerimiz G.Saray’a imza atmamı istiyordu. Ancak F.Bahçe ikinci başkanı Emin Cankurtaran’la el sıkışmıştık. Artık İstanbulspor’un maçlarına ve antrenmanlarına da gitmiyordum. İşler iyice zora girmişti. Onlar da beni vermiyordu. Daha sonra rahmetli Sultan Demircan abi sahneye çıktı. Benim F.Bahçe’ye gitmem için elinden geleni yaptı. Hatta İstanbulspor başkanını tehdit bile etti. Bu yüzden hapse girdi. Ben devamlı ziyaretine gittim onun. O günlerde bu transferim yüzünden ailecek perişan olduk. Transfer mevsimi kasım ayının sonunda bitiyordu. 29 Kasım’da bana “Yarın evden ayrılma, seni arayacaklar.” dedi. Ertesi gün dediği oldu. Beni evden aradılar. Beşiktaş’ta bir restoranda İstanbulsporlu ve F.Bahçeli yöneticilerle bir araya geldik. Ve F.Bahçe’ye kiralık olarak imza attım. İlk işim eşimi aramak oldu: “Oldu, oldu, sonunda anlaştık dedim.”