Dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüsle mücadele sırasında bazı Avrupa ülkelerinde sağlık sistemi çöktü, ekonomi yerle bir oldu. Avrupa ülkelerinde tüm bunlar yaşanırken Türkiye ayakta durmayı başardı. Koronavirüs ile birlikte Avrupa ülkelerinde özellikle enerji sektöründe kriz yaşanmaya başladı. İngiltere'de baş gösteren yakıt krizinin ardından Avrupa ülkelerinde hem elektrik hem de doğal gaz fiyatları son bir ayda ikiye katlanırken 9 aylık süreçte artışlar yüzde 250'leri aştı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Fitch Ratings'in son analizi dikkat çekti. Analize göre, Türkiye, Avrupa'da tedarik zincirlerindeki değişimden en fazla kazanç elde edecek ülke konumunda.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası yeniden şekillenen küresel tedarik zincirinde stratejik üs haline gelen Türkiye, jeopolitik konumu ve sunduğu maliyet avantajıyla uluslararası şirketlerin radarına girmeye devam ediyor.
Geçen yılın şubat ayında arz şoku ve küresel ekonominin kapanmasıyla takip eden talep şoku, dünyanın hemen hemen her yerinde şirketlerin üretim stratejisi ve tedarik zincirlerindeki zafiyetleri ortaya çıkardı.
Ekonomilerin canlanması ile artan talep karşısında özellikle Asya ülkeleri odaklı üretim ve tedarik zincirlerinde kesintiler yaşanmaya başlandı.
Uzun mesafe taşımacılık maliyetlerinin katlanarak artması pek çok yabancı uluslararası şirket için konum ve maliyet avantajı sunan Türkiye'yi cazip bir yatırım ve üretim merkezi haline dönüştürmeye devam ediyor.
Özellikle Çin gibi Asya ülkelerinden tedarik sağlayan Avrupalı şirketler; üretim gecikmeleri, artan navlun maliyetleri ve konteyner krizi nedeniyle tedarik için Türkiye gibi daha yakın ve istikrarlı merkezlere yöneliyor.
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in son analizine göre, Türkiye, Avrupa'da tedarik zincirlerindeki değişimden en fazla kazanç elde edecek ülke konumunda. Türkiye'yi, Çekya, Polonya ve Romanya izliyor.
Yakın dönemde gıda, ilaç, mobilya elektronik ve paketleme gibi alanlarda faaliyet gösteren pek çok uluslararası şirket, güçlü lojistik altyapıya ve endüstriyel kapasiteye sahip Türkiye'ye yönelik yeni yatırım planlarını açıkladı.
Küresel tedarik zincirinin, Asya ve özelikle Çin'e bağımlı bir ağdan üretim kalitesi ve lojistik imkanları nedeniyle Türkiye'ye yönelmesi bu alanda Türkiye'ye yönelik yatırımların artacağı beklentisini de beraberinde getirdi.
İsveçli mobilya şirketi IKEA, Polonya hazır giyim firması LPP, Alman ilaç firması Boehringer Ingelheim ve Belçika paketleme şirketi DW Reusables Türkiye'ye yatırıma odaklandı.