ABD'nin sözde Orta Doğu barış planı, İsrail'e Akdeniz'den Ürdün Nehri arasındaki coğrafyada tam egemenlik verirken, Filistinlilere ise Tel Aviv'e tanınan bu imtiyazı "sözde devlet" ve "ekonomik refah" karşılığında kabul etmeyi dayatıyor. Filistinlilerin geri dönüş hakkı, Doğu Kudüs, yerleşim birimlerinin kaldırılması gibi taleplerini görmezden gelen sözde barış planı, tarihi Filistin topraklarında "iki devletli çözüm" imkanını tamamen ortadan kaldırıyor. Başkan Erdoğan da bugünkü grup toplantısında elindeki haritayla gelinen durumu anlatarak sözde barış planına "Şu anda yapılmak istenen Filistin topraklarını İsrail toprağı haline getirmek istiyor." sözleriyle tepki gösyerdi. Peki Filistin'de bugüne nasıl gelindi? İsrail, Filistin topraklarını günbegün nasıl işgal etti? Detaylar haberimizde.
KUDÜS'ÜN STATÜSÜ VE BAŞKENTLER MESELESİ
Kudüs'ün fiziksel bölünmesinden kaçınılması gerekmekle birlikte halihazırda belediye sınırlarına uymayan bir güvenlik bariyeri (Ayrım Duvarı) bulunmaktadır. Bu duvar Kudüs'teki Arap mahallelerini (Kefr Akab, Şuafat'ın doğusu ile diğerlerini) birbirinden ayırıyor. Bu fiziksel engelin yerinde kalması ve tarafların başkentleri arasında sınır görevi görmesi gerekmektedir.
Kudüs, İsrail'in bölünmez başkenti olarak kalacaktır. Filistin devletinin başkenti ise mevcut güvenlik duvarının (Ayrım Duvarı) doğu ve kuzeyinde kalan Filistin'e ait bölgelerde olacaktır. Bu da Kefr Akab, Şuafat'ın doğusu ve Ebu Dis bölgeleridir. Bu başkentin ismi "Kudüs" ya Filistin tarafından verilecek bir isim olabilir.
Bu vizyona göre, İsrail'in başkenti Kudüs'teki Arap nüfusun önünde tercih edecekleri 3 seçenek olacaktır: İsrail devletinin vatandaşı olmak, Filistin devletinin vatandaşı olmak, mevcut durumlarını daimi şekilde muhafaza etmek.
Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak uluslararası tanınırlığa sahip olması gerekiyor. Kudüs ya da Filistin devleti tarafından seçilen başka bir isimle Filistin'in başkentinin uluslararası toplum tarafından tanınması gerekiyor.
Taraflar, diğer tarafın egemenliğini ya da başkentinin meşruiyetini reddetmek için diğer ülkelerin çabalarını teşvik etmez ya da desteklemez.
ABD'nin İsrail Büyükelçiliği, Kudüs'te kalacaktır. İsrail-Filistin barış anlaşması imzalandıktan sonra ABD'nin Filistin Büyükelçiliği, Washington yönetiminin Filistin devleti ile anlaşarak seçeceği yerde kurulacaktır.
ABD, İsrail ve Filistin devletlerini başkentleriyle tanıyacak ve diğer ülkeleri de büyükelçiliklerini ihtiyaca göre Kudüs'e ya da Kudüs'e (Filistin) taşımaya teşvik edecektir.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ