Tarih, sadece okuduğumuz kitaplardan veya izlediğimiz belgesellerden ibaret değildir; aynı zamanda bizlere atalarımızın hayatları, kültürleri ve medeniyetleri hakkında değerli bilgiler sunar. Bu bağlamda, Anadolu Selçuklu Devleti'nin hanedan türbesinden çıkarılan naaşların, günümüz teknolojisiyle aslına uygun şekilde yeniden canlandırılması, tarihe ışık tutan olağanüstü bir keşiftir. DNA ve anatomi analizleri sayesinde, tarih sayfalarında yalnızca isimleriyle yer alan sultanların ve hanedan üyelerinin yüz ve beden görünümleri, adeta zamanın tozlu sayfalarından çıkıp günümüze ulaşıyor.
Sergide, sultanlardan 1. Kılıçarslan, Şahinşah Melikşah, 1. Rükneddin Mesud, 2. Kılıçarslan, 2. Rükneddin Süleyman Şah, 3. Kılıçarslan, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1. Alaeddin Keykubat, 2. Gıyaseddin Keyhüsrev, 4. Kılıçarslan, 3. Gıyaseddin Keyhüsrev ve 2. Gıyaseddin Mesud'un yüz ve beden gerçekliklerine uygun heykeli yer alıyor.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZTarihi minyatürler dikkate alınarak hazırlanan aslına uygun kıyafetlerle, Anadolu Selçuklu Devleti'nin mimari zenginliğini yansıtan taç kapılar önünde ziyaretçilerini karşılayan hükümdarlar, yüz ifadeleri, saçları, sakalları, duruşları ve bakışlarıyla dikkati çekiyor.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarihine ışık tutan, 2017'de başlayıp ve 6 aşamada tamamlanan projenin her aşaması, sergide yer alan ziyaretçi bilgilendirme metinlerinde ayrıntılı şekilde anlatılıyor.
Özenle çalışıldı, her ayrıntı düşünüldü
Sergideki bilgilendirme metinlerine göre, projenin ilk aşamasında, Alaaddin Camii avlusundaki hanedan türbesinden çıkarılan kalıntılarla, beden bütünlüğü tamamlanan naaşların, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tomografisi çekildi.
Kafataslarından ve dişlerden alınan sürüntüler, İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyokimya İhtisas Dairesine gönderildi. Elde edilen DNA ve anatomik özelliklerine göre hanedan üyelerinin kafatasları ve yüzleri oluşturuldu.