Takvim Foto Arşiv
İşte Dilek Güngör'ün o yazısı:
İlk etapta Berat Albayrak'ın bakanlığı döneminde çizilen strateji, ardından milli gemilerin envantere katılması, sonraki aşamada kendi topraklarımızda yapılan aramalarda ulaşılan rezervler ve enerji arz güvenliğinin sağlanması konusunda atılan adımlar… Şimdi ise Türkiye, petrol ve doğalgaz arama-üretim projelerinde kazandığı tecrübeyi yurtdışına taşıyor. Dünyanın birçok ülkesinde derin deniz arama ve sondaj filosuyla hidrokarbon araması yapıyor.
Son dönemde yapılan anlaşmaları şöyle bir düşünün. Somali'den Pakistan'a, Libya'dan Nijer'e, Mısır'dan Azerbaycan'a, Irak'tan ABD'ye birçok ülkeyle masaya oturuldu. Kiminin kara sınırında, kiminin denizinde Türk bayraklı gemilerle arama faaliyetleri başladı. Eminim, önümüzdeki dönemde bu listeye yeni ülkeler de eklenecektir.
Tüm bu süreç esasında son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ön çıkan iki özel politika alanını işaret ediyor.
Malumunuz, bunlardan biri savunma diplomasisi, diğeri enerji diplomasisi… Hatırlayın, Türkiye birçok ülkeyle savunma ve askeri alanda iş birlikleri yapıyor. Askeri kaynak ve kabiliyetini barışçıl bir şekilde kullanmak isteyen ülkelere açıyor. Eğitim ve ekipman desteği veriyor. Keza enerji kaynağını üretici ülkeden çıkartıp, güvenli istikamette dağıtma konusunda da rol üstleniyor. Söz konusu iki alanda hayata geçirilen hamleler, Türkiye'nin dış politikada elini güçlendirip, bölgedeki siyasi nüfuzunu artırmasına hatta dünya haritasındaki yeni hikâyesini şekillendirmesine yardımcı oluyor. Üstelik, enerji diplomasisi alanında yürütülen çalışmalar Türkiye'yi enerjide jeopolitik konumundan kaynaklanan (enerji kaynaklarına sahip ülkeler ile bu kaynaklara ihtiyaç duyan AB ülkeleri arasında coğrafi konumu) köprü vazifesinden çok daha öteye taşıyor.
Anlayacağınız, iyi takip edilmesi gereken bir dönemdeyiz. Önümüzdeki günlerde yapılacak İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde yeni dönemin kodları daha da net ortaya çıkacak. Turkuvaz Medya tarafından 2 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşecek zirvede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın gayreti ve azmiyle ortaya konan enerji diplomasisi adımlarını dinleyeceğiz. Bundan sonra atılacak adımların ne olacağını da…
Takvim Foto Arşiv
Zirveye yoğun bir talep var. Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov'dan Libya Petrol ve Gaz Bakanı Khalifa Abdulsadek'e, Libya Sanayi ve Maden Bakanı Ahmed Abu- Heisa'dan Mısır Petrol ve Maden Bakanı Karim Badawi'ye, Moldova Enerji Bakanı Dorin Junghietu'dan Nijer Maden Bakanı Ousmane Abarchi'ye, Romanya Enerji Bakanı Sebastian- Ioan Burduja'dan Somali Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Dahir Shire Mohammed'e kadar pek çok ülkeden bakanlar ve uluslararası şirketler katılacak. Zirvede Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar moderatörlüğünde gerçekleşecek bakanlar oturumunda arzın güvence altına alınmasında değişen dinamikler, hidrokarbon stratejisi, enerji dönüşümü için gerekli kritik madenler ve finansman konuları masaya yatırılacak. Küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı zirve, yeni işbirliklerine de zemin hazırlayabilir.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!
TÜRKİYE'NİN ENERJİ YOLCULUĞU NASIL BAŞLADI?
Türkiye'nin tarihi enerji yolculuğu tüm yaptırım tehditlerine rağmen yerli bir sondaj filosunun kurulmasıyla başladı.
Projenin ilk adımları o dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapan Berat Albayrak'ın Milli Enerji ve Maden Politikası Toplantısı'nda yaptığı açıklamayla atıldı.
Ayrıca Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi de bu ay sonu ya da Kasım başı gibi Somali'ye gönderilerek burada hidrokarbon arayacak.
Türkiye, ilk milli sondaj gemisi Fatih ile birlikte 20 Temmuz'da Zonguldak açıklarındaki Tuna-1 kuyusunda derin deniz sondaj çalışmalarına başladı.
21 Ağustos 2020 tarihinde ise müjdeyi Başkan Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Milli imkanlarla ilk derin deniz doğal gaz keşfi gerçekleştirildi. Zonguldak'ın 170 kilometre açığında 320 milyar metreküp doğal gaz keşfeden Türkiye; daha sonra filosuna 'Kanuni', 'Yavuz' gemilerini de ekleyerek sondajlarını sürdürdü.
Diğer keşiflerle birlikte Karadeniz'deki toplam gaz rezerv miktarı 710 milyar metreküpe ulaştı. Sondaj filosuna 'Abdülhamid Han' sondaj gemisi de eklendi. Böylelikle Türkiye'nin hem Akdeniz hem de Karadeniz'deki sondaj çalışmalarında filosundaki gemi sayısı 4'e yükselmiş oldu.
BERAT ALBAYRAK TEMELLERİNİ ATMIŞTI
Türkiye bu tarihi keşfi konuşurken geçmiş dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapan Berat Albayrak yaptığı çalışmalarla bugünlerin temellerini atmıştı.
Berat Albayrak'ın 'Burası Çok Önemli' kitabından bir sayfa
"SADECE DENİZDE DEĞİL KARADA DA ARAMALAR BAŞLADI"
Berat Albayrak o dönemde yaptığı çalışmaları anlattığı "Burası Çok Önemli" isimli kitabının "Artık Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak" bölümünde bugünler için yaptığı çalışmaları anlatmıştı.
Albayrak "Göreve geldiğimiz kara sahası üzerinde maden eve hidrokarbon arama üretim çalışmalarında tecrübeye sahip bir konumdaydık. Derin sondajları ve petrol arama seferberliğini yalnızca denizlerde değil karada da başlattık." ifadelerini kullandı.
"HİKAYELER ÜRETİLİRKEN BİZ SAHAYA İNDİK"
Berat Albayrak ayrıca "Bakan olduğum dönemde bizzat sondaj bölgesine gidip çalışmaları yerinde inceledim. İlk derin sondaj için 4 bin 450 metrelik bir hedef koyduk. Yıllardır bu bölgedeki yeraltı kaynakları ile ilgili hep konuşulur efsaneler, hikayeler üretilirken biz sahaya indik." dedi.
Albayrak bugün verilen müjdeye ışık tutarak "İnanıyorum ki karada güzel keşifler yapacak ve çok yakında günlük 100 bin varili geçeceğiz" ifadelerini de kitabında yazmıştı.
Takvim Foto Arşiv
BERAT ALBAYRAK'IN ROLÜ DİKKAT ÇEKİYOR
Türkiye'nin enerjide sevindiren haberle almasında doğal gaz ve petrol ithal etmeyen ülke hayali ile milli enerji politikasına yönelik adımları atan Berat Albayrak'ın rolü dikkat çekiyor.
ALBAYRAK'IN 2017'DEKİ YERLİ FİLO HAMLESİ İLE BAŞLADI
Tarihler 6 Nisan 2017'yi gösteriyordu. Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Enerji ve Maden Politikası Toplantısı'nda Türkiye'nin ilk kez sondaj gemisi alacağını duyurdu.
Türkiye'nin enerji yolculuğundaki kaderi belki de bu hamleyle döndü. Albayrak'ın yerli ve milli filo hamlesi muhalefet tarafından hayal olarak görülüp eleştirilse de, Albayrak kararından geri adım atmadı.