Öncelikli gündem ekonomi: Memurlar, asgari ücretliler, ev hanımları...

Türkiye seçim süreci geride kalırken, Meclis'te vekiller ve ardından Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeminin ardından Kabine'de yer alacak yeni isimler duyurulacak. Yeni programa uygun olarak Meclis'te ve Kabine'de öncelikle ekonomik kararlar hayata geçirilecek. Milyonlarca memur, emekli, asgari ücretliler ve ev hanımlarını ilgilendiren düzenlemeler için atılacak adımlarla hayat pahalılığıyla mücadelede yeni dönem başlayacak. 2 gün önce açıklanan büyüme rakamları, yeni dönem adına olumlu sinyalleri gösterdi. Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, emekli, memur ve işçinin milli gelir pastasından aldığı payın büyüdüğünü belirterek; yeni dönemde yapılacak asgari ücret, emekli zammı, memur zammı ve sosyal transfer harcamaları ile bunun daha da artacağını vurguladı.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Öncelikli gündem ekonomi: Memurlar, asgari ücretliler, ev hanımları...

Seçim Yüksek Seçim Kurulu'nun resmi açıklamasının ardından Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler süreci tamamlandı. Meclis'teki dağılım ve Cumhurbaşkanı olarak Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesinin ardından yeni dönemde atılacak adımlar için çalışmalar başlayacak.

KABİNE TOPLANACAK
Gözler TBMM'deki yeni dönem ve yeni kabineye çevrildi. Yeni kabine önümüzdeki hafta başı ilk toplantısını yaparak göreve başlayacak.

Yeni hükümetin öncelikli gündemi ekonomi olacak. İlk ele alınacak konulardan biri ücret zamları olacak. Memur, memur emeklisi, işçi emeklisi ve asgari ücretliler için ücretler yeniden düzenlenecek.

EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI 22 BİN LİRA
Ocak ayında memur ve memur emeklilerine yüzde 30 zam yapılmıştı. İlave düzenleme yapılmaması halinde SSK ve Bağ-Kur emeklileri enflasyon kadar zam alacak.

Memur ve memur emeklieri yüzde 6 toplu sözleşme ve yüzde 8'i aşan enflasyon farkını alacak. En düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltileceği açıklanmıştı. Bu düzenlemenin yasayla çıkarılması gerekiyor.

MEMURLARA KİRA YARDIMI
Büyükşehirlerde memurlara kira yardımını içeren seyyanen zam düzenlemesi de yasaya dahil edilecek.

EMEKLİLERE KADEMELİ ARTIŞ
En düşük emekli aylığı 7 bin 500 liraya çıkarılmıştı. 7 bin 500 üstü maaş alanlar için kademeli artış düzenlemesi yapılacak. Bununla ilgili düzenleme de Meclis'in ilk ele alacağı konulardan olacak.

ASGARİ ÜCRETE "500 DOLAR" DÜZENLEMESİ
Asgari ücret yılbaşında 8 bin 500 liraya çıkarılmıştı. Seçim öncesinde asgari ücretin 500 dolara çıkarılması yönünde ifadeler yer almıştı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarının ay sonu ya da temmuz başına kalabileceği belirtiliyor.

KİRA ARTIŞ SINIRI NE OLACAK?
Kira artışlarını yüzde 25'le sınırlayan düzenleme 1 Temmuz'da sona erecek. Bu konuda da Meclis'te yapılacak yasal düzenlemeyle nasıl adım atılacağı belirlenecek.

EV HANIMLARINA KOLAY EMEKLİLİK
Ev hanımlarına kolay emeklilik imkanı, Bağ-Kur ve SSK gün sayısında eşitleme, evlenecek çiftlere kredi kolaylığı gibi yasal düzenlemeler Meclis'te öncelikli olacak.

Ele alınacak düzenlemelerin ekonomiye katkısına ilişkin ilk olumlu sinyaller büyüme rakamlarına yansıdı. Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 4 büyüdü.

GELİR ADALETSİZLİĞİ!
Büyüme rakamlarını değerlendiren Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, muhalefetin büyüme halka yansımıyor tezinin çöktüğünü vurguladı. Güngör yapılacak düzenlemelerle halkın refah seviyesi artacağını belirterek büyümenin tabana yansımaya başladığı yazdı.

Güngör'ün yazısında önemli bölümler şu şekilde:
İlk çeyrek büyüme verileri açıklandı. Türkiye depreme, Avrupa'daki resesyona, seçime rağmen ilk çeyrekte yüzde 4 büyüyerek yine OECD içinde ilk üçe girdi.

Farkındaysanız, bu kez her büyüme rakamı açıklandıktan sonra bir kesimin ısrarla söylediği 'yoksullaştıran büyüme', 'AK Parti'nin büyüme modeli çöktü', 'gelir adaletsizliği' lafları pek duyulmadı.

Niye?

Çünkü, açıklanan verilerde bir bölüm var. Büyümeden kimin faydalandığını anlatan...

Dikkatle incelenmeye değer...

EMEK-SERMAYE DENGESİ
İşgücü ödemelerinin payına bakıldığında, yüksek enflasyona rağmen emek ve sermayenin gelirden aldığı payın neredeyse eşitlenmiş olduğu görülüyor. Bu iki veri de ilk çeyrekte yüzde 38'e çıkmış durumda... Yani, ülkede elde edilen her 100 liralık gelirin 38 TL'si emekçilere, 38 TL'si şirketlere gitmiş... Geçmişte işçinin milli gelirden aldığı pay erirken, şirketlerinki artıyordu.

Ücretliler refah kaybına uğruyordu. Bu da gelir adaletsizliği uçurumunu büyütüyordu.

REFAHTAN ALINAN PAY ARTTI
Herkes geçen yıl son çeyrekte yüzde 25'e gerileyen emeğin payının yüzde 38'e nasıl çıktığını merak ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işgücü ödemelerinin bir önceki çeyreğe göre yüzde 126 artarak yüzde 38'i geçmesini EYT'lilere verilen kıdem ve ihbar ödemelerine bağlamış... Fakat, bu oranı çıkarsanız dahi rakam yüzde 33.5 civarına geliyor.

Belli ki, hükümetin asgari ücret, kamu işçilerine yaptığı zamlar özel şirketlerde de etkisini gösterince sabit gelirli kesimin refahtan aldığı pay artmış...

RAKAMLAR ÜMİT VERİCİ...
Bana kalırsa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında kaç kişi olursa olsun ezip geçerek yüzde 52.18'le yeniden başkan olmasını da AK Parti'nin TBMM'de en yakın rakibine göre iki kat daha fazla vekil çıkarmasını da bu veride arayabilirsiniz.

Hatırlayın, AK Parti 2001 krizi sonrası iktidara ilk geldiği dönemde (3 Kasım 2002) büyümeden emekçi kesimin aldığı pay yüzde 29.2'ydi. İlk yıllarda ücretlilerin payı hep arttı. 2016'da yüzde 40'lardaydı. 2020'ye kadar da yüzde 37-38'lerde devam etti.

Pandemiyle birlikte yüzde 31'lere düştü. Geçen yıl ise artan enflasyonla ücretlilerin gelirleri sürekli olarak eridi. Hatta son çeyrekte yüzde 25'e kadar indi.

Fakat ilk çeyrek büyüme verilerindeki rakamlar ümit verici...

MUHALEFETİN TEZİ ÇÖKTÜ
En azından kapitalist düzende gelir dağılımının emekçi lehine bir nebze de olsa düzelmeye başladığını gösteriyor.

Eğer bu durum süreklilik arz ederse, (-Ki bu olacaktır. Zira, hükümet memur, işçi ve emekliye enflasyon farkları ve büyümeden gelen pastadan daha fazla pay almalarını sağlayacak şekilde refah payı vermeyi planlıyor)

Birincisi, muhalefetin 'Bu büyüme modeli sermayeyi büyütüyor, refahtan ücretliler yararlanamıyor' tezini tamamen çürütür. İkincisi sermayedar büyümeden aldığı refahı çalışanıyla paylaştığında gelir dağılımındaki adaletsizlik düzelir.