SON DAKİKA! Merkez Bankasından faize bir yumruk daha! PPK'dan indirim kararı çıktı

Son dakika haberi | Yurt içinde piyasaların gözü Merkez Bankasının bugün açıklayacağı faiz kararına çevrilmişti. Merkez Bankası, saat 14.00'te Para Politikası Kurulu toplantısının ardından faiz kararını açıkladı. Yapılan açıklamada politika faizinin 150 baz puan daha düşürülerek yüzde 10,5'e çekildiği açıklandı. Merkez Bankası yayınladığı notta bir sonraki toplantıda da indirim yapılacağının sinyalini verdi. Uzmanlar Merkez'in verdiği faiz kararının tarihi olduğunu belirtti. Hükümetin adımları muhalefet tarafından eleştirlirken, Türkiye'nin yaptığı politikanın benzer adımları diğer ülkelerde de atılmaya başlıyor.

Giriş Tarihi 20 Ekim 2022, 09:05 Güncelleme 20 Ekim 2022, 15:05
SON DAKİKA! Merkez Bankasından faize bir yumruk daha! PPK’dan indirim kararı çıktı

İÇİNDEKİLER

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan azaltarak yüzde 12'den yüzde 10,5'e indirdi.

TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 12'den yüzde 10,5'e indirilmesine karar verdiği bildirildi.

MERKEZ BANKASINDAN FAİZE BİR YUMRUK DAHA | VİDEO İZLE

Duyuruda, jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğü belirtilerek, gelecek döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiği ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmelerinin yaygınlaştığı kaydedildi.

Türkiye'nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltıldığı, buna karşın uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğiliminin sürdüğü vurgulanan duyuruda, şunlar kaydedildi:

"Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte gelişmiş ülke merkez bankaları, artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile iş gücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artarak devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir."

"İMALAT SANAYİ ÜZERİNDEKİ BASKILARIN ETKİLERİ YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR"
Duyuruda, yılın ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleştiği anımsatılarak, ikinci yarıya dair öncü göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret ettiği belirtildi.

İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkilerinin yakından takip edildiği aktarılan duyuruda, "İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir." değerlendirmelerine yer verildi.

Duyuruda, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğu belirtildi.

Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesinin, fiyat istikrarı için önem arz ettiği vurgulanan duyuruda, "Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir." denildi.

"AZALAN DIŞ TALEBİN ETKİLERİ YAKINDAN İZLENMEKTEDİR"
PPK duyurusunda, enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı yansımalarının yanı sıra ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları ile küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şoklarının etkili olmaya devam ettiği bildirildi.

Kurul'un, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ve küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördüğü aktarılan duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, takip eden toplantıda da benzer bir adım atıldıktan sonra faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme almıştır. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB'nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir."

"TÜM ARAÇLAR LİRALAŞMA STRATEJİSİ ÇERÇEVESİNDE KARARLILIKLA KULLANILACAK"
Duyuruda, TCMB'nin fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edeceği vurgulandı.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrarın, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesi, döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği belirtilen duyuruda, "Böylelikle yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır." ifadesi kullanıldı.

Duyuruda, Kurul'un kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği, PPK toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.

FAİZ KARARI NE ANLAMA GELİYOR? | VİDEO İZLE

KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner, Doç. Dr. Yüksel Okşak ve Ekonomist Cüneyt Paksoy, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İşte o açıklamalardan satır başları;

A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner: Önümüzdeki günlerde enflasyonun da bir miktar daha baz etkisiyle de düşmesi bekleniyor o yüzden belki daha hızlı adım atma gereği duymuştur. Ama şunu da söylemekte fayda var. Bazı ülkeler faiz artırıyor enflasyonla mücadele için böyle bir yöntem gözetiyor. Hatta bazıları büyüyemeyecek kadar faiz artışından söz ediyor ve uyguluyor.

"TÜRKİYE BÜYÜMEYİ ÖNE ALIYOR"
Türkiye de resesyon riski almadan enflasyonla mücadele artı büyüme gibi bir politika güdüyor. Üretimi ihracatı istihdamı korumak istiyor. MB de bu politikaya uyumlu bir faiz politikası yürütüyor.

Buradaki en önemli risk bu metin de var önümüzdeki dönemde bütün dünyanın bir resesyon riski içinde olacağı. Dolayısıyla Türkiye burada büyümeyi öne alıyor.

Ekonomist Cüneyt Paksoy: Genel beklenti doğrultusunda geldi. 150 baz puan gelmesi MB'nin global listenin öngörülebilirliğinin azaldığı bir ortamda önden yüklemeli bir şekilde yıl sonu enflasyonun baz etkisinin de desteği ile biraz hızlanarak ilerliyor.

METİNDE DİKKAT ÇEKEN İFADE
Doç. Dr. Yüksel Okşak: Bugünkü metnin içinde çok net bir ifade var belki de en kıymetli noktalarından bir tanesi. Çok net bir şekilde kurulun bir faiz indirimi daha yaptıktan sonra bu süreci artık durduracağı yavaşlatacağı ve beklemeye geçeceği ifadesi. Bu ifade çok kıymetli.

Şu anda piyasalar TCMB'nin bir sonraki hamlesinden ne yapacağını ve ondan sonra da duruşunun en azından ne olduğunu küresel ekonomide çok radikal değişimler olmadığı müddetçe artık bir faiz indirim mekanizmasını çalıştırma noktasında bir stop noktasına geldiğini açıkça beyan etmiş.

BM'DEN SONRA IMF'DEN DE FED'E "FAİZİ ARTIRMAYIN" ÇAĞRISI! TÜRKİYE'NİN ADIMLARI HAREKETE GEÇİRDİ
Öte yandan koronavirüs pandemisi ve ardından Rusya-Ukrayna arasında başlayan savaş sonrası tüm dünyada ekonomik resesyon yaşanmaya devam ediyor.

Ülkeler bu resesyonu "şahin" adı verilen sıkı para politikalarıyla aşmaya çalışırken neredeyse tüm ülkeler faiz artırımına gitmeye devam ediyor.

Türkiye, tüm bu ülkelerin faiz artırımına yönelik ekonomik politikalarına rağmen sanayi ve ihracatın çarklarının dönmesi için faizi indirmeye devam ediyor.

TÜRKİYE'NİN ADIMLARI DİĞER ÜLKELERİ DE HAREKETE GEÇİRDİ
Türkiye'nin bu adımları başta ülkemizde muhalefet tarafından eleştirlirken, Türkiye'nin yaptığı politikanın benzer adımları diğer ülkelerde de atılmaya başlıyor.

BM FAİZ UYARISI YAPTI
İlk olarak Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD); ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının faizleri artırmaya devam etmesinin, küresel ekonomiyi resesyona ve ardından uzun süreli durgunluğa itme riski taşıdığını bildirdi.

BM'nin faiz açıklamalarının ardından önemli bir açıklama da Uluslararası Para Fonu (IMF)'den geldi.

IMF BAŞKANI UYARDI
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Suudi Arabistan ziyareti sırasında verdiği röportajda, doğru maliye politikalarıyla küresel durgunluğun önlenebileceğini belirtti.

Hükümetlerin maliye politikalarının para politikası sıkılaşmasıyla tutarlı olması halinde küresel resesyonun önlenebileceğine dikkati çeken Georgieva, ancak gelecek yıl resesyona girecek ülkelerin olabileceğini bildirdi.

IMF'DEN FED'E "İHTİYATLI OL" ÇAĞRISI
Georgieva, Fed'e politikalarında son derece ihtiyatlı ve dünyanın geri kalanı üzerindeki etkisine karşı dikkatli olma çağrısında bulunarak, Fed'in sorumluluğunun "çok yüksek" olduğunu ifade etti.

IMF Başkanı Georgieva'nın Fed'e yönelik çağrısının, Birleşmiş Milletler'in (BM) merkez bankalarını faiz artışlarını durdurmaya çağırmasının ardından gelmesi dikkat çekti.

TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ NEDİR?
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli'ni anlatırken, "Bu yaklaşımın temel amacı sürdürülebilir büyüme politikasına girmeyi sağlamak, konjonktürel sıkıntıları bertaraf etmek, uzun vadede orta gelir tuzağını aşmaktır. Kısa sürede üst dengeye ulaşacağız. Modelin en önemli sac ayağı ise TL'ye olan güvenin artırılmasıdır. Modelin başarısı için maliye politikasının tek başına yeterli olmayacağı açıktır" demişti.

Türkiye, koronavirüs salgını ve Ukrayna-Rusya savaşının sonuçlaırna rağmen büyüme rakamlarını sürekli geliştirmiş, tüm dünyada konuşulan bir başarıya imza atmıştı.

DOLARDA SON DURUM
Merkez Bankasının faiz kararı sonrası dolar 18,59 TL civarından işlem görüyor. Dolar güne 18,59 TL seviyelerinden başlamıştı.

EURODA SON DURUM
Merkez Bankasının faiz kararının ardından euro 18,23 TL seviyelerinden işlem görüyor. Euro güne 18,17 TL seviyelerinden başlamıştı.

ALTINDA SON DURUM
Merkez Bankasının faiz kararının ardından altının gramı 978 TL seviyelerinden işlem görüyor. Altın güne 975 TL seviyelerinden başlamıştı.