Çinli turist sayısında 2019 seviyesini yakalayabiliriz

Bünyesinde China Today dergisini barındıran Çin Uluslararası İletişim Grubu (CICG) ile derginin Türkçe versiyonu China Today Türkiye’nin yayıncısı Turkuvaz Medya iş birliğiyle hazırlanan 3. Çin-Türkiye Değişim Forumu Pekin’de gerçekleştirildi.

Giriş Tarihi 30 Eylül 2022, 17:15 Güncelleme 30 Eylül 2022, 17:15
Çinli turist sayısında 2019 seviyesini yakalayabiliriz

İÇİNDEKİLER

Zirve kapsamında biri fiziki diğeri çevrimiçi olmak üzere iki etkinlik düzenlendi. Çevrimiçi olarak düzenlenen forumun açılışında konuşan T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz "2018 yılında, ülkemiz ve Çin arasındaki kültür ve turizm ilişkileri bakımından 'Çin'de Türkiye Turizm Yılı' olarak kutladığımız, ilişkilerimizin kat ettiği mesafe açısından önemli bir yıl oldu" dedikten sonra şöyle devam etti: "2018 yılı boyunca Türkiye'ye doğrudan uçuşların olduğu Pekin, Şanghay ve Guanzhou gibi kentlerde Türkiye olarak sahip olduğumuz tarihi, kültürel ve turistik zenginliklerimiz Çin halkına anlatıldı. Yıl boyunca Çin'de, Türk mutfağının tanıtımı, uluslararası turizm fuarlarına katılım, arkeoloji seminerleri, film ve sinematografik yapımların tanıtımı, sahne sanatları, konserler ve sergiler gibi onlarca etkinliğe imza attık. Etkinliklerimizin gördüğü ilgi ile 2018 yılı ilişkilerimiz açısından kıymetli bir yıl olarak hafızalarımızda ve tarihte yerini aldı."

2018 yılında Türkiye'ye gelen 394 bin Çinli turistin yüzde 8,1'lik artışla 2019 yılında 426 bin ziyaretçiye ulaştığıın hatırlatan Yavuz sözlerini şöyle noktaladı: "Bu yılın ilk 7 ayında Çin'den gelen turist sayısı 43,858 olarak gerçekleşti. Aynı şekilde pandemi öncesi dönemde ülkemizden Çin Halk Cumhuriyetini ziyaret eden vatandaşlarımızın sayısı 80 bin rakamına yaklaşmıştı. Pandemi sonrası turizm hareketliliğinin göz önüne aldığımızda kısa zamanda rakamların 2019 seviyelerine ulaşması ve aşması için önümüzde bir engel gözükmüyor. Bu konudaki yoğun çalışmalarımız devam ediyor. Gastronomi, el sanatları, mimari. Birçok alanda ortak yaklaşımları içeren bir mirasımız var. Özellikle kültürel öğeler iki halkın birbirine yakınlaşması için vesile oluyor."

İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİRMEYE 4 ÖNERİ
Çin Uluslararası İletişim Grubu (CICG) Başkanı Du Zhanyuan açılışta yaptığı konuşmada Çin ve Türkiye'nin ilişkilerini ileri bir seviyeye taşıma potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti. Bu ilişkileri daha da geliştirmeye yönelik önerilerini sıralayan Zhanyuan ilk olarak karşılıklı siyasi güvenin artırılarak ekonomik-ticari iş birliğinin temelini sağlamlaştırılması gerektiğine işaret ettikten sonra "Geniş fikir birliği ile pragmatik eylemlerle, iki taraf arasındaki sağlıklı ve istikrarlı ilişki desteklenmeli. Uzun vadeli karşılıklı fayda ve iki tarafın da kazançlı çıktığı sonuçları elde etmeliyiz" dedi.

Çin'in ortaklaşa inşa ettiği "Kuşak ve Yol" girişiminin, Türkiye'nin "Orta Koridor" planıyla yakından bağlantılı olduğunu belirten Zhanyuan konuyla ilgili şu bilgiyi verdi: "Taraflar, mevcut iş birliği çerçevesinde kendi avantajlarından tam anlamıyla yararlanmalı. Bilimsel ve teknolojik yenilik, yeşil ekonomi, halk sağlığı, altyapı ve diğer alanlarda iş birliğini daha da güçlendirmeli. Çin, bu yıl Kasım ayında 5. CIIE 'ye ev sahipliği yapacak. Fuara Türk firmalarının aktif katılımını, daha fazla Türk ürününün ve kaliteli hizmetin Çinli tüketicilere ulaşmasını bekliyoruz. İki ülke de çok taraflı ekonomik iş birliğini aktif olarak genişletmeli. Tek taraflılığa, korumacılığa, ticaret engellerine, yaptırımların kötüye kullanılmasına karşı çıkılmalı. Dünya ekonomisinin toparlanmasına ve gelişmesine birlikte katkıda bulunmalıyız."

Zhanyuan son önerisini ise şöyle özetledi: "İnsanlar ve kültürler arasındaki alışverişleri derinleştirip, iki halkın kalpten kalbe bağını teşvik etmeliyiz. Son yıllarda kültür, eğitim, turizm, spor ve medya alanlarında Çin ile Türkiye arasındaki alışverişler ivme kazandı. İki ülkedeki her kesimden kurum ve düşünce kuruluşları taraflar arasında kültür, toplum ve ekonomi gibi çeşitli alanlarda alışverişi teşvik edilmelidir. Özellikle, iki ülkenin medya ve düşünce kuruluşları iş birliği planlayıp raporlar hazırlamalı. Çeşitli alanlarda Çin-Türkiye iş birliği için öneri, fikir desteği ve kamuoyu desteği sağlamalıdır."

"ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ YAPTIK"
Turkuvaz Dergi Grubu İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş de açılışta yaptığı konuşmada iki ülke toplumunun birbirini yakından tanıması açısından medyaya büyük görevler düştüğünü vurguladıktan sonra şunları söyledi: "Turkuvaz Medya olarak, bundan 10 yıl önce 'Çin'i anlamak istiyorsanız China Today ile başlayın' anlayışından hareketle CICG ile önemli bir iş birliğine imza attık. Medyanın ilişkilerin ilerletilmesindeki rolüne olan inancımızla, CICG bünyesindeki China Today'in Türkçe versiyonunu hazırlayıp Türkiye'de dağıtarak bu konuda üstümüze düşeni yaptık."

Gebeş dergi hakkında şu bilgiyi verdi: "China Today dergisi, CICG bünyesinde hazırlanıyor ve 2021 yılından itibaren artık Batı Avrupa ve Afrika Merkezi olarak biliniyor. Dergi günümüzde 100'ü aşkın ülkede Türkçenin yanı sıra, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Arapça ve Çince dillerinde yayınlanıyor. China Today Türkiye'nin yayın hayatına başlamasıyla birlikte Türk okurlar, Çin'i artık Batı kaynaklı olarak ikinci elden değil, tam tersine ilk ağızdan öğrenmeye başladı. Çin'i Çin üzerinden anlatan China Today Türkiye dergimiz, siyasiler, bürokratlar, iş insanları, yöneticiler, akademisyenler ve girişimciler için önemli bir referans kaynağı haline geldi."

Derginin okurlarından gelen 10. yıl kutlama mesajlarından birinden şu kısmı okuyan Gebeş: " 'Bilgi günümüzde en değerli varlık ve en hayati ihtiyaç... Doğru bir bilgi akışının sağlanması ise ekonomik aktörler, özellikle de küresel ölçekte iş yapan şirketler için olmazsa olmaz bir koşul. China Today Türkiye dergisi 10 yıldır bu ihtiyaca karşılık veriyor. Çin'i Türk iş dünyasına doğrudan, veriye dayalı ve güncel bilgilerle anlatıyor...' şunu da ekledi: "Kutlama mesajlarına baktığımızda dergimizin ilgi çekici haberleriyle takdir toplayıp, ülkemizde doğru Çin algısı oluşturmasına katkı sunduğuna sıkça vurgu yapıldığını görüyoruz."

Dışişleri Bakanlığı Asya-Pasifik Genel Direktörü, Büyükelçi Esra Cankorur:
"ÇİN'DEKİ 4. BAŞKONSOLOSLUĞUMUZU AÇIYORUZ"
Çin ile ilişkileri önemsediklerini vurguladıktan sonra şunları söyledi: "2010 yılından bu yana ekonomi, ticaret, eğitim, kültür ve turizm başta olmak üzere iş birliği alanlarını çeşitlendirerek ortak projelere imza attık. Hükümetler arası iş birliği komitesi, karma ekonomik komisyonu, dışişleri bakanları, istişare mekanizması gibi diyalog mekanizmaları vasıtasıyla ülkelerimiz arasındaki iş birliği potansiyelinden daha fazla istifade edebiliriz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, son olarak geçtiğimiz hafta Şangay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde bir görüşme gerçekleştirdiler.

İki liderin ortak iradeleri ve temasları temelinde ilişkilerin ivme kazandığını hatırlatan Büyükelçi Cankorur şöyle devam etti: "Dışişleri bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nun Çinli mevkidaşı Wang Yi ile karşılıklı ziyaretleri ve temasları ikili ilişkilerimizin yanı sıra bölgesel ve küresel meselelerde de diyalogun artmasına yardımcı olmaktadır. İki ülke dışişleri bakanlıkları arasındaki temaslara da önem atfediyoruz. Çin'de Türk kültür ve dilinin tanıtılması önceliklerimiz arasında. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Pekin'de Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdik. Çin'deki dördüncü başkonsolosluğumuz olacak. Bunlar Türk ve Çin toplumları arasındaki temasları artıracak, birbirimizi daha iyi tanımamızı sağlayacak adımlardır. Öte yandan etnik, dini ve kültürel bağlara sahip olduğumuz Uygur Türklerine ilişkin görüş ayrılıklarının diyalog yoluyla yapıcı şekilde ele alınması önem arz etmektedir."

Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu:
"İŞ BİRLİĞMİZİ KAPSAMLI STRATEJİK ORTAKLIĞA YÜKSELTECEĞİZ"

"Cumhurbaşkanlarımızın Türk-Çin münasebetlerini daha ileriye taşıma yönündeki ortak iradelerinin sonucu olarak ülkelerimiz arasındaki iş birliği günden güne gelişmektedir. Cumhurbaşkanlarımız bu kararlılıklarını son olarak geçtiğimiz günlerde Özbekistan'da düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü marjındaki görüşmelerinde bir kez daha ortaya koymuşlardır. Geçen sene, diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 50'nci yılını kutladık. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Türk-Çin ilişkilerini daha ileriye taşıma doğrultusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, ilişkilerimizi 'Stratejik İşbirliği'nden 'Kapsamlı Stratejik Ortaklık' seviyesine yükseltme iradesini destekliyoruz."

Çin günümüzde dünya ticaretinin yüzde 15'inden fazlasını tek başına gerçekleştiriyor. "Çin geçtiğimiz yıl yaklaşık 3.3 trilyon dolar ihracat gerçekleştirmiş ve 676 milyar dolarlık rekor dış ticaret fazlası vermiştir. Bununla birlikte ülkede yatırım fırsatları artıyor. 1.4 milyar nüfusu, 400 milyonu geçen orta sınıfı ile günden güne daha çok artan iç talebi ile Çin, yabancı yatırımlar için de bir üretim üssü haline gelmiştir. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, Çin ile ikili ticaretimiz son yıllarda ciddi bir ivme kazanmıştır. 2001 yılında 1 milyar dolar seviyesinde olan ikili ticaret hacmimiz 2021 yılında 36 milyar dolara ulaşmıştır. Böylece Çin ülkemizin ikinci büyük ticaret ortağı olmuştur.

Çin, 2021 yılında dünyadan 2,7 trilyon dolar değerinde ithalat yapmıştır. Bu veriler, ülkemizin Çin'in dünyadan ithalatında yüzde 0,14'lük bir paya sahip olduğunu gösteriyor. Temelde yüzde 1'in bile çok altında olan bu pay, dünyaya ihracatımızda rekor kırdığımız bugünlerde daha da yüksek olmalıydı. Bu noktada Uzak Ülkeler Stratejimiz kapsamında yer verdiğimiz eylemler, Çin'deki müşterilerle bir araya gelinecek ihtisas fuarları, Çin'in bu yıl 5'incisini düzenlediği Uluslararası İthalat fuarı başta olmak üzere tüm araçları etkin biçimde kullanmamız gerektiğini değerlendiriyorum."

Cheng Weihua (Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı)
"HASSAS KONULARI DÜZGÜN ŞEKİLDE ELE ALMALIYIZ"
"Türk ve Çin hükümetleri ikili ilişkileri derinleştirmek için güçlü siyasi iradeye sahiptir. İki taraf da birbirine karşı dostane duygular besliyor. Taraflar arasında güçlü eonomik ve ticari iş birliği potansiyeli bulunuyor. Türkiye ve Çin daha fazla siyasi karşılıklı güven temeli oluşturmalı. Birbirlerinin temel çıkarlarına ve temel endişelerine saygı duymalı. Farklılıkları ve hassas konuları düzgün bir şekilde ele almalıyız. Kuşak ve Yol girişiminin Orta Koridor ile uyumunu daha da ilerletmeliyiz. Buradaki temel strateji, Türkiye'nin Avrupa ile bağlantısını tam anlamıyla sağlamaktır. Bazı ülkeler ekonomiler arasında duvarlar inşa etmek istiyor. Çok taraflılıktan yana olan Çin ve Türkiye ise açık bir dünya ekonomisini savunuyor. Küresel sanayi zincirinin istikrarını koruyup, devamlığını sağlamalıyız. Çin negatif listeyi genişleterek, yabancı yatırımı teşvik ediyor. Kasım ayında Şanghay'da gerçekleşecek olan CIIE Fuarı bütün dünyaya bir fırsat sunuyor. Türkiye Çin'e kiraz, Antep fıstığı, süt ürünleri, deniz ürünleri ve kanatlı hayvan eti gibi kaliteli ürünleri ihraç ediyor. Bu ürünler Çinli tüketiciler tarafından beğeniyle karşılandı. İşbirliğimiz yüksek teknolojili dijital ekonomi, yeni enerji gibi alanlarda da genişliyor. İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari iş birliği için yeni büyüme noktaları yaratmalıyız. Bunun için iki ülke halkının birbirini daha objektif tanımalarına rehberlik etmeliyiz. China Today Türkiye dergisi bu konuda ciddi bir katkı sağladı. Forumun da iki ülke halkının kalbinde dostluk duygularını daha da derinleştireceğine inanıyorum."

3. Çin-Türkiye Değişim Forumu çerçevesinde üç panel gerçekleştirildi. CICG Avrupa-Afrika Direktörü Hu Baomin ile CICG Avrupa-Afrika Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Fu Zhibin'in yönettiği panellerde yapılan konuşmaları sizin için şöyle özetledik:

Furkan Karayaka (Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı): Türk Şirketler ile Çinli Şirketler arasında iş birliğine destek olarak iki ülke iş insanlarını arasında iletişiminin artmasını hedefliyoruz.

Çağatay Özden (Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Asya ve Pasifik Ülkeleri Dairesi Başkanı): Türk dizi ve filmlerinin Çin pazarına girişine ve Çin kökenli dizi/film/belgesel veya TV yapımlarının Türkiye'de çekilmesine yönelik paydaşlarla beraber çalışmak istiyoruz.

Korhan Kurdoğlu (TÜSİAD Çin Network Başkanı): Kuşak ve Yol, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan yolların tam merkezinde yer alan ve İpek Yolu'nun doğal bir parçası olan Türkiye'ye önemli bir fırsat sunuyor.

Zhou Yanquan (ÇİNSİAD-Türkiye-Çin İşletmeler Derneği) Başkanı): Önümüzdeki dönemde, Çin'in ortaya koyduğu Kuşak ve Yol girişimi ve Türkiye'nin Orta Koridor planı, Beijing'den İstanbul'a, oradan Londra'ya uzanan düz bir çizgi olacak.

Gao Xiangyang (ICBC Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı): Çin ve Türkiye, Kuşak ve Yol'u ortak istişare, ortak inşa ve paylaşım ilkesi temelinde birlikte inşa etme yolunda büyük adımlarla ilerliyor.

İhsan Beşer (Türkiye Çin İş Geliştirme Ve Destekleme Derneği Genel Başkanı): Çin, modern İpek Yolu projesi ile kazan kazan ticari politikasıyla iç tüketimi de canlandırmayı hedefliyor.

Güven Sak (PAV Global CEO): Rusya-Ukrayna savaşı Asya'ya ve tüm bölgemize bakış açımızı değiştirecek gibi duruyor.

Zan Tao (Pekin Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü): Çin ve Türkiye arasındaki dostane değişimlerin tarihi açısından, iki ülkenin akademik çevrelerinin de bir iş birliği köprüsü kurması gerekiyor.

Wang Lincong (Çin Sosyal Bilimler Akademisi Batı Asya ve Afrika Çalışmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı): Öğrenciler arası değişim programlarımızı daha çok artırmalıyız. Çin'deki üniversitelerde daha çok Türk öğrenciyi görmek istiyoruz.

Dr. Derya Göçer (ODTÜ Bölge Çalışmaları Ana Bilim Dalı Başkanı): Türkiye'nin Orta Koridor vizyonu ile Çin'in Kuşak-Yol vizyonu, farklılıklarıyla birlikte birbirleriyle uyumludur.

Dr. Altay Atlı (Atlı Global Danışmanlık Kurucu Direktörü): Kırılganlık ve belirsizlik devam ederken, Türkiye'nin Çin'le ekonomik ilişkileri gerek ikili gerekse bölgesel düzeyde geliştirmesi çok önemli.

Wang Wen (Çin Renmin Üniversitesi Chongyang Finansal Araştırmalar Enstitüsü Başkanı): Üniversitemizin İpek Yolu Koleji, her yıl yurtdışından lisansüstü mezunlar almak için burs veriyor. Türkiye'deki arkadaşlarım bundan yararlanmalı.

Wei Min (Batı Asya ve Afrika Çalışmaları Enstitüsü, Çin Sosyal Bilimler Akademisi Araştırma Görevlisi): Mükemmel üretim sistemlerine sahip büyük imalatçı Çin ve Türkiye, küresel değer zincirinin yeniden şekillendirilmesine aktif olarak katılmalı ve pazar fırsatlarını değerlendirmelidir.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN