Mecek, küçük kızı Hira'nın o dönem yeni doğduğunu belirterek, "Kızımı kucağıma alıp, dolmuşla bahçeye gidiyor, avokadoları topluyordum. Avokadoları bebek arabasına koyup eve getiriyordum. Çocuklar okuldan geldikten sonra yemeklerini yediriyor, küçük kızı uyutup, avokadoları kolilere yerleştiriyor, kargoya götürüyordum." dedi.
"AVOKADOCU AYŞE" İSMİYLE MARKA TESCİLİ YAPTIRDI
Zamanla haftada 50-70 kargo yapmaya başladığını anlatan Mecek, ikinci senesinde taleplere yetişemediğini söyledi.
Mecek, dolmuşla bahçeye gittiğinde zaman kaybı yaşadığı için birikimiyle araç aldığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Satışlar daha güzel oldu. Bir süre sonra 'Avokadocu Ayşe' ismiyle markamı tescil ettirdim. Küçük bir atölye yaptırdım. Mahalledeki insanlara istihdam sağladım. Bana yardım ediyorlar. Beraber paket yapıp, bahçeye gidiyor, topluyoruz. Birçok kadına da örnek olduğumu düşünüyorum. Atölyeyi daha çok kadınla çalışmak için büyütmek istiyorum. Bazen 12 kişi oluyoruz ama bunun sürekli olmasını istiyorum. Kargocular bile ilk başlarda taşımak istemeseler de şimdi 'Sizin ürünlerinizi taşımak istiyoruz.' diyorlar."
"EŞİM BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI"
Toptancı halinde komisyonculuk yapan Mecek'in eşi Hüseyin Mecek ise eşinin fikrini ilk duyduğunda gülümseyerek karşılık verdiğini söyledi.
Eşinin geçici bir hevesle hareket ettiğini düşündüğünü anlatan Mecek, şunları kaydetti:
"Çocuklarımız küçük olduğu için başarılı olacağını düşünmedim. Zamanla eşim beni çok şaşırttı. Karşımda işine aşık bir kadın vardı. Eşimin tüm kararlarının arkasında durdum. Ona hep destek vermeye çalıştım. Kadınlara da istihdam sağlamaya başlayınca mutluluğu arttı. Sıfırdan buralara gelmek hiç kolay değil. Ortaya küçümsenmeyecek bir başarı koydu. Doğrusu, bundan altı yıl önce 'Eşin buralara gelecek, çok başarılı bir iş insanı olacak.' deseler inanmazdım."