Farklı düşünen ve özgün işler yapanlara örnekler vermek istediğini belirten Varank, şunları kaydetti:
"Ben yüksek müsaadelerinizle birkaç kısa örnek vermek istiyorum. Bunlardan birisi Ankara'dan, ODTÜ Teknokent'ten çıkmış bir erken aşama girişim. Bu gençler otomobilimizin kameralarını üretecek. Kendilerini yakın zamanda ziyaret ettim. Kamera konusunda belli bir deneyim kazanmış bu firma, elektronik ve yazılım kabiliyetlerini, şimdilerde otomobil kamerası geliştirmeye odaklamış durumda. Projelerini TOGG'un teknik ekibine anlatıp bu işi başarabileceklerine herkesi ikna ettiler. Tabi bu firmanın bir özelliği daha var; söyleyince inşallah iş bozulmaz. Bu gencecik girişim yakında İsrail'e 2 bin kamera satacak. Bir diğer tedarikçi Almanya'da yaşayan bir Türk girişimcinin kurduğu start-up. Akıllı yaşam teknolojileri alanında çalışan bu firma; otomobilin şehirle, yolla ve şarj istasyonlarıyla iletişimini sağlayan altyapıyı geliştiriyor. Çok daha basit bir ifadeyle, bu teknolojiyi kullandığınızda otomobiliniz, ağa bağlanan her şeyle konuşabilir hale geliyor. Vereceğim son örnek de oldukça dikkat çekici. Bu tedarikçimiz, artırılmış gerçeklik teknolojisi kullanıyor. Böylece navigasyon sisteminin adeta gözünüzün önünde canlanmasını sağlıyor. Bakınız bu girişim ülkemizde kurulmasına rağmen, Türkiye'de kendine pazar bulamadığı için ABD'ye yerleşmiş."
"MİLLİ BİR OTOMOBİL YAPMAK ÇOK KIYMETLİ"
Türkiye'nin Otomobili Projesi'nin bir araba üretmenin çok daha ötesinde olduğunu belirten Bakan Varank, şöyle devam etti:
"Burada şunu açıkça görebiliyoruz. Yenilikçi ve peşinden koşulan işlere imza atmak için illa ki büyük paralara ihtiyaç yok. Entelektüel sermayeniz güçlüyse, kapılar ardına kadar size açılabiliyor. İşte biz Türkiye'nin Otomobili'yle, sektörde küresel bir marka oluşturmanın yanında, bu işe katkı sunan tedarikçilerimizin de marka olmasının önünü açıyoruz. Milli bir otomobil yapmak, işte bu yüzden çok önemli, bu yüzden çok kıymetli. Fikri ve sınai hakları size ait olmayan bir üründe, istediğiniz tedarikçiyle çalışamazsınız. Yurt dışındaki merkezden izin almadan, tek bir adım dahi atamazsınız. Türkiye'nin Otomobiliyle mevcut tedarikçileri güçlendirmenin yanında, oyuna yetenekli ve kabiliyetli yeni oyuncular katacağız. Bu oyuncuları, küresel rekabete hazırlayacağız. Böylece ekosistemi, özgün bakış açımızla ve Türk imzasıyla temelden inşa edeceğiz."
Varank, sektörle sıkı işbirliği içinde hazırladıkları "Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası"nda bahsettiği konuları detaylı bir şekilde çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yakın zamanda yol haritamızı da kamuoyuyla paylaşarak, Türkiye'yi geleceğe hazırlayacak bu planı uygulamaya başlayacağız. Bu işe liderlik eden, her daim bizleri cesaretlendiren Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Hazine ve Maliye, Milli Savunma, Ulaştırma ve Altyapı, Tarım ve Orman , Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarımız başta olmak üzere tüm bakan arkadaşlarıma ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bursa'da, bize her türlü katkıyı sağlayan yereldeki yöneticilerimize, milletvekillerimize ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Ülkemize bu gururu yaşatan Girişim Grubunu ve CEO'muz liderliğindeki tüm ekibi tebrik ediyorum."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, fabrikayı şekillendirmek için yola çıktıklarını belirterek, Türkiye'nin Otomobili'nin Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.
2030 YILINA KADAR 1 MİLYON ARAÇ ÜRETİLMESİ HEDEFLENİYOR
TOGG tesisi 1,2 milyon metrekarelik alan üzerine kurulacak. 18 ayda tamamlanması planlanan projede, 2021 yılı içinde hat montajlarına başlanması hedefleniyor.
Tesiste 2023 yılına kadar kademeli olarak 4 bin 300 kişinin istihdam edilmesi planlanırken, TOGG'un "Mobilite Ekosistemi" kurulması hedefinin en önemli ayaklarından birisi olacak. 2022 sonunda seri üretim ilk aracını banttan indirmesinin ardından 2030 yılına kadar, fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen kendisine ait 5 farklı modelden toplam 1 milyon aracı dünya otomotiv piyasayla buluşturulması hedefleniyor.