Delillerle kanıtlandı! İsrail yapay zeka destekli silahları denemek için Filistin'i laboratuvar olarak kullanıyor

7 Ekim Cumartesi gününden beridir Gazze'ye havadan, karadan ve denizden ölüm yağdırıran katil İsrail yönetiminin Filistin’i yeni silah teknolojilerini denediği bir laboratuvar olarak kullandığı belirtiliyor. İsrail, hem Batı Şeria’nın hem de Doğu Kudüs’ün işgalinde yapay zekâ destekli silahlar kullanıyor. İşte detaylar...

Giriş Tarihi 07 Aralık 2023, 09:34 Güncelleme 07 Aralık 2023, 09:53
Delillerle kanıtlandı! İsrail yapay zeka destekli silahları denemek için Filistin’i laboratuvar olarak kullanıyor

İÇİNDEKİLER

İşgalci İsrail, ABD ve Batı'nın gölgesi altında 7 Ekim'den beridir Gazze'de ölüm kusmaya devam ediyor. Birçok Batılı ülkenin İsrail'e silah desteği verdiği bilinen bir gerçekken, İsrail ise kullandığı yapay zeka destekli silahlarla sivil ölümlerini azalttığı yalanına sarılmıştı.

İsrail'in bu iddiasının gerçeği yansıtmadığı ve silah endüstrisinin Filistin'i yeni teknolojileri denediği bir laboratuvar olarak kullandığına dair kanıtlar ortaya çıktı.

Avustralyalı serbest gazeteci ve "Filistin Laboratuvarı" kitabının yazarı Antony Loewenstein, İsrail'in Gazze'de yapay zekâ teknolojisiyle destekli silahları kullanmasını değerlendirdi.

SİVİL ÖLÜMLERİ BU İDDİAYI ÇÜRÜTÜYOR
Loewenstein, İsrail ordusunun, Gazze'ye yönelik saldırılarında "güvenilir hedefleri hızlı ve doğru şekilde üretmek" için yapay zekâyı (AI) kullanmakla övündüğünü belirterek, "İsrail'in bu teknolojiyi kullanarak sivil kayıpları önlediğine dair elimizde hiçbir kanıt yok. 16 binden fazla sivil öldü. Mevcut sivil ölümleri bu iddiayı inandırıcı kılmıyor" dedi.


KANIT BULUNMUYOR
Loewenstein, İsrail'in yapay zeka destekli İHA'lar ve hedefleme teknolojisiyle sivilleri koruma iddiasının gerçekçi olmadığına dikkati çekerek, "Başta ABD, İsrail olmak üzere pek çok devletin savaşlarına yapay zekayı dahil ettiği ve bunun aslında insani nedenlerle sivilleri korumak için yapıldığına halkı ikna etmeye çalıştığı bir döneme doğru ilerlediğimiz konusunda endişeleniyorum çünkü gerçek şu ki en azından şu ana kadar bunun olduğuna dair kanıt yok." diye konuştu.

PEK ÇOK ÜLKE İSRAİL'DEN SATIN ALIYOR
İsrail'in dünyanın en büyük 10'uncu silah endüstrisine sahip olduğunu ve silah ticaretinin hem 11 Eylül saldırıları sonrası hem de Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle daha da büyüdüğünü aktaran Loewenstein, pek çok Avrupalı devletin füze savunma sistemleri ve diğer askeri donanımları İsrail'den aldığını dile getirdi.

GAZZE'NİN KUŞATILMASINDA KULLANILDI
Loewenstein, İsrail'in Filistinlilere baskı uygulamak için teknolojiyi kullandığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Filistin Laboratuvarı adlı kitabımda yazdığım gibi İsrail, sürekli gelişen yeni baskı ve gözetleme teknikleriyle 'savaş testi' yapmak için hem Batı Şeria'nın hem de Doğu Kudüs'ün sonsuz işgalini ve Gazze kuşatmasını kullandı. Yüz tanıma teknolojileri, casus yazılımlar ve dronlar kendi ülkelerindeki gazetecilere, insan hakları savunucularına ve aktivistlere baskı uygulaması için demokratik veya diktatör devletlere satılıyor. 7 Ekim, İsrail için büyük bir istihbarat başarısızlığı olsa da zamanla bunun silah endüstrisine fayda sağlayacağını düşünüyorum."



İsrail'in füze savunma sistemlerinin ve telefonlara sızan casus yazılımların satışını 7 Ekim'den sonra da devam ettirdiğini ifade eden Loewenstein, silah endüstrisinin İsrail ekonomisinin büyüyen bir parçası olmaya devam edeceği görüşünü paylaştı.

İKİ NÜKLEER BOMBAYA EŞİTTİ
Loewenstein, İsrail için savaşta ABD'nin sağladığı silah desteğinin çok önemli olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:

"Elbette İsrail, ABD desteği olmadan da Gazze'de savaşı yürütebilirdi ancak 7 Ekim'den bu yana Gazze'de çok fazla füze, bomba ve yıkıcı ekipman kullanıldı. Burada yaklaşık 3 hafta önce kullanılan bombaların toplam şiddeti iki nükleer bombaya eşitti. ABD, Avrupa Birliği, Avustralya ve pek çok devlet işte bu yüzden silah gönderiyor çünkü İsrail kendi bombalarını çok hızlı tüketiyor."



ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın İsrail'i siviller konusunda uyardıklarını söylemelerinin anlamsız olduğuna vurgu yapan Loewenstein, siviller ölmeye devam ettiği sürece söylenilenlerin değil yapılanların önemli olduğunu belirtti.

Loewenstein, İsrail'e silah yardımı yapılmasının yanı sıra pek çok Batılı ülkenin İsrail'le birlikteliği göstermek için bu ülkeden silah satın aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:



"İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin korkunç olması nedeniyle Batı'nın onları yok etmesi ve çok sayıda insanı katletmesi bu şekilde gerekçelendirildi. İsrail de aynı retoriği kullanıyor. İsrail ayrıca eğer biz bu savaşı kazanamazsak Avrupa'da, Avustralya'da, Birleşik Krallık'ta ve ABD'de bunlar sizin de başınıza gelecek demek istiyor. Bu savaş bu şekilde devam ettiği sürece kısa ve uzun vadede sonuçlarının korkunç olacağını düşünüyorum. İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamını yok etmeye devam etmesini durdurmak için Batı'nın baskısının daha fazla olmasını diliyorum."


'SAVAŞ SUÇLARINA AİT DELİLLER AÇIKÇA GÖRÜLÜYOR
Batılı devletlerin İsrail'e verdiği silah desteği birçok kez kanıtlanmıştı. İsrail'e F-35 parçaları satılması nedeniyle Hollanda'da geçici hükümetin Başbakanı Mark Rutte ve iki bakanı hakkında suç duyurusunda bulunan avukat Reinout Sterk, "(Gazze'de işlenen) Savaş suçlarının delilleri uzaktan da açıkça görülüyor" dedi

TOPLU KATLİAMA YOL AÇTI
İngıltere merkezli Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Gazze'ye yönelik 2 saldırısında ABD menşeli askeri ekipmanları kullandığını ve bu saldırılar sonucu 43 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 ailenin yok olduğunu açıkladı. Raporda, ABD silahlarını kullanan İsrail'in 10 Ekim'de El Naccar ailesinin evine yaptığı saldırıda 24 kişinin, 22 Ekim'de Ebu Malik ailesinin evine yönelik saldırıda da 19 kişinin hayatını kaybettiği ve bu saldırılarda yaşamını yitirenlerin 19'unun çocuk, 14'ünün kadın olduğu belirtildi. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, yaptığı yazılı açıklamada, "(Gazze'de) ABD yapımı silahlar, ailelerin topluca katline yol açtı" ifadesine yer verdi.



Geçtiğimiz günlerde İsrail'in Gazze'de binlerce sivilin ölümüne neden saldırılarının arkasında Habsora denilen bir yapay zekanın olduğu ortaya çıkmıştı. Eski İsrail istihbarat subaylarının Habsora içib"Kitle İmha Fabrikası" tanımını yaptığı bilnmekte.

İsrail merkezli +972 isimli internet sitesi konuyla ilgili bir haber yayımlamıştı. Haberde İsrail ordusunun, "Habsora" adlı yapay zekâ uygulamasıyla otomatik olarak üretilen hedeflere yönelik saldırılarda kaç sivilin yaşamını yitireceğinin her zaman bilindiğini yazdı. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hedef belirlemek için kullandığı "Habsora" adlı yapay zekâ uygulamasını sivil altyapının kasıtlı olarak vurulmasında kullandığı belirtildi.

NE ZAMANDAN BERİDİR KULLANILIYOR?
Yapay zekanın İsrail ordusunda kullanımı, 2019'da yüzlerce subayın görev yaptığı "Hedef Belirleme Birimi"nin kurulmasıyla ivme kazandı.

İsrail'in 2021'deki Gazze saldırılarında daha önce senede yalnızca 50 hedef belirlenebilirken, yapay zeka sayesinde sadece 1 günde 100 hedef belirlenebildi.

Gazze'ye yönelik son saldırılardaysa günlük 100 hedef belirleme kapasitesinin de kat be kat üstüne çıkıldı.

Araştırmaya göre İsrail ordusu 7 Ekim'den sonra Gazze'ye yönelik saldırılarında bariz bir politika değişikliğine gitti.

Uzmanlara göre İsrail, 2006'daki 2. Lübnan Savaşında uyguladığı "Dahiya Doktrini"ni yeniden benimsedi.

ORANTISIZ VE BOĞUCU GÜÇ KULLANIMI
"Dahiya Doktrini"yle Hamas ve Hizbullah gibi gerilla gruplarına karşı, orantısız ve boğucu bir güç kullanılıyor.

7 Ekim sonrası ilk 5 günde 1000'den fazla hedefin vurulması da İsrail'in bu Doktrini benimsediğini göstergesi.

Amaç boğucu saldırılarla ezilen sivil halkın, Hamas veya Hizbullah gibi gruplara baskı yaparak, bu grupların İsrail'e yönelik saldırılarını durdurmak zorunda bırakması.

7 Ekim Hamas saldırıları sonrası İsrail'in binlerce hedefi vurarak binlerce sivili öldürmesinin arkasında yapay zekayla belirlenen hedefler ve ordunun artık sivil kayıpları nerdeyse gözetmeyerek hareket etmesi yatıyor.

Üst düzey bir Hamas liderinin öldürülmesine yönelik bir operasyon sonrası yüzlerce sivilin öleceğinin tahmin edilmesine rağmen saldırının gerçekleştirildiği iddia ediliyor.

KAYBETTİĞİ SAYGINLIĞI KAZANMAYA ÇALIŞIYOR
Ordunun sivil hedefleri gözetmeksizin Gazze'yi vurmasının arkasındaki gerçek sebebin, İsrail kamuoyuna karşı bir "zafer" portresi çizerek kaybettiği saygınlığı geri kazanmak olduğu belirtiliyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN