Alman hastanesinden Türk aileye zincirleme skandal!
Almanya'nın Hannover kentindeki MHH Acil Servisi'nde geçirdiği beyin kanamsı sonucu 13 Aralık tarihinde vefat eden 3 çocuk babası Abdulkadir Sargın'ın naaşının, İslami usullere uygun şekilde yıkanıp kefenlenmek üzere yapılan hazırlıklar sırasında bir Alman vatandaşının cenazesiyle karıştı.
Ailenin temas kurduğu Adli Tıp Servisi, Sargın'ın cenazesinin yakıldığı bilgisini verdiğinde aile büyük şaşkınlık yaşadı. Aile olanlara inanmak istemedi. Ancak olay gerçekti. Durumu hemen polise bildirdiler.
"RUHU HUZURA ERMEDİ"
Sabah'ın haberine göre,yaşananların ardından amcasının 3 çocuğunun perişan olduğunu söyleyen Barış Sargın, "Bu olaylar yaşanmamış olsaydı şu anda amcam Hannover Ketinde 20 Aralık tarihinde İslami kurallara göre toprağa verilecekti. Ancak Amcam 13 Aralıkta vefat etti." dedi.
Barış Sargın, "Ruhu huzura ermedi. Akşam Alman profesör aradı. Bize amcamın külünü 28'inde teslim edileceğini söyledi. Ben amcamın külü olduğunu nereden bileyim. Olayın peşini bırakmayacağız. Almanya'da yaklaşık 4 milyonu Türk, 10 milyon Müslüman'ın yaşıyor. Bu olayı herkese duyurmak istiyoruz. Başımıza gelen başkasının başına gelmesin." diye konuştu.
"AMCAMIN KÜLLERİ KASADA TOPRAĞA VERİLMİŞ"
Barış Sargın amcası Abdülkadir Sargın'ın yakılan küllerini Grosburgwedel Kasabası'nda toprağa verildiğini öğrendiklerini söyledi. Burada mezardan tekrar alınacak olan küllerin kendirine teslim edileceği görevliler tarafından kendisine bildirildiğini de belirten Barış Sargın, "Amcamın kadavrasının kullanıldığını düşünüyorum. Yaşananlar beni ister istemez bu yöne sevk ediyor" dedi.
BABAM DA MAĞDUR OLDU
Barış Sargın, bu hastanede kendilerine yapılan ilk yanlışlık olmadığını söyledi. Aynı hastanede 4 yıl önce 74 yaşındaki babası Doğan Sargın'ın yanlışlıkla ayağının kesildiğini de belirten oğul Sarfın, "Normalde sağ ayağının alınması gerekirken, sol ayağını aldılar. Ondan sonra da mecburen öteki ayağını da kesmek zorunda kaldılar. Babam felç. Konuşamıyor. İki ayağı yok. Hannover kentinde evde bakıma muhtaç yaşıyor. " dedi.
Sargın, "Bunun üstüne de amcamın başına gelenler bize ikinci büyük acıyı yaşattı. Aynı hastanede bu ikinci kez başımıza geliyor. Yetkililerden bize yardımcı olmasını istiyoruz. Olayı sonuna kadar araştırmak istiyoruz. Belki bu olayın içinden değişik şeylerde olabilir" ifadelerini kullandı.
"BİR OĞLU TÜRKİYE GETİRMEK İSTİYOR"
Barış Sargın amcasının cenazesinin karışmamış olsaydı şu anda Hannover'de 20 Aralık tarihinde toprağa verilmiş olacağın söyledi.
Amcasının 3 çocuğundan kızı Ayşe'nin babasını cenazesinin Almanya'da toprağa verilmesini istediğini de belirten Sargın, "Oğlu Kerem ise cenazenin İstanbul Eyyüp'te amcam Hasan Sargın'ın yanında toprağa verilmesini istiyor. Henüz karar vermediler. Kararları iki günde beli olur" diye konuştu.
SARGIN'IN KIZI KONUŞTU
Süreci Abdülkadir Sargın'ın kızı Ayşegül Sargın (40) SABAH'a anlattı. Sargın, "Babam beyin kanaması sonucu 14 Aralık'ta KRH Klinikum Nordstadt'ta öldü. Defin öncesi büyük şok yaşadık" dedi.
BÜYÜK PANİK YAŞADIK
SARGIN, "Vefattan bir gün sonra cenaze MHH adlı adli tıp kurumuna otopsi için gönderildi. Cenaze nakil firması ile irtibata geçtik, salı günü cenazeyi yıkayıp çarşamba günü Stöcken Müslüman Mezarlığı'na defnedecektik. Kardeşim Kerem, cenazeyi yıkamaya yardımcı olmak için içeri girdi. Birkaç dakika sonra 'İçerideki babam değil' diye bağırdı. Koşarak içeri girdim. O an panikledik" diye konuştu.
CESETLER OTOPSİDE KARIŞTI
Cenaze firmasının MHH'yı aradığını anlatan Sargın, "Ardından MHH'ya gittik. Cenazenin nereye gittiği araştırılırken, bir çalışan kadın, 'Nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Babanız yanlışlıkla yakıldı. Nerede yakıldığını biz de bilmiyoruz' dedi. Polise şikâyette bulunduk. Avukat tuttuk. Devreye Hannover Başkonsolosluğu ve Dışişleri Bakanlığı girdi. Babamın cenazesinin nerede yakıldığını yerel gazeteden öğrendim" dedi.
HUKUK ÖNÜNDE HESAP SORACAĞIZ
Ayşegül Sargın, babasının cesedinin cuma günü yakılıp pazartesi günü toprağa verildiğini öğrendiğini anlattı ve "Biz babamı ne olursa olsun Müslüman mezarlığına defnetmek istiyoruz. Olayı sonuna kadar götüreceğiz. Bir özrü çok görenlerden hukuk önünde hesap soracağız" dedi.
