Astrogündem: Hayatın önümüze sunduğu şartlar içerisinde, debelenip dururken ikinci bir seçeneği asla düşünemiyoruz. Karbon ayak izimizi hesaplayacak olsak, belli bir çemberin içerisinde döndüğümüzü en iyi oradan anlarız aslında. Elbette ki kendimiz için bir şeylerin farklı olmasını diliyoruz. Ama en çok acıyı da bu noktada çekiyoruz. İsteklerimizin gerçeklerle sürekli mücadele etmesini diliyor, bazen de bu mücadelenin canlı tanığı oluyoruz. Sonunda, cam kırıklıkları gibi batan hayaller ellerimizi acıtıyor. Ve bir tane daha ekleniyor yaralarımıza… Sonsuz bir dünyanın içinde küçük bir alanda geziyoruz. Buradan da ne kadar kısıtlı olduğumuzu yorumlayabiliriz. Her yere gidebileceğimiz dijital dünyada hiçbir yere gitmiyoruz.